Salgın, öğretmenlerin çalışma şartlarını kökten değiştirdi
Eğitim Reformu Girişimi, 2021 Eğitim İzleme Raporu’nun öğretmenler özelindeki verilerini yayınladı. Raporda özellikle Covid-19 salgın sürecine vurgu yapıldı
Eğitim Reformu Girişimi, raporda bir buçuk yıl boyunca salgının etkisi sonucu öğretmenlerin bu süreci nasıl geçirdiği, nelerden etkilendiği, salgının ne gibi sonuçları olduğu paylaşıldı.
2021 yılında kayıtlı öğretmen sayısı toplam 1 milyon 112 bin 305’ti. Öğretmenlikte arz ve talep konusunda da bir dengesizlik var. Sınava giren öğretmen sayısı, atananların yedi katına ulaşmış durumda.
ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR
Öğretmen açığına dair resmi bir veri bulunmuyor. Türk Eğitim-Sen’in araştırmasına göre ücretli öğretmen sayısı 69 bin 326. Ücretli öğretmenler, ihtiyaç gereği çalıştırıldığı için en azından böyle bir ihtiyaç olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Öğretmen açığının bulunduğu yerlere atamalar yapılıyor ancak oralarda uzun süreli kalmıyorlar. Bir ilde bulunan öğretmenin ortalama hizmet yılı Türkiye genelinde 12,9 yıl iken örneğin Hakkari’de 2,6 yıl, Şırnak’ta 2,4 yıl. Buraya atananlar genellikle genç öğretmenler. Bu dengesizliğin giderilmesi de raporda yapılması gerekenler arasında sayılıyor.
Covid-19 ise tüm meslek gruplarında olduğu gibi öğretmenlerin çalışma koşullarında da köklü değişikliklere neden oldu. Okullar tatil edildi, dersler uzun bir süre online olarak yürütüldü. Bu süreçte mesleğe yeni başlayanlar ilk derslerini ekran karşısından vermek zorunda kaldı, birçok öğrenci kendi öğretmenlerini tanımaz hale geldi.
Özlük haklarına bakıldığında öğretmen maaşları, satın alma gücü bağlamında düştü. Raporun bir diğer başlığı ise meslektaşlar arası işbirliği ve öğretmenlerin güçlendirilmesi. Mesleki öğrenme ağları ve dayanışmanın öğretmenlere olumlu etki verdiği raporda belirtilirken öğretmenlerin en fazla birbirinden beslendiği ortaya kondu. Dışarıdan derslerde birbirleriyle deneyimlerini paylaşan öğretmenler hem daha rahat ettiler hem de motivasyon kaynağı oldu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ÖZEL VURGU
Türkiye’deki öğretmenlerin yüzde 74,4’ü ders müfredatını etkileyebildiğini söylerken OECD ülkelerinde bu oran 84,3. Raporun son başlığı ise “Krizler çağında öğretmenlik.” Bu da iklim kriziyle ilgili. Teachers for Future (Gelecek için Öğretmenler) Hareketi dünyada oldukça yaygın. Raporda bu konuya özellikle vurgu yapılırken hükümetlerin herkes için nitelikli iklim değişikliği eğitim sağlaması gerektiği belirtildi. Öğretmenlerin her öğrenciyi iklim okuryazarı olması konusunda eğitmeyi, bilime dayalı, iklim değişikliğini etik, kültürel, politik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alan bir müfredatı yerleşmesini hedef olarak belirledikleri paylaşıldı.