İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ünalan’da 29 bin metrekarelik alanı satışa çıkardı. 385 milyon TL ihale başlangıç fiyatıyla satılacak alanda sağlık alanları, İGDAŞ deposu, kamusal nitelikte birçok alan, park, yeşil alan ve mahalle sakinlerinin alışveriş yaptığı bir pazar bulunuyor.
Konuyla ilgili Gazete Kadıköy’e açıklama yapan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, satılmak istenen arazinin imar planlarının ticaret+konut, okul alanı, sağlık tesis alanı, meydan, park ve yol olarak işlevlendirildiği bilgisini paylaştı. Köymen, alanın satışından sonra yeni bir imar planı yapılmaması halinde ise “Tüm bu fonksiyonlara göre işlem yapılacak. Yani bu fonksiyonların hepsi özelleşmiş olacak ” dedi.
“KAMUSAL ALANLAR TÜKETİLİYOR”
“İBB neden kamu arazilerini satıyor?” sorumuzu da yanıtlayan Köymen, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sadece İBB değil, tüm kamu kurumları arsa satışlarıyla gelir elde etme peşinde. Kamusal hizmetlerin özelleştirilmesiyle birlikte uzun zamandır, imar planlarında bile ihtiyaç olan kamusal alanların yerine özel hizmet alanları planlanıyor. Bunlara sağlık ve eğitim alanları da dahil ne yazık ki. Üretimi dışlayan sadece tüketim üzerine kurgulanmış ekonomik modelin yansıması olarak kent mekanlarında tüketim mekanlarının arttığını görüyoruz. Kentlerde ve hatta kırsal bölgelerde alışveriş merkezlerinin sayısının artması bunun en çarpıcı örneği.
Hükümetin yıllardır uyguladığı bu ekonomik politika bugün yaşadığımız krizin de en önemli nedenlerinden biri. İnşaat sektörü üzerinden sürdürülen ve tüm yaşam alanlarımızın yağmalanmasına yol açan bu tercihler sonucunda, kent mekanları artık özel sektörün söz sahibi olduğu alanlar haline geldi. Bunun yansımaları kentlerdeki planlama süreçlerinden açıkça okunabilir. Amaç, kamuya ait ne kadar alan varsa satıp menkulleştirmek ve tüketmek.”
“YEŞİL ALANA İHTİYAÇ VAR”
“Ünalan’daki yapı yoğunluğu incelendiğinde yeşil alanlara çok fazla ihtiyaç olduğunu söylemek mümkün.” diyen Köymen, “Ayrıca planda olduğu gibi, sağlık hizmeti, okul alanı da kamusal hizmet olarak bu alanda verilebilir. Mevcut durumda bu alan, İGDAŞ deposu, pazar yeri, sağlık merkezi ve park alanı olarak yani kamunun ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmaktadır. Satıştan sonra bu hizmetler nerelerde verilecektir? Bunun planlamasını yapma gereği bile duymuyorlar. Bu büyüklükte bir alanı satma kararı alırken İBB bölgede yaşayanların görüşlerini neden dikkate almıyor? Bölgede yaşayanların ihtiyaç duyduğu fonksiyonları karşılamak yerine, satıp tüketmek kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Satıştan sonra bu alanın, yeni imar planı yaparak çok daha yüksek yoğunluklu bir yapılaşmaya açılmayacağının garantisi de yok üstelik.” diye konuştu.
Bölge sakinlerinin satışa karşı çıktığına da dikkat çeken Köymen, “Kamusal alanlar üzerinde bu kadar pervasızca yetki kullanma ve sonucunda tüm kent mekanlarını sermaye gruplarına teslim etme anlayışı terk edilmek zorunda. İnsanların ve tüm canlıların sağlıklı yaşam alanlarına ihtiyacı var. Kentleri binalardan ve araçlardan ibaret olarak gören bu zihniyet, yaşam alanı değil, beton bloklardan oluşan ölü kentler yaratmaktadır. Meslek odaları olarak bizler de kamunun yararına olmayan tüm bu uygulamalara karşı mücadele edenlerin yanındayız.” dedi.
“ŞEHRİN GELECEĞİNİ SATAMAZSINIZ”
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu Ünalan’da 29 bin metrekarelik alanın satışa çıkarılmasına tepki gösterdi. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin elinde arazi kalmadığına dikkat çeken Nuhoğlu, “Bu son kalan arazileri satıp ne yapacaklar” diye sordu? İstanbul’da çok fazla ihtiyaç olduğunun altını çizen Nuhoğlu şunları söyledi: “Bir kamu kurumunun halkın bu kadar çok ihtiyacı varken arazisini satması anlaşılır bir şey değil. İstanbul’un eğitim, sosyal, spor, sağlık alanlarına ihtiyacı var. Bütün bu ihtiyaçlar karşılandı mı? İstanbul’un sorunları bitti mi? Neden satıyorlar? İstanbul’un son kamu alanlarını satıp nereye gidecekler?
Ekonomik sorunlar kamu alanlarının satışı ile çözülmez. Ekonomik sıkıntı çözülmek isteniyorsa, sat savur ekonomisi yerine sürdürülebilir ve planlı bütçe yapılmalı, kaynaklar doğru ve tasarruflu kullanılmalıdır.
Bir kamu arazisini satarken çocukların oyun alanı, park, yuva hakkını satıyorsunuz. Gençlerin kültür, sanat, spor alanı hakkını satıyorsunuz. Yaşlıların sosyal yaşam evi, huzurevi hakkını satıyorsunuz. Her iki kadından birinin şiddet gördüğü İstanbul’da kadınların sığınma evi hakkını satıyorsunuz. İnsanların yeşil alan haklarını satıyorsunuz. Bir kamu arazisini satarken bugünü değil geleceği satıyorsunuz. Hiç kimsenin buna hakkı yok. Bu şehrin, İstanbul’un geleceğini satamazsınız. Kamu alanlarının bir metrekaresi bile satılamaz, satılmamalıdır. İBB'yi bu yanlıştan geri dönmeye ve ihaleyi iptal etmeye davet ediyorum.”
MAHALLELİ EYLEM YAPTI
Mahalle sakinleri 24 Kasım Cumartesi günü basın açıklaması düzenleyerek, semt pazarı ve deprem toplanma merkezi olarak kullanılan yeşil alanın satışına tepki gösterdi. Söz konusu araziye en yakın deprem toplanma alanı Otosan arazisiydi. Anadolu Yakasının ikinci en büyük deprem toplanma alanı 2006 yılında yapılaşmaya açılmış ve araziye AVM yapılmıştı.
29 DÖNÜMLÜK ARAZİYE NELER YAPILIR?
29 dönümlük arazi yaklaşık 4 futbol sahası büyüklüğünde. Peki, bu araziye neler inşa edilebilir?
-Bahriye Üçok Ekolojik Yuvası gibi yaklaşık 10 adet yuva inşa edilebilir.
-Yine 6 bin öğrencinin barınabileceği yurt yapılabilir.
-Araziye 4 bin kişiye ev sahipliği yapabilecek tiyatro ve sinema salonu yapılması da mümkün.
- 5 bin öğrenci kapasiteli 4 lise inşa edilebilir.
- Konservatuar eğitimi için kullanılan ancak boşaltılması gündemde olan Haldun Taner Sahnesi gibi 10 adet konservatuar binası inşa edilebilir.
-Deprem toplanma alanlarının yok edildiğini de düşünürsek, bu arazi 300 çadır kapasiteli bir deprem toplanma alanı olarak da kullanılabilir.
-Satılmak istenen arazinin toplam büyüklüğü neredeyse Yoğurtçu Parkı’nın büyüklüğüne eşit. Ünalan’daki araziye, park, tenis kortları, basketbol sahası, koşu ve yürüyüş parkuru yapılabilir. Alana binden fazla ağaç dikilebilir.