Cumhuriyet Halk Partisi Kadıköy İlçe Başkanlığı’nın çağrısıyla 17 Mart Cumartesi günü Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, 20 aydır süregelen OHAL’e, gazetecilerin haksız yere tutuklanmasına, eğitim emekçilerinin haksız yere KHK ile işten atılmasına, eğitimdeki gericileşmeye karşı ‘özgürlük’ istedi. Mitinge CHP Milletvekilleri Ali Şeker ile Barış Yarkadaş’ın yanı sıra Halkevleri, EMEP, Veli-Der, Eğitim Sen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda parti, sendika ve demokratik kitle örgütü katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, Olağanüstü Hal’in olağanlaştığını belirterek “Bugün burada “OHAL derhal kaldırılsın, demokratik yönetim organları işlevselliğine dönsün” demek için bir araya geldik. Aslında söylediğimiz şey çok açıktır. Biz, özgürlüğümüzü istiyoruz. Biz, özgür irademizi istiyoruz. Ve bu olağanüstü hali olağanlaştırmayı reddediyoruz.” dedi.
“DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ GASP EDİLİYOR”
Buluşmada söz alan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhuriyet Gazetesi davasını hatırlatarak “Ahmet Şık ve Murat Sabuncu, haksız ve hukuksuz bir biçimde tam 18 ay cezaevinde tutuldular. Halen de Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Av. Akın Atalay çürümüş bir iddianame yüzünden cezaevinde tutuluyor. Sadece Akın Atalay değil, Enis Berberoğlu ve diğer milletvekilleri tamamen siyasi operasyon ile cezaevinde bulunuyorlar” dedi. 165 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu ve vatandaşların sosyal medya paylaşımı bahanesiyle tutuklandığını hatırlatan Yarkadaş, “Türkiye tamamen düşünceyi ifade özgürlüğünün gasp edildiği bir ülke haline geldi. Ancak AKP iktidarının tüm baskılarına rağmen bu ülkeye özgürlüğü getirene kadar mücadelemiz sürecek. Ve bir gün bu ülkede bu balonları özgürlük marşları eşliğinde havaya uçuracağız” dedi.
“KOMİSYON KİME HİZMEK ETMEKTEDİR?”
Grup adına “Özgürlük İstiyoruz” başlıklı basın açıklamasını okuyan CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, 20 ayı aşkın süredir devam eden OHAL’i, “OHAL ile birlikte ülkemiz KHK’lerle yönetilir hale geldi. Siyasal iktidar 15 Temmuz darbe girişimini gerekçelendirerek anayasayı ve tüm demokratik hakları yok sayan, evrensel hukuk değerlerini çiğneyen bir yönetim anlayışını inatla, daha da otoriterleştirerek sergilemeye devam etmektedir.” sözleriyle eleştirdi. Mağduriyetleri önlemek için kurulan OHAL komisyonunun yavaş çalıştığını belirten Narin, “220 kişinin çalıştığı komisyonun yalnız ve yalnızca 6 bin 400 dosya ile ilgili karar verebildiğini belirtti. Yüzbinlerce kamu ihracı, belediyeye atanan yüzlerce kayyım, tutuklanan onlarca milletvekili, susturulan basın hakkında hızlıca işlemlere başlayan komisyonun çözüm konusunda bu kadar yavaş olması kabul edilemez! Siyasal iktidara ve altında çalışan bu komisyona sormak isteriz. OHAL soruşturmaları hangi hukuki dayanaklara, raporlara göre yapılmaktadır? Bu komisyon kime ve neye hizmet etmektedir?” diye sordu.
“BU MEMLEKET BİZİM”
KHK’ların cadı avına dönüştüğünü belirten Narin, “Aslında söylediğimiz şey çok açıktır. Biz, özgürlüğümüzü istiyoruz. Biz, özgür irademizi istiyoruz. Ve bu olağanüstü hali olağanlaştırmayı reddediyoruz.” dedi. AKP ve MHP arasında kurulan “Cumhur İttifakı”nı “saraya biat” ittifakı olarak niteleyen Narin, “Bugün bu OHAL fırsatçılığına karşı bir arada olanlar, 16 Nisan’ı memlekete güneş gibi doğuranlar o ittifakın karşısındadır. ‘Ne olursa olsun, bizim olsun’ anlayışına karşı 'memleket için olsun, memleketin olsun' anlayışıyla hareket edeceğiz. Ne sandıkları ne de bu memleketi onlara teslim etmeyeceğiz. Bu memleket bizim, bu memleketi biz kurtaracağız.” şeklinde konuştu.
BİRLEŞİK MÜCADELE VURGUSU
Mitinge CHP dışında birçok parti ve demokratik kitle örgütü de katıldı. Yapılan açıklamalarda birleşik mücadele vurgusu ön plana çıktı.
Yarkadaş’ın ardından Eğitim-Sen adına Kazım Yılancı bir konuşma yaparak, iktidarın göründüğü kadar güçlü olmadığını belirtti ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Kadıköy Halkevleri adına söz alan Durna Şahin özgürlük çağrısının hep birlikte yükseltilmesi gerektiğini belirterek, “Hep beraber özgürlük isteyelim ki hakikati haberleştiren gazetecilerin kalemi hapsolmasın, kendi çıkarları için giriştikleri savaşa itiraz etmek suç olmasın, işini geri istemek zulüm haline gelmesin… hep beraber özgürlük isteyelim ki fikirlerimiz tercihlerimiz özgür olarak dolaşabilsin” dedi.
Şahin’in ardından Veli-Der adına konuşan Orkide Kuleli, “Çocuklarımızı her gün emanet ettiğimiz okullarımıza sahip çıkmaya, paramızı isteyip de sözümüzü istemeyen okullara hayır demeye, ödediğimiz vergilerin çocuklarımız için kullanılmasını talep etmeye eğitimin bir kamu görevi ve herkes için eşit bir temel hak olduğunu ısrarla savunmaya, bilimsel demokratik eğitimi talep etmeye, imam hatip dayatmalarına karşı çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Son olarak KHK ile ihraç edilen direnişçi kamu emekçilerinden Hüseyin Demir, “İnşaatlarda insanlar öldüğünde, hakları elinden alındığında, insanlar korku içinde yaşadığında biz öğretmen ve aydın kimliğimiz ile en önde yerimizi aldık. Tutarlı bir şekilde bu ülkede özgürlük mücadelesi verdiğimiz için de bunun bedelini işten atılarak ödedik. Ama biz durmadık, çünkü özgürüz. Durmamaya da devam edeceğiz” sözleriyle mücadele çağrısı yaptı.
Etkinliğin ardından kitle elindeki özgürlük yazan balonları gökyüzüne bıraktı