"Kriz devam edecek"

Enflasyonun artmasının hayatımıza etkileri neler? Kriz var mı? Ne zaman bitecek? CHP Kadıköy İlçe Örgütü “Çarşamba Söyleşileri”nin bu haftaki konuğu ekonomist Mustafa Sönmez anlattı

19 Ekim 2018 - 13:37

Son aylarda Türkiye, döviz kurlarıyla yatıp kalkıyor. Enflasyon, eylül ayında aylık yüzde 6,3, yıllık yüzde 24,52 olmuş, sürpriz veri sonrası Dolar/TL de yükselişe geçerek 6'dan 6.10'lara yükselmişti. Rahip Brunson’un serbest kalmasından sonra aşağı yönlü bir hareket izleyen dolar son günlerde 5,6-5,7 seviyesinde seyrediyor. Peki, dolar neden artıyor? Enflasyonun artmasının hayatımıza etkileri neler? Kriz var mı? Ne zaman bitecek? İşte bu soruların hepsi CHP Kadıköy İlçe Örgütü’nün her çarşamba farklı bir konuk çağırdığı “Çarşamba Söyleşileri”nde konuşuldu.  Ekonomist Mustafa Sönmez merak edilenleri yanıtladı.

“TÜRKİYE KRİZDE”

Sönmez konuşmasına “Sizce Türkiye krizde mi?” sorusuyla başlarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kriz miriz yok” sözünü hatırlatarak “Hükümet krizle yüzleşmiyor fakat biz krizi hayatımız içinde yaşıyoruz. Pazara gittiğimizde yaşıyoruz. Elektronik herhangi bir ürün almak istediğimizde yaşıyoruz. İstediğimiz kadar yok diyelim IMF raporlarına göre dünyada iki ülke krizde. Bunlardan biri Arjantin diğeri ise Türkiye” diye konuştu. 

Sönmez kriz zamanlarında 3 aylık çeyreklerde açıklanan milli gelirin üst üste 2-3 kere düşmesinin krizin açık kanıtı olduğunu söylerken, “Bazı göstergeler bize bazı ipuçları veriyor. Türkiye’nin milli geliri üç çeyrektir azalıyor.  Normalde üretim düşerken enflasyon artmaz. Talep de arz da düşük olduğu için fiyatlar ucuzlar enflasyon düşer fakat Türkiye’de hem fiyatlar pahalanıyor hem de üretim azalıyor. En tehlikeli olan nokta bu. Döviz kurunun artması ve talebin azalmasıyla birlikte ithalatta ciddi bir düşüş yaşandı. Firmalar ara mal talep etmeyip daha az ürettiği için oldu bu.  Fakat enflasyon %25 seviyelerinde. Ekonomide buna stagflasyon deniyor Türkiye maalesef bunu yaşıyor.” diye konuştu.

“FİYATLARI DIŞA BAĞIMLILIK YÜKSELTTİ”

Günlük yaşamda kullanılan bir çok ürünün fiyatlarlının arttığını söyleyen Sönmez, “Bu fiyat artışlarının iki sebebi var. Gıdadaki artış yanlış tarım ve hayvancılık politikasından kaynaklanıyor. Şu an bu sektörler Türkiye’de maalesef çökmüş durumda. Bizim topraklarımızda yetişen birçok şeyi ithal etmeye başladık. Dövizin artışıyla ithalat giderlerimiz çoğaldı. Bu da fiyat artışını beraberinde getirdi. Yine diğer sektörler için de aynı şey geçerli. 4, 4 buçuk, 5 derken dolar 7 TL’ye kadar yükseldi. Maalesef dışa bu kadar bağımlı bir ülkede sanayinin de masrafları arttı. Bu da yurttaşın direk cebine yansıdı.” dedi.

2020’den önce atlatılması mümkün değil”

Milli gelirin giderek eridiğini ve bu gidişle Türkiye’nin G-20 ülkeleri arasından çıkacağına dikkat çeken Sönmez, “Türkiye’nin milli geliri şuan 820 milyar dolar. İMF’nin 2019 beklentisi 780 milyar dolar. Bu rakamlarla Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasından çıkıyor. Bir bakıma küme düşüyor yani.” İfadelerini kullandı. Krizin 2020’den önce atlatılmasının pek mümkün görünmediğini söyleyen Sönmez, “Bu yılın ikinci yarısı başlayan kriz 2019’da da şiddetini arttırarak devam edecek. Her müdahale düzgün yapılsa dahi 2020’yi de daha şimdiden etkileyecek gibi görünüyor.

“TOPLU İŞTEN ÇIKARMALAR OLACAK”

Gelecek dönemde iflas, konkordato ve işten çıkarma haberlerinin daha da artacağını söyleyen Sönmez, “Yıl sonu enflasyon %30’u bulacak gibi görünüyor. Peki, asgari ücrete %30 zam yapılacak mı? Pek öyle görünmüyor. Dolayısıyla aradaki fark kadar alım gücü azalacak. Yine çalışacak bir iş bulursanız şanslısınız tabii. Talebin düşmesiyle birlikte toplu işten çıkarmalar çok yakın da Türkiye’nin gündemine gelecek. Şimdi ücretsiz izin gibi yöntemlerle bunun yolunu yapmaya başladılar. Patronları tek durduran şey kıdem tazminatı ama bir zaman sonra o da durdurmayacak.

“ARTIK UCUZ PARA YOK”

Amerika’nın 2013 yılında para politikasını değiştirmesiyle Türkiye ekonomisinin yeni bir döneme girdiğini söyleyen Sönmez , “Eskiden para daha esnekti ve piyasada para miktarı çok fazlaydı. Sermaye sahipleri Türkiye’ye borç vermek için sıraya giriyordu. Bu para ucuz paraydı. Faiz oranı oldukça düşüktü. Türkiye bu paraları sık sık aldı. Buradan aldığı paraları inşaat sektörüne yatırdı. ABD para politikasını daha da sıkılaştırıp parayı kendinde tutmaya başlayınca Türkiye’nin sistemi direk çöktü. Tabi bu sırada borçlar gırtlağa dayandı. IMF borcunu ödemekle övünen hükümet bu borcun üç katı kadar borçlandı. Sadece devletin borçları değil sadece vatandaşın bile 325 milyar TL ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borcu var. Türkiye bu yıllar içinde büyüdü ama hormonlu büyüdü. Artık o devir bitti, ucuz para yok” dedi.

“TÜRKİYE’YE GÜVENSİZLİK DÖVİZİ ARTTIRIYOR”

Dövizin artışını önleyemiyorlar çünkü dışarıdan para gelmiyor” diyen Sönmez, Türkiye’ye yatırım yapmamasının sebeplerinden birinin de Türkiye’ye karşı olan güvensizlik olduğunu söyledi. Sönmez, “Türkiye’nin adalet sistemindeki zafiyetler ve ülkenin yönetiliş şekli Türkiye’ye karşı olan güveni azalttı. Bir de bu kadar kaygan zeminde olan bu ülke son papaz meselesinde dış politika oyunlarıyla riske atıldı. Bunun da olumsuz yansıması oldu. Biz bile yarın ne ile uyanacağımızı bilmiyoruz, yatırımcı nereden bilsin?” diye sordu.


ARŞİV