"Çizgiye aşık bir adamdı”

Karikatür Evi’nde düzenlenen “Galip Tekin’in arkadaşları, Galip Tekin’i anlatıyor” adlı söyleşide, Bülent Arabacıoğlu ve Ergün Gündüz çizgi romana farklılık getiren Galip Tekin’i konuştu

26 Ekim 2017 - 11:38

Geçtiğimiz temmuz ayında hayatını kaybeden ve çizerliğe Oğuz Aral döneminin Gırgır dergisinde fantastik ve absürt hikayelerle başlayan, macera çizgi romanın ustası Galip Tekin, Karikatür Evi’nde düzenlenen söyleşiyle anıldı. Usta çizerin yakın arkadaşları ve aynı zamanda meslektaşları olan Bülent Arabacıoğlu ve Ergün Gündüz, uzun süre beraber çalıştıkları Galip Tekin’in hem çizerliğini hem de insani yönlerini dinleyicilerle paylaştı.

21 Ekim Cumartesi günü Karikatür Evi’nde düzenlenen “Galip Tekin’in arkadaşları, Galip Tekin’i anlatıyor” adlı söyleşiye karikatür ve çizgi dünyasından Oğuzhan Kayan, Ali Özbek, Eda Oral, Abdülkadir Tamer, Erdoğan Karayel, İsmet Efe, Akdağ Saydut, Birol Bayram, Ümit Kireççi, Kamil Yavuz, Sibel Bozkurt, Anıl Gürak katıldı. Galip Tekin’in ablası Nudret Tekin’in de dinleyici olarak yer aldığı söyleşiye Kadıköylülerin ilgisi yoğun oldu.

“BİZİM İÇİN YERİ AYRIYDI”

Kırk yıldan fazla bir süre önce Galip Tekin’le tanışan ve usta çizerle arkadaşlıklarında birçok anı biriktirdiklerini söyleyen Bülent Arabacıoğlu, “Galip Tekin’le tanışmamız Oğuz Aral sayesinde oldu. Galip, bizim için çok farklı ayrı yerlere sahip bir arkadaşımızdı. Onu tanıdığım süre boyunca onun asık suratlı halini görmedim. Sürekli güler yüzlüydü ve çizgiye âşık bir adamdı. Galip için Oğuz Aral’ın yeri çok önemliydi. Onu babası olarak görüyordu. Oğuz ağabey de ona kol kanat geriyordu” dedi.

Galip Tekin’in ürettiği işlerin ilerleyen yıllarda komiklikten uzaklaştığını ifade eden Bülent Arabacıoğlu, “Aslında çizgi konusunda benim çok hoşuma giden bir tarza yönelmişti Galip. Komiklikten uzaklaşması benim de çok hoşuma gidiyordu. Çünkü mizah dergisinde komik olmayan çizgi romanı yayınlamak kolay değil. Hele bunu Oğuz Ağabeye kabul ettirip yayınlamak hiç de kolay değil, baya zor” şeklinde konuştu.

“İÇİNDE MİZAHTAN ÇOK GİZEM VARDI”

Arabacı’dan sonra söz alan Ergün Gündüz de konuşmasına “Bülent ağabey başladığı zaman ben 14 yaşındaydım ama aynı dönemdeydik. Benden sonra Galip geldi. Anadolu’dan geldiği için Oğuz Aral, Galip Tekin’i çok severdi. Beni ise İngiliz züppesi olarak görüyordu. Galip de Oğuz Aral’a büyük saygı duyardı” sözleriyle başladı.

Avrupa’da çıkan çizgi romanların o dönemki çizerleri etkilediğini söyleyen Gündüz, “Galip bu işe karikatürle başladı, ben de karikatürle başladım ama Galip daha iyiydi. Biz üçüncü seri romancıyız, bu da bizim özel bir yanımız. O yıllar Star Wars yıllarıydı ve dünyada bilim kurgu patlaması oluşmuştu. Bu bilim kurguyla gizemli hikâyeler, Galip gibi bizi de etkiledi” dedi.

Gündüz, Galip Tekin’le anılarını şu sözlerle sürdürdü: “Avrupa çizgi romanlarında o yıllarda tarama yönteminin kullanıldığını aktaran Gündüz, Tarama bizim için süsleme aracıydı o zamanlar, karikatürlerimizi taramayla süslemek zorunda hissederdik. Bizim için hatta modaydı. Ama bu zamanla artık daha ince, düz, yalın çizgilere büründü. Galip de çizgi romana başladığı zaman tarama yapmaya başladı. Ve hakikaten onun üzerinde kaldı. Vefat edene kadar da bunun üzerinde durdu. Çok sevdiğimiz arkadaşımızdı. İçinde mizahtan çok gizem vardı. Sonu sürprizli biten fantastik öyküler falan… Hakikaten mizah dergisi için çok tersti ama bir değişim oldu böylece. Bu konuda da epey çizimler yaptı. Yan yana çalıştık, birlikte yol aldık. Son günlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nde ders vererek, bu mesleğe verdiği özeni devam ettirdi.”


ARŞİV