Sağlıkta şiddet ve bununla ilgili Meclis’e sunulan yasa tasarısı tartışılmaya devam ediyor. 30 Ekim 2018 günü Meclis’e sunulan tasarıdaki maddelerin iddia edildiği gibi sağlıkta şiddeti önlemeyeceği, aksine hekimlerin çalışma haklarını da elinden alacağını düşünen TTB duruma tepkili.
TTB, çoğu ilde olduğu gibi İstanbul’da da Kadıköy İskele Meydanı’nda bir basın açıklaması yaparak getirilen yasa tasarısını kınadı. Dr. Fikret Hacıosman’ın görevi başında öldürülmesinin birinci ayında yapılan açıklama, 2 Ekim Cuma günü “Hekimler Kandırmaca Değil, Haklarını İstiyor! İş Güvencesi, Can Güvencesi, Yaşam Hakkı, Çalışma Hakkı!” talepleriyle gerçekleştirildi.
Basın açıklamasında hekimler, öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarının yanı sıra “İş ve Can Güvencesi, Yaşam ve Çalışma Hakkı” yazan dövizler taşıdılar.
“Hak kayıplarına yol açacak”
İlk konuşmayı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk yaptı ve şunları söyledi: “Tam bir ay önce İstanbul’da trajik bir olay yaşadık ve Dr. Fikret Hacıosman görevi başında öldürüldü. Bu ölümler ne yazık ki son yıllarda çok fazla yaşanıyor. Bu durumla ilgili Meclis’te görüşülmesini istediğimiz bir yasa tasarımız vardı. Bundan birkaç gün önce sağlıkta şiddet yasası olduğu iddia edilse de torba yasa içerisinde bizim taleplerimizi hiç karşılamadığı gibi her birimizin çalışma hakkını tehdit eden ve hak kayıplarına yol açacak bir yasa tasarısı Meclis’in gündemine geldi.”
“Böylesi, Nazi Almanyası’nda görüldü”
Öztürk’ün ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip ise bu maddelerin hekimlerin en temel hakkı olan çalışma hakkını yok edeceğini belirtti ve güvenlik soruşturmaları üzerinde durdu: “Bu yasa tasarısı, ne idüğü belirsiz bir güvenlik soruşturması sonrası hekimlerin, kriterlere uymadığı takdirde hekimlik yapamayacağını söylemektedir. Böyle bir kanun maddesi sadece Nazi Almanyası’nda görülmüştür. O dönemin Yahudi hekimlerine çalışma hakkı verilmemiştir. Hiçbir hukuksal altyapısı bulunmadan, yeni mezun arkadaşlarımızın çalışma hakları ellerinden alınmaktadır. Bu bir halk sağlığı sorunudur. Sağlıkta dönüşüm, krizle birleşince aynı zamanda ciddi sorunlar yaşayacağız. Sadece bunları dile getirmek bile güvenlik soruşturmasına takılmayı gerektirebilir. Hekimlerin söyleyeceği her söz pranga altına alınmaktadır.”
Son konuşmayı ise TTB 2. Başkanı Ali Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu, şunları söyledi: “Bu yasa çıkarken Meclis’e sunulurken, TTB’ye taslağı bile sunulmamış, hiçbir sağlık sendikasının görüşü alınmamıştır. 140 bin hekimin, onbinlerce eczacının, dişhekiminin, hasta bakıcının bu kanunla ilgisi yoktur. Bir grup bürokrat, bir grup yetkili kendi akıllarının erdiği bir tarzda hekimlerin hayatını, sağlık hayatının bütününü düzenleme yetkisini kendilerinde görmüştür.”