Seçimler öncesinde tüketiciye ucuz sebze sağlamak amacıyla büyük şehirlerde kurulan tanzim çadırları 31 Mart’ın ertesi sabahı apar topar kaldırılmıştı. Gıda alanında yaşanan krizin sadece bir boyutunu görmemizi sağlayan bu çadırlar, diğer yandan kaliteli ve ucuz sebze-meyveye ulaşmanın ne kadar zor olduğunu da gösterdi. Son zamanlarda tartışılan bir başka konu ise Rusya ve Ukrayna’dan Türkiye’ye iade edilen tonlarca sebze ve meyvenin nasıl kullanıldığı?
Rusya'nın reddettiği ürünlere Türkiye’ye döndükten sonra ne oluyor? İç pazara mı sunuluyor? Çöpe mi atılıyor? Cevabını bekleyen başka bir önemli soru da şu: Rusya’nın sağlık kriterlerine uymadığı gerekçesiyle iade ettiği ama aynı tarlalarda ve koşullarda yetiştirilen ve iç pazara sürülen sebze ve meyveleri kim tüketiyor?
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu sorulara cevap aramak için geçtiğimiz mayıs ayında TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek gıda sorunlarını Meclis gündemine getirmişti. Gürer, gıda denetim sonuçlarının kamuoyuyla neden paylaşılmadığına da dikkat çekmişti.
NEDEN İADE EDİLİYOR?
Gazetemize konuşan Çiftçi-Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu, Rusya’nın birçok nedenden ötürü ürünleri iade ettiğini ifade ediyor. Bu nedenlerin başında ise şu maddeleri sıralıyor:
-İlaç kalıntısı gıda kodeksi normlarına göre yüksek olunca geri çevriliyor. Bu insan sağlığını tehdit ediyor.
-Üzerinde böcek yumurtası, larva ve kelebeklere rastlanıyor. Kendi ülkelerine bu böceklerin yayılmasını istemediklerinden iade ediyorlar.
Peki, iç pazara gönderilen bu ürünleri biz mi tüketiyoruz? Aysu, yetkili kurumların bu konuda açıklama yapmaması nedeniyle bu sorunun cevabının tam olarak bilinmediği görüşünde. Aysu, “Çünkü yetkililer bu konuda bir açıklama yapmıyor, dolayısıyla kaygıyı gidermiyor. İade edilen ürünlerin imha edildiğine dair bir belge de sunulmadığı için iç pazarda tüketime sunulup, sunulmadığına dair endişe de giderilmiş değil.” diyor.
NEREDE TÜKETİLDİĞİ BİLİNMİYOR
İade edilen ürünlerin hangi şehirlere gönderildiği de bilinmiyor. Türkiye’nin en kalabalık şehri olması nedeniyle İstanbul akla gelen ilk yerlerden. Aysu, bu durumu şöyle değerlendiriyor: “Ne kadarının İstanbul'a gelip gelmediğini yetkililerin şeffaf davranmaması nedeniyle bilmiyoruz. Belirsiz. Ancak sağlık için risk oluşturduğundan dolayı iade edildiği kesin. Bu biliniyor.”
“DENETİMLER YAPILMIYOR”
Aysu, “Türkiye'de yaşayanların tükettiği sebze ve meyve kontrolden geçiyor mu? Sizce yediğimiz sebze ve meyveler ne kadar güvenli?” sorumuza ise şu şekilde cevap veriyor: “Satın alarak beslendiğimiz ürünler ve gıdaların yeterli denetimleri yapılmıyor ve laboratuvar kontrolünden geçiriliyor. Bu sebeple ürünlerin ne kadar güvenli olduğu bilinmemektedir. Yetkililerin ve yönetenlerin bu konuda görev kusuru işlediği kanısı yaygın.”
SAĞLIKLI ÜRÜNÜ NASIL ANLARIZ?
Peki, marketten ya da pazardan aldığımız ürünlerin sağlıklı olduğunu nasıl anlayacağız, bu mümkün mü? Aysu’nun bu soruya cevabı şöyle: “Çok mümkün değil. Bazılarını anlamak mümkünse de yanıltıcı olabilir. En garantilisi tohumdan çatala üretimin, üretim ve tüketim kooperatiflerine temasla elde etmekten, sağlamaktan geçiyor.”
“ÖRGÜTLENMEK GEREKİYOR”
Aysu’ya göre ilaç kalıntılı ürünlerin kalıntısının bireysel olarak giderilmesi mümkün değil. Ancak Aysu, kentlerde tüketicilerin biraraya gelerek tüketim kooperatifleri kurmasının daha doğru bir tercih olacağını düşünüyor ve ekliyor: “Bu yolla üreticilerden sağlıklı, kimyasal kullanılmadan üretilmiş ürünlere erişmek mümkün olur. Bunun için tüketim kooperatiflerinde örgütlenmek gerekiyor.”