Gazeteci - yazar Murat Yetkin, ‘Ortadoğu ve Türkiye Konuşmanın Tam Sırası’ başlıklı söyleşiyle 18 Ocak Cumartesi günü Caddebostan Kültür Merkezi’ndeydi. Yetkin, ‘Meraklısı İçin Ortadoğu’ adlı kitabından alıntılar yaptığı söyleşide, Ortadoğu ile Türkiye tarihi hakkında konuştu.
‘Ortadoğu’ kavramının İngilizler tarafından 1902 yılında icat edildiğini söyleyen Yetkin, bunun emperyalist dönemin bir yansıması olduğunu belirtti. Bölgenin Mezopotamya olarak bilinen kadim bir uygarlık merkezi olduğunu hatırlatan Yetkin, savaşların petrol çağından önce de var olduğunu hatırlatarak: “Uygarlıklar burada doğmuş; yazı, ateş, tekerlek burada bulunmuş. Dolayısıyla petrol yokken de savaşlar vardı.” dedi.
SİYASAL İSLAM KAVRAMI
Siyasal İslam kavramının 19. yüzyılda Almanlar tarafından geliştirildiğini anlatan Yetkin, Almanların bu fikri uluslararası politikada bir araç olarak kullandığını, bu kavramın zamanla İngilizler tarafından geliştirildiği söyledi.
Sykes-Picot Antlaşması'na değinen Yetkin, bu antlaşmanın Osmanlı topraklarının İngiltere, Fransa ve Rusya arasında gizlice paylaşıldığını belirtti. Bolşevik Devrimi ile ifşa olan bu antlaşmanın, Ortadoğu'daki sınırların belirlenmesinde etkili olduğunu söyledi. Yetkin, “Siyasi tarih dediğimiz şey, evdeki hesapların çarşıya uymamasının kronolojisidir.” diyerek tarihin beklenmedik gelişmelerle şekillendiğini hatırlattı.
“TARİHİ KAZANANLAR YAZAR”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yıldırım Orduları Komutanı olduktan sonra Saray’dan gelen Anadolu topraklarına gitmesi talimatına dair değerlendirmelerde bulunan Yetkin, “Mustafa Kemal, Torosların aşılmaması gerektiğini hesaplıyor. İngiliz ve Fransız ordularını durdurmak istiyor” dedi.
Atatürk’ün Hatay konusundaki ısrarını da vurgulayan Yetkin, “Hatay konusunda saplantılı bir şekilde kararlılığını sürdürdü. Ömrünün son yılında bu konuda bir antlaşma resmiyet kazanmamış olsa da gelişmeleri görmüştür. Çekilen askerlerin ordugahını Afrin’de kuruyor.” ifadelerini kullandı.
Tarihi kazananların yazdığını söyleyen Yetkin, “Ortadoğu geçmiş zamanla yazılmaz, şimdiki zamanda yazılmaktadır. Biz halen yazılanın içindeyiz, tarih bizim için geçmiş bir şey değil görüyorsunuz. Tarihi yaşıyoruz, ileride yaşadıklarımızın bir kısmını tarih diye anlatacaklar o da ‘kazananların kısmını’, kaybedenleri tarih yazmaz. Tarihi kazananlar yazar.” dedi. Hukuk kavramının oldukça siyasi bir kavram olduğunun altını çizen Yetkin, “Siyasete hâkim olan hukukunu dayatır. Siyasete hâkim olmaya çalışacaksınız.” şeklinde konuştu.
Yetkin, Mîsâk-ı Millî ile Musul hakkında yaptığı değerlendirmede çarpıcı açıklamalarda bulundu. Musul’un Türk Orduları tarafından alınmasının mümkün olabileceğini belirten Yetkin, “Hiçbir kanıt olmadan ve tamamen hissiyatımla söylüyorum. Atatürk’ün erken yaşta ölümüne neden olan konulardan biri Musul olabilir” dedi.
VEKİL SAVAŞLARI DÖNEMİ
Bugün, İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan hem ekonomik hem de siyasi dengelerin artık geçersiz olduğunu söyleyen Yetkin, “O dengelerin zirveye ulaştığı zaman 1990’lardır. Bizim de parçası olduğumuza inandığımız batı dünyası büyük bir yanılsama içine girdi. Sahte refah ve barış süreci yaşandı ve çok da kısa sürdü. O da El Kaide’nin 11 Eylül saldırılarında bitti.” dedi. 2001 yılından itibaren küresel gerilla savaşı içinde olduğumuzu ifade eden yetkin, “Artık siper savaşları yok, vekil savaşları var. Rusların ‘Wagner’ diye paralı asker ordusu var, Afrika’da Suriye’de onlar var Rus askerleri yok.” diye konuştu.
Murat Yetkin konuşmasının ardından dinleyicilerin sorularını yanıtladı ve okurları için Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları Kitabevi’nde kitaplarını imzaladı.