The Marmara Oteli’nde 1995 yılında gerçekleşen patlama sonucu yaşamını yitiren şair, yazar ve sinema insanı Onat Kutlar, ölümünün 22’nci yıldönümünde dostları tarafından anıldı. Anma gecesine, Onat Kutlar’ın eşi Filiz Kutlar, dostları Ali Sirmen, Hülya Uçansu, Işıl Özgentürk ve Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da katıldı. 11 Ocak akşamı Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen anma Kutlar’ın fotoğraflarının yer aldığı dijital video gösterisiyle başlarken “Şems Trio” grubunun verdiği konserle son buldu.
“UMUTSUZLUĞU HİÇ SEVMEZDİ”
Gecede ilk konuşmayı Onat Kutlar’ın hayat arkadaşı Filiz Kutlar yaptı. Kutlar, “22 sene önce korkunç olayı yaşadık. Bugünlerde o günden bugüne ne değişti diye düşünüyorum. Maalesef hep daha kötüye gitti. Umut ediyorduk ki ölümler, saldırılar, cinayetler hepsi biter. Ama bitmediği gibi katlanarak devam etti. Bugün artık onlarca yüzlerce insan bir arada öldürülüyor. Onat umutsuzluğu hiç sevmezdi. Ben de umudumu kaybetmemeye çalışıyorum. Yazdıklarıyla, söyledikleriyle ufkumuzu açtı Onat. Onu en iyi kendi yazılarıyla anlatabilirim.” diyerek Onat Kutlar’ın kaleme aldığı “Herkesin Kaybettiği Tek Oyun: Terör” yazısını, izleyenlerle paylaştı.
“ONAT’A ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ”
Filiz Kutların ardından konuşmasını yapmak üzere, Onat Kutlar’ın yakın dostu, usta gazeteci Ali Sirmen sahneye çıktı. Sirmen, kendisinin de doğma büyüme Kadıköylü olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Ayrıldığım Kadıköy’ü çok özlüyorum. Özlediğim belki gençliğimdir. Ama geri gelmeyecek şekilde elimizden giden kentimize çok yanıyorum. İstanbul’a göçenler burayı vahşice, barbarca yağma ederek bu hale soktular. Bu demek değildir ki her göçen bu kente zarar vermiştir. Buraya göçen ve buranın hemşerisi olan çok değerli kişiler vardır. İşte Onat onlardan biriydi. Onat Antep’te doğmuş büyümüş. Öykülerinde, yazılarında Antep’i fevkalade güzel anlatmış. Ama aynı zamanda sapına kadar İstanbullu bir arkadaşımızdı, kardeşimizdi. Türk Sinematek’inin kurucusu olan Onat, daha sonra İstanbul Sinema Festivalinin de öncüsü olan Sinema Günleri’nin de kurucusuydu. Sinema deyince İstanbul’da akla Onat Kutlar geliyordu. Ona çok şey borçluyuz..”
“ONAT HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ”
Sirmen’in ardından sahneye, Onat kutların 80.doğum gününde dostları tarafından yazılan mektupları kaleme aldığı “Yeter ki Kararmasın” kitabının sahibi, Kutlar’ın yakın dostu Hülya Uçansu çıktı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde öğrenci olduğu sırada, bir sonbahar günü Sinematek derneğine uğradığını anlatan Uçansu, o gün Kutlar’la karşılaştıktan sonra bütün hayatının değiştiğini söyledi. O günden, Kutlar hayatını kaybedene kadar, her zaman birlikte çalıştıklarını söyleyen Uçansu, şöyle devam etti: “Ben, ondan bir insanın sevdiği bir şey için hayatını adamasının ne olduğunu öğrendim. Bana göre onun kişiliğini belirleyen en büyük özelliği aşırı cömertliği ve aşırı duyarlılığıydı. Hayatında önceliği daima dostları oldu. Ölümünden sonra çok sayıda dostu, seslerinin ona ulaşamayacağını bildiği halde ona seslenme ihtiyacı duyduklarını yazdılar. Bu onlarda Onat’ın dostluklarını paylaştıkları yıllardan kalan köklü bir alışkanlık.”
“ONAT YENİ ZAMANLAR DERVİŞİYDİ”
Uçansu’nun ardından sahneye Kutlar’ın hemşerisi, yakın dostu ve meslektaşı Işıl Özgentürk çıktı. Kutlar’ın ölümünün ardından 22 yıl geçmesinde rağmen, acısını hala taşıdığını söyleyen Özgentürk, ölüm haberini aldığı sırada ağlamaya başladığında, birinin “çok mu yakınınız öldü?” sorusuna “evet, abim öldü” dediğini söyledi ve şöyle devam etti: “Onat Kutlar bir yeni zamanlar dervişiydi. Çünkü onun derin bir fikri dağarcığı vardı. Ve bu dağarcık sadece batının değerlerini bilmek değil, ikisini birlikte hazmetmekti. O aynı zamanda doğunun uçsuz çöllerinde yakılan ağıtları da bilirdi.”
Uçansu’nun konuşmasından ardından Şems Trio grubu anmaya gelenlere konser verdi. Onat Kutlar’ın, yaptığı en sevdiği şarkıların seslendirildiği konserden sonra etkinlik sonlandı.