Üniversite tercih listelerinin en üst sıralarında yer alan psikoloji bölümü, temel ve uygulamalı bir bilim dalı olarak öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Son günlerde gündemde olan psikoloji bölümünün açık öğretim fakültelerinde açılması konusu ise, örgün eğitim alan psikoloji öğrencileri tarafından büyük tepki görüyor. Bunun yanında kişisel gelişim kitapları okuyarak, sertifika programları ve çeşitli seminerlere katılarak hasta kabul eden bir kesim mevcut. Halkın psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkileyen bu tür uygulamaların önünü kesmek için, psikoloji öğrencileri bir an önce meslek yasası istiyor. Çeşitli üniversitelerin psikoloji bölümünde okuyan öğrenciler, konuyla ilgili görüşlerini Gazete Kadıköy’e anlattı.
“TOPLUMA YAPILMIŞ BİR KÖTÜLÜK”
Zehra Şirin: Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü 3.sınıf öğrencisiyim. Psikoloji, uygulamaya dayalı bir bilimdir. Kendi okul hayatımızda gerek alanında uzman kişilerle, gerek kendi bölüm hocalarımızla sıkı bir iletişim ve ortak çalışmalarla ilerlediğimiz bir alandır. Pratik ve uygulamanın bu denli önemli olduğu bir alanda sadece uzaktan bilgi ile uzmanlaşmak ve mezun olmak mümkün olmamalıdır. İnsan ve toplumun önem taşıdığı bu dünyada, onların ruh sağlığını doğrudan ilgilendiren bir bilimden sadece uzaktan bilgi edinerek mezun olunamaz. Psikoloji, deney ve gözlem metotları kullanılan, vaka çalışmaları yapılan, uygulamalı ve kapsamlı bir alandır. Kişisel gelişim ve seminerlerden edinilen teorik bilgiler, insan ve toplumun ruh sağlığını anlayabilmek veya çözümler üretebilmek için yeterli olamaz. Kitaplar ve seminerler herkesin ulaşabileceği şeylerdir. Fakat analiz yapmak, deneylerde yer almak ve bilimsel çalışmalarda bulunmak bu alanda uzmanlaşacak başarılı psikologların oluşmasında en önemli etmenlerdir. Aksi takdirde insanın ve toplumun üzerinde ciddi olumsuz etkiler bırakma olasılığı çok büyüktür. Açık öğretim mezunu bir psikolog, topluma karşı yapılmış büyük bir kötülüktür. Mesleğini işinin ehliyle yapan kişilerin hakkını arayabilmek, insanların ve toplumun sağlığı için daha güzel işler başarabilmek ve bunları koruyabilmek için meslek yasası olmalıdır. Sahte psikologların, yanlış teşhislerin önüne geçilmeli ve böylelikle insanların ruh sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir.
“DENETLEME MEKANİZMASI YOK”
Hüseyin Alaca: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4.sınıf öğrencisiyim. Psikoloji bölümünün açık öğretim fakültesine gelmesi psikoloji camiasının genelinde olduğu gibi bende de soğuk duş etkisi yarattı. Psikoloji bölümünün açık öğretim fakültesinde açılmaması gerekir çünkü bu bölümün önemli derslerinin uygulama yapılarak görülmesi gerekiyor. Örneğin klinik görüşme dersinde danışanla nasıl iletişim kurulur, bunlar rol yapılarak sınıfta uygulanıyor. Bu dersin uzaktan yapılma şansı yok. Psikoloji bölümünün açık öğretime açılması bu bölümün niteliğini çok fazla düşürecektir. Bu bölümden mezun olan kişiler yetkin olmayan psikologlar olarak halkın ruh sağlığı için büyük bir sıkıntı yaratacak. Meslek yasası isteyişimizin en büyük nedeni, görevimizin net olarak belirtilmemesidir. Yaptığımız işi denetleyen bir mekanizma olmaması, alanımızı çok büyük bir suiistimal yeri haline getiriyor. Sertifika alarak kendini kişisel gelişim uzmanı, yaşam koçu, terapist gibi tanıtıp insanları tedavi etmeye kalkan bir grup var. Bu kişiler psikoloji eğitimi almamış kişilerdir. Biz bu gruba sahte psikologlar diyoruz. Böyle bir ortamda psikolojinin açık öğretime açılması, sahte psikologların resmi hale gelebilmesi gibi bir tehdit oluşturuyor. Bu durum karşısında yasal olarak hiçbir şansımız kalmıyor. Öğrenciler olarak en büyük mağduriyetlerimizden biri de, çoğu devlet üniversitesinde zorunlu stajın olmaması. Zorunlu staj olmadığı için devlet kurumlarında staj yapamıyoruz, yapanlar ise torpille yapıyor. Özel kurumlar staj için bizden para istiyorlar. Kontenjanlar çok fazla ancak öğretim üyeleri çok az, bu durumda yeterli eğitim kesinlikle verilmiyor. Okulda test eğitimleri verilmiyor, verilse bile uygulamak için yetki verilmiyor. İllaki dışarıdan bu testleri para ile öğrenmemiz isteniyor. Örgünde dahi durum içler acısıyken bir de bölümün açık öğretime açılması büyük bir fiyasko olur. Bu durumun düzeltilebilmesi için öncelikle psikologların görev tanımının net yapıldığı bir meslek yasasının yürürlüğe girmesi gerekiyor. Her üniversiteye psikoloji bölümü açmak yerine var olan bölümlere öğretim üyesi atamaları yapılmalı, var olan kontenjanlar kesinlikle düşürülmelidir. Psikoloji bölümüne taban sıralama şartı kesinlikle getirilmelidir. Üniversitelerin fiziki şartları iyileştirilmeli, uygulama yapılacak alanlar arttırılmalıdır. Bütün üniversitelerde zorunlu staj olmalı ve paralı verilen testler lisans döneminde seçmeli olarak verilip uygulama yapma yetkisi verilmelidir. Yetkililer psikoloji alanını rant kapısı olarak görmemeli.
