Sahnede Bir Afet Masalı
Afetlere karşı bilinçlendirme eğitimi ilk kez bir müzikalle yapılıyor. Müzikalin hedef kitlesiyse çocuklar.
Aysel KILIÇ
Afetlere karşı bilinçlendirme eğitimi ilk kez bir müzikalle yapılıyor. Müzikalin hedef kitlesiyse çocuklar. Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kurtarma Takımı (Bak-Kadıköy), Çocuk Sanat Merkezi’yle ortaklaşa, çocukları afetlere karşı bilinçlendirmek için “Bir Afet Masalı” adlı müzikale imza attı. Bu oyunla çocuklar bir yandan afetlere karşı korunmayı öğrenirken, bir yandan da masal diyarına yolculuk ediyor.
Bir Afet Masalı’nın kahramanlarıysa tamamen hayatın içinden. Su, diş fırçası, terlik, çanta, pil, fener, radyo, konserve gibi günlük hayatımızı idame ettirmek için ihtiyaç duyduğumuz her şey, bu oyunda birer karaktere bürünüyor. Karakterleri canlandıranlar ise Bak-Kadıköy takımı.
Bugüne kadar çeşitli eğitimlere katılarak halkı afetlere karşı bilinçlendiren Bak-Kadıköy takımı, Çocuk Sanat Merkezi’nin katkısıyla ilk kez bu eğitimleri sanatla anlatmanın yoluna gidiyor. Takımda bulunan 38 kişiden 26’sı aynı zamanda Kadıköy Belediyesi’nin personeli; kimi Çevre Müdürlüğü’nde, kimi İmar ve Şehircilik’te, kimi ise Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görevli. Hepsinin ortak noktasıysa, afetlere karşı gönüllü olarak çalışmalara katılmak.
PİL, KALEM, DİŞ FIRÇASI OLDULAR
İlk kez bir oyunda rol almanın heyecanını yaşayan takım üyelerinden kimisi yangın tüpü, kimisi afet durumunda çantamızda bulunması gereken konserve oldu. Oyunculardan Ezgi Göçer, “diş macunu” rolünde. “Diş fırçasını ve macununu günlük hayatta olduğu gibi afetlerin yaşandığı durumlarda da yanımızda bulundurmalıyız. Diş fırçalamayla aram iyidir, umarım çocuklara kendimi sevdiririm” diyor.
Kadıköy Belediyesi’nde foto muhabirliği yapan Gürbüz Engin’in de bir rolü var: Televizyon. Engin, oyunun provaları esnasında kimi zaman kameranın arkasına geçti, kimi zaman da kameranın önüne geçerek oyunun içine girdi. Kurulduğu 2005 yılından beri Bak- Kadıköy takımında olan Engin, gönüllü olmanın yeterli olduğunu söylüyor: “İlk kez bir oyunda rol alıyorum. Hiçbir teatral deneyimim yok ama çalışmalara gönülden katıldığım için başarılı olacağımı düşünüyorum.”
Süreyya Operası’nın emekli yöneticilerinden Ahmet Tüzün’ün rolüyse bir afet çantası. Tüzün, “Sahne tozunu iyi biliyorum. Ama torunum beni izleyeceği için heyecanlıyım” diyor. Bir Afet Masalı’nda rolü olanlardan biri de, oyuncu Bülent Çakırer. Mesleğinde usta olan Çakırer, Bir Afet Masalı’nda kaplumbağa rolünde. Aynı zamanda kostüm ve dekor sorumlusu olan Çakırer, provalar esnasında esprileriyle oyunculara keyifli anlar yaşatıyor.“Deprem anında kaçmanın değil, bulunduğumuz yerde çöküp kapanıp tutunmanın önemli olduğunu kaplumbağa karakteriyle anlatıyorum” diyen Çakırer, Bir Afet Masalı’nın güzel bir çalışma olduğunu belirtip ve tüm çocukları oyunu izlemeye davet ediyor.
Bir Afet Masalı’nın kahramanlarıysa tamamen hayatın içinden. Su, diş fırçası, terlik, çanta, pil, fener, radyo, konserve gibi günlük hayatımızı idame ettirmek için ihtiyaç duyduğumuz her şey, bu oyunda birer karaktere bürünüyor. Karakterleri canlandıranlar ise Bak-Kadıköy takımı.
Bugüne kadar çeşitli eğitimlere katılarak halkı afetlere karşı bilinçlendiren Bak-Kadıköy takımı, Çocuk Sanat Merkezi’nin katkısıyla ilk kez bu eğitimleri sanatla anlatmanın yoluna gidiyor. Takımda bulunan 38 kişiden 26’sı aynı zamanda Kadıköy Belediyesi’nin personeli; kimi Çevre Müdürlüğü’nde, kimi İmar ve Şehircilik’te, kimi ise Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görevli. Hepsinin ortak noktasıysa, afetlere karşı gönüllü olarak çalışmalara katılmak.
PİL, KALEM, DİŞ FIRÇASI OLDULAR
İlk kez bir oyunda rol almanın heyecanını yaşayan takım üyelerinden kimisi yangın tüpü, kimisi afet durumunda çantamızda bulunması gereken konserve oldu. Oyunculardan Ezgi Göçer, “diş macunu” rolünde. “Diş fırçasını ve macununu günlük hayatta olduğu gibi afetlerin yaşandığı durumlarda da yanımızda bulundurmalıyız. Diş fırçalamayla aram iyidir, umarım çocuklara kendimi sevdiririm” diyor.
Kadıköy Belediyesi’nde foto muhabirliği yapan Gürbüz Engin’in de bir rolü var: Televizyon. Engin, oyunun provaları esnasında kimi zaman kameranın arkasına geçti, kimi zaman da kameranın önüne geçerek oyunun içine girdi. Kurulduğu 2005 yılından beri Bak- Kadıköy takımında olan Engin, gönüllü olmanın yeterli olduğunu söylüyor: “İlk kez bir oyunda rol alıyorum. Hiçbir teatral deneyimim yok ama çalışmalara gönülden katıldığım için başarılı olacağımı düşünüyorum.”
Süreyya Operası’nın emekli yöneticilerinden Ahmet Tüzün’ün rolüyse bir afet çantası. Tüzün, “Sahne tozunu iyi biliyorum. Ama torunum beni izleyeceği için heyecanlıyım” diyor. Bir Afet Masalı’nda rolü olanlardan biri de, oyuncu Bülent Çakırer. Mesleğinde usta olan Çakırer, Bir Afet Masalı’nda kaplumbağa rolünde. Aynı zamanda kostüm ve dekor sorumlusu olan Çakırer, provalar esnasında esprileriyle oyunculara keyifli anlar yaşatıyor.“Deprem anında kaçmanın değil, bulunduğumuz yerde çöküp kapanıp tutunmanın önemli olduğunu kaplumbağa karakteriyle anlatıyorum” diyen Çakırer, Bir Afet Masalı’nın güzel bir çalışma olduğunu belirtip ve tüm çocukları oyunu izlemeye davet ediyor.
“TRAVMAYI ÇOCUKLAR YAŞIYOR”
“Bir Afet Masalı” adlı müzikalin sözlerini Binnazlı Saka ve Hakan Özdemir yazdı, Çocuk Sanat Merkezi Proje Koordinatörü Yeşim Altınay ise bu sözlere özgün müzik yazdı. Saka ve Özdemir’in oyunda da rolleri var; arama kurtarma kıyafetleriyle sahnedeki yerlerini alıyorlar. Binnazlı Saka, afetlerde travmaya en çok çocukların maruz kaldığına dikkat çekiyor: “Çocuklar ne kadar erken toparlanıp normal yaşama adapte olurlarsa, yetişkinler de onlara bağlı olarak hayata dönebiliyor. Biz de buradan yola çıkarak, ilkin çocukları afetler konusunda bilinçlendirmek istedik. Çocuklar için eğitimleri eğlenceli hale getirmeye çalıştık. Böylece daha kolay öğrenmiş oluyorlar.”
ÇSM, MÜZİĞİYLE SAHNEDE
Oyunda masalın anlatıcısı rolünde olan Çocuk Sanat Merkezi Proje Koordinatörü Yeşim Altınay, müzikalin önemini şöyle ifade ediyor: “Çocuklara yönelik bir oyunu oluştururken pedagojik boyutuna dikkat etmek gerekiyor. Onlara nasıl bir dille hitap edileceğine önem verilmeli. Biz bunu önemsedik ve Bir Afet Masalı’nı müzikle birleştirdik. Çocuk Sanat Merkezi’mizin Pop Orkestrası’yla çalışmalara başladık. Çünkü müzikle yapılan her şey akıllarda daha çok yer ediniyor.”
Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası Öğretmeni Can Tavukçular da, Altınay’ın sözlerini destekliyor ve ekliyor: “Oyunun müziklerinin orkestramız çocukları tarafından çalınmış olmasının, oyunu izleyecek olan çocuklar üzerinde etkili olacağına inanıyoruz.” Oyunun genç müzisyenleri de hummalı çalışma içerisinde. Çocuk Sanat Merkezi’nde yetişen Senanur Bayrak ve Zeynep Kuru, Pop Orkestrası’ndalar. Haftalardır Bir Afet Masalı’na çalışan Senanur piyano çalıyor, Zeynep ise şarkı söylüyor. Çocuk müzisyenler Bir Afet Masalı’nın bir parçası olmaktan oldukça memnunlar: “Böyle bir şeye destek sunuyor olmak bizi mutlu ediyor. Oyuna çalışırken biz de afetlere karşı bilinçlendik…”
Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası Öğretmeni Can Tavukçular da, Altınay’ın sözlerini destekliyor ve ekliyor: “Oyunun müziklerinin orkestramız çocukları tarafından çalınmış olmasının, oyunu izleyecek olan çocuklar üzerinde etkili olacağına inanıyoruz.” Oyunun genç müzisyenleri de hummalı çalışma içerisinde. Çocuk Sanat Merkezi’nde yetişen Senanur Bayrak ve Zeynep Kuru, Pop Orkestrası’ndalar. Haftalardır Bir Afet Masalı’na çalışan Senanur piyano çalıyor, Zeynep ise şarkı söylüyor. Çocuk müzisyenler Bir Afet Masalı’nın bir parçası olmaktan oldukça memnunlar: “Böyle bir şeye destek sunuyor olmak bizi mutlu ediyor. Oyuna çalışırken biz de afetlere karşı bilinçlendik…”