Otizm annelerinden çağrı var!

Türkiye Otizm Anneleri Topluluğu, salgının otizmli çocukların sorunlarını derinleştirdiğini ve kaygılarının her geçen gün arttığını söyleyerek kamuoyuna ve yetkililere seslendi

16 Eylül 2020 - 10:01

Korona virüsü salgını özellikle dezavantajlı grupların sorunlarını artırdı. Tek başlarına yaşamlarını sürdürme imkanı olmayan otizmli bireyler de salgın sürecinden en çok etkilenenlerin içinde yer alıyor. Yıllardır devletten ve yetkili kurumlardan sorunların çözümü için adım atılmasını isteyen otizmli aileler bir kez daha seslerini duyurmak istiyor. Türkiye Otizm Anneleri Topluluğu “Otizmli çocuklarımız için acil çözüm üretilmesini ve onlara hak ettikleri yaşam desteğinin verilmesini istiyoruz.” çağrısında bulunarak şu açıklamayı yaptı: “Otizmli çocukların anneleri olarak kaygılarımız her geçen gün bir çığ gibi büyüyor. COVİD-19 salgını çaresizliğimizi bir kez daha yüzümüze vurdu. Dere kenarlarında, ormanlarda, kentin ortasında kaybolan çocuklarımızın cansız bedenlerini bulmak bizleri kahrediyor, bakımevlerinde çocuklarımızın darp edilmesini görüyor olmaktan yaşamın her alanında insanca yaşayabilmek yerine, kötü muamele yerine evlatlarımızın hor görülmelerinden tükendik. Bu mağduriyeti yaşayan birçok otizmli çocuk annesi olarak biraraya geldik.”

“ÖFKE KRİZLERİ İLE BAŞ EDEMİYORUZ”

Otizmli çocukların evde öfke nöbetleri yaşadığının ve ailelerin bu sorunun üstesinden gelemediğinin ifade edildiği açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Yarın ölsek, ne çocuklarımıza bakabilecek biri var ne de kalabilecekleri bir yer var. Mevcutta otizmli çocuklar için İstanbul’da 1 tane bakımevi var, bu bakımevi için sırada bekleyen 40 çocuk var. Bekleyen çocukların aileleri evlerde öfke krizleri ile baş edemez durumdalar. Ailelerin nefes alması için destek mekanizmaları yok. Ülkemizde otizmli yetişkinler için açılmış devlete ait bir bakım merkezi mevcut. Bütün otizmliler birarada. Oysaki yurtdışı örneklerine baktığımızda bakım hizmeti 4 kişilik grup evleri şeklinde, farklı engel grupları birarada, buraları sivil toplum denetliyor.”

“LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ”

Açıklamada, çocuklar için her ilde gündüzlü ve yatılı yaşam merkezlerinin açılmasının zorunlu bir ihtiyaç olduğu vurgulanırken şöyle devam edildi: “Bu, lüks değil ihtiyaçtır. Kriz geçiren otizmliler gidecek özel merkez bulamıyorlar! Çoğunlukla yapayalnız mücadele veren anneler çaresizlik içinde kapı kapı dolaşıyorlar. 18 yaş üstü kayıp engelli çocuklarımız da vahim kayıp kapsamına alınmıyor. Bu yüzden 24 saat bekleniyor kayıp kapsamına alınmak için.

Çocuklarıyla birlikte intihar etmeyi düşünen annelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu anneler, TBMM Otizm Down Komisyon raporunun sonuç kısmındaki maddelerin hayata geçmesi için düğmeye basılması ve hızlıca uygulanmaya başlanması ile hayat bulabilirler.”

EĞİTİM ÖZELLE SINIRLI

Türkiye’de otizmliler ile ilgili kapsamlı bir çalışma olmadığı için otizmli sayısı net olarak bilinmiyor. Önceki yıllarda yapılan araştırmalara Türkiye’deki otizmli sayısının 550 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. 0-14 yaş grubu aralığında otizmli çocuk sayısı ise yaklaşık olarak 140 bin. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre ise Türkiye’de devlet okullarında 2 bini aşkın otizmli çocuk eğitim görüyor. Ancak otizmli bireylere kapsamlı bir şekilde eğitim verebilecek eğitim alanları henüz yeterli sayıya ulaşamadı.

Tohum Otizm Vakfı’nın geçtiğimiz yıl hazırladığı rapora göre, özel eğitim öğretmeni yetiştiren 32 üniversitenin 12’sinde otizm alanında uzmanlaşmaya yönelik dersler yer almıyor. Yine aynı rapora göre, otizm tanılı öğrencilere yönelik örgün eğitim seçenekleri; özel eğitim okulları, özel eğitim sınıfları ve kaynaştırma sınıfları ile sınırlı.

EYLEM PLANI HAZIRLANMIŞTI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca 2016 yılında Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) Ulusal Eylem Planı hazırlanmıştı. OSB Ulusal Eylem Planı'na göre  otizmli bireylerin toplumsal hizmetlerden diğer bireylerle eşit yararlanmasını sağlamak ve bağımsız biçimde toplumsal yaşamın her alanına katılımlarını kolaylaştırmak amaçlanıyordu. Eylem planına göre, toplumun tüm kesimlerinin otizm konusunda farkındalık düzeyinin artırılması ve kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesi de hedefleniyordu. Aynı zamanda otizmli bireylerin erken yaşta tıbbi tanılamalarının  yapılması ve izleme programları geliştirilmesi de amaçlar arasındaydı.


ARŞİV