“PSİKOLOJİ, BEDEN SAĞLIĞI KADAR ÖNEMLİ”
Dila Kalaycı: Doğuş Üniversitesi Psikoloji bölümü son sınıf öğrencisiyim. Psikoloji; gözlem, görüşme, vaka analizi, ölçek hazırlama, test uygulama ve makale yazma gibi birçok uygulama alanını barındıran bir bilimdir. Psikoloji öğrencileri olarak lisans süresi boyunca tüm bu uygulama alanları üzerinde pratik yapar ve kendimizi geliştiririz. Dolayısıyla psikoloji, teorik bilgileri yalnızca ezberlemekten ziyade usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen birçok konuyu kapsar. Bizler, çalışma alanı doğrudan insan olan bir mesleğe sahip olacağız. Psikoloji sağlığı beden sağlığı kadar önemli ve hassastır. Doğru tanılar ve tedaviler gerektirir. Bu sebeple psikoloji bölümünün açık ve uzaktan eğitim fakültesinde yer almasını doğru bulmuyor, bu yanlıştan dönülmesini umuyoruz. Psikologların meslek yasasının olmaması çeşitli hak ihlallerine ve meslek istismarlarına neden oluyor. Temel eğitimi psikoloji olmayan binlerce kişi halkın psikolojik sağlığı ile oynuyor. Bu kesimi genellikle kendini psikolog olarak tanıtan “sahte psikologlar”, hayatta çok tecrübe edindiği için kendini bir şeylerin “koç”u ilan edenler, bilinçaltına indiğini iddia eden “bilinçaltı temizleyici”leri veya çok iyi bir dinleyici olduğunu düşünüp ortaya çıkan “mesele uzmanları” oluşturuyor. Kendi öznel tecrübeleriyle veya zorlama tekniklerle insan hayatına dokunmak kabul edilemez bir rant sağlama biçimidir. Bu nedenle meslek yasası istiyoruz. Bunun için yıllardır biz öğrenciler ve hocalarımız seslerimizi gerekli yerlere duyurmaya çalışıyoruz.
“MESLEK YASASIYLA İSTİSMAR AZALACAK”
Abdullah Eren: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi 4. sınıf Psikoloji bölümü öğrencisiyim. Neredeyse tüm psikolog ve psikoloji öğrencileriyle aynı duyguları yaşamaktayım, şaşkın ve üzgünüm. Bizler bu bölümün mensupları olarak eksik olanların giderilmesini ve bölümün kalitesini artırabilecek adımların atılmasını beklerken, AUZEF Psikoloji bölümü açılması kararını görünce en samimi dil ile yıkıldık diyebilirim. Birçok yönden yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Meslek yasası dediğimiz şey, belirli bir meslek alanındaki kişilerin haklarını ya da o meslek grubunun verdiği hizmetlerden yararlananların haklarını korumak üzere, hükümetler düzeyinde onaylanan düzenlemeleri ve yaptırımları kapsayan kararlardır. Meslek yasası istememizin en temel nedeni, bu mesleğin ve temsil ettiği uzmanlık alanlarının standart bir tanımının olmamasıdır. Bununla birlikte psikoloji alanının uygulamaları, insanların bireysel ve sosyal yaşamını etkileyecek türdeki karar ve müdahaleleri içerdiği için mesleğin uygulama standartları ve ahlak ilkelerinin, bir yasa ile koruma altına alınması gereklidir. Meslek yasasının çıkmasıyla birlikte, alanımıza olan istismarın azalacağını düşünüyorum. Alan içi denetimler ve ihlaller için uygulanacak yaptırımlar artacaktır. Bu sayede etik ihlaller de azalmış olur. Meslek yasamızın olmaması sadece bizi mağdur etmiyor, bizlerden hizmet almaya gelen insanlar da otomatik olarak istismara açık durumda kalıyor. Toplum sağlığı hepimizi ilgilendiren bir konudur. Bilinenin aksine psikolog olmak yalnızca dört duvar arasında insanların sorunlarını dinleyip çözüm yolu göstermek değildir. Bir diğer yanlış ise bunu yapmak için sadece diplomanın yeterli olduğunun düşünülmesidir. Psikoloji alanında hizmet verebilmek için 4 yıldır psikoloji eğitimi almaktayım. Buna rağmen meslekte yetkin olabilmek içinfarklı kurumlarda staj yapıp alanı tanımaya çalıştım. Sürekli gelişen ve değişen bir alanda çalışıyoruz. Uygulama yapmadan teorik bilgiyle yol alabileceğimi hiçbir zaman düşünmedim. Tek gayemiz insanlara faydalı olmak, ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek.