Emekli Büyükelçi Osman Korutürk, seçim arefesindeki Sarkozy hükümetinin oy hesapları içinde olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Emekli Büyükelçi Osman Korutürk seçim arefesindeki Fransa’da sözde soykırımı kabul etmeyen vatandaşların cezalandırılması kararında Fransız meclisinin tümünün sorumlu olduğunu, belirterek ‘’samimi olunsaydı 150 vekilin meclise girip yasanın geçmemesi yönünde oy kullanabilirdi” ifadesinde bulundu. Kadıköy’de görüştüğümüz CHP Milletvekili Osman Korutürk, “Fransız meclisinin geri kalanını mazur görmek çok mümkün değil. Çünkü bazıları diyor ki, ‘Ne olacak işte 50 kişi karar vermiş 500 üzerinde insan buna katılmamış. Fransız meclisi bundan sorumlu değildir’ diyor. Bu yasanın geçeceği belli. Meclise alınması konusunda başkanlık kurumunun kararı var. Gündemin tarihi belli. Eğer buna karşı bir engelleme yapmayı düşünseydi Fransız meclisinin buna karşı olan üyeleri yapabilirlerdi. 7 kişi değil de 150 kişi girerlerdi ve bunu oylamada reddederlerdi. Onu yapmadıklarına göre bu Fransız meclisinin de bunda sorumluluğu var diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE KOMPLEKSİ VAR
Seçim öncesinde ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen malum konunun aslında tamamen seçim amacıyla seçim malzemesi olarak kullanıldığını söyleyen Korutürk, Sarkozy’nin, “Tarihi konular hakkında siyaset adamlarının ve siyasi organların karar vermesini değil, tarihçilerin araştırma yapıp, karar vermesini yeğleriz” yönündeki taahhüdüne uymadığını vurguladı.
ETKİLİ YAPTIRIMLAR OLMALI
Türk-Fransız ilişkilerinin bu şekilde olmasını üzüntüyle karşıladığını ifade eden Korutürk, ilişkilerin bu hale gelmesinin altında, Fransa’nın Türkiye’yi birçok alanda kendisine rakip görmesinin yattığını söyledi.
Türk-Fransız ilişkilerinde yaşanan talihsiz durum karşısında Türkiye’nin daha etkin yaptırımlar uygulaması gerektiğini ifade eden Korutürk, “Mesela Türk Hava Yolları’nın kullandığı uçak seçimlerinde, Fransa’nın da başında yer aldığı uçakları tercih etmeyeceğinizi söyleyebilirsiniz” dedi.
DİASPORA RANT PEŞİNDE
Tüm arşivlerin açılarak kapsamlı bir araştırma yapılması ve her şeyin ortaya çıkarılması yönündeki çalışmalara Ermenilerin yanaşmadığını hatta konunun tartışmaya açılmasına bile yanaşmadıklarını ifade eden Korutürk, diasporanın, varlığını sürdürebilmek için konuyu rant olarak kullanırken, Ermenistan’ın ülkedeki ekonomik zorlukları yenmek, çevresine açılım yapmak gibi önceliği olduğunu, diasporanın ise konuyu Ermenistan’ın öncelikli sorunuymuş gibi gündeme getirmeye çalıştığını ifade etti. Korutürk, özellikle diasporanın sağlıksız tutumunun, Ermenistan’ın gelişimine de engel olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Kaynaktan ve ispattan yoksun tutumlarla koskoca bir milleti çok ağır bir şekilde suçlamak, hele de konuyu tartışmaktan kaçmak kabul edilir bir şey değil” diye konuştu.
FRANSA CEZAYİR’DE ACILARA SEBEP OLDU
Emekli Büyükelçi Korutürk, tarihsel olayları tarihçilerin değerlendirmesine taraf olduğunu ifade ederken, Fransa’da tarihi olayların siyasete konu edildiğine vurgu yaptı.
Bilindiği üzere Fransa geçmişteki sömürgeleri olan Cezayir, Ruanda, Korsika ve Senegal’de insanlık dışı uygulamalarıyla tarihteki yerini alırken, özellikle 1945-1963 tarihleri arasında 1 buçuk milyon Cezayirli’nin katledildiği olaylarla ilgili henüz tarihiyle hesaplaşmış değil. Hal böyleyken Fransa’nın Türkiye’ye karşı tutumu pek de samimi bulunmuyor.
Mustafa SÜRMELİ