Simge KANSU
İçinde bulunduğumuz süreçten, maddi olarak en çok etkilenen kesimlerden biri şüphesiz öğrenciler oldu. Oturdukları evin kirasını ödeyemeyenler, uzaktan eğitim sistemi için evinde internet bulunmayanlar, gidemedikleri özel okulların ücretlerini vermeye devam eden öğrenciler var. Öğrenci Sendikası bu süreçte üç talep sundu: Her üniversite öğrencisine aylık bir KYK bursu hibe edilmesi, yurt ve KYK ödemelerinin ertelenmesi ve uzaktan eğitim sistemine erişebilmek için öğrencilere sınırsız internet erişimi verilmesi.
Üç talepten biri kabul edildi ve kredi ödemeleri 3 ay ertelendi. Ev kiralarına destek verilmesi, özel okul öğrencilerinin okul ücretlerinin iadesi ve diğer talepler için Öğrenci Sendikası mücadelesine devam ediyor.
Biz de Gazete Kadıköy olarak vakıf üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerle konuştuk.
“İNDİRİME GİDİLSİN”
Rabia Bayram: Dünyaya yayılan korona virüsü sebebiyle örgün eğitim uzaktan eğitime dönüştürüldü. Bu süreçte eğitimime devam etsem de örgün eğitimden aldığım verimi alamıyorum. Bunun en basit örneği uygulamalı derslerin bir çözümünün olmaması. Uzaktan eğitim sistemine geçildi fakat her öğrencinin evinde internet erişimi yok. Özellikle şehir dışından buraya okumaya gelen arkadaşlarımız bu sorunu daha sık yaşıyor. İnternete erişim konusunda öğrenciler için bir düzenleme yapılması bizler adına iyi olacaktır. Bu zorlu süreçte okuluma ödediğim ücretin tamamını ödemeyi mantıksız buluyorum. Tabii ki hocalarımızın verdiği emek göz ardı edilemez. Bu sebeple mevcut ücrette indirime gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.
“ÜCRET VE EĞİTİM EŞİT DEĞİL”
Emin Musa Çetintaş: Ülke olarak kötü günler geçiriyoruz. Kötü günler geçirdiğimiz bu dönemde eğitim alanında alınan kararlar doğrultusunda okuduğum okulda dersler online olarak verilmeye başlandı. Online ortamda verilen bu dersler biz öğrencilere yeterli gelmiyor. İnternet ortamında yaşanan aksaklıklar nedeniyle dersleri kavrama noktasında problemler yaşıyoruz. Bu bağlamda verdiğimiz ücret ile aldığımız eğitim eşit değil. Vakıf üniversitelerine ödenen ücretin fazla olduğunun düşüncesindeyim. Bu sebeple ücretin tamamı yerine yarısını vermek daha akıllıca olacaktır.
“ÖĞRENCİLER TAKSİTLERİ ÖDEYEMEZ DURUMDA”
Ece Işıktaş: İçinde bulunduğumuz zorlu süreçten dolayı derslerim online olarak devam ediyor ama bu durum ne yazık ki bütün bölümler için mümkün değil. Öğrencilerin çoğunun hizmet sektöründe çalışması ve bu durumda çalışamayacak olmaları üniversite taksitlerinin ödenmesini zorlaştırdı. Bu mağduriyeti azaltmak için üniversitelerin harcamalarının azaldığı oranda indirim yapılması gerektiğini düşünüyorum.
“İŞYERİMİZİ KAPATTIK”
Ertuğrul Akgün: Dünyada ki korona virüsü sebebiyle bütün okullar gibi bizim okulumuz da uzaktan eğitime başladı. Ben ve okul arkadaşlarım bu derslerden pek verim alamıyoruz. Bunun yanı sıra bu salgından dolayı birçok vatandaşımız gibi biz de işyerimizi kapatmak zorunda kaldık. Ülkece yaşadığımız bu ekonomik sıkıntı sebebiyle okulumuza ödediğimiz ücrette, öğretim görevlilerimizi ve okul personellerimizi sıkıntıya sokmayacak bir şekilde indirim yapılması gerektiğini düşünüyorum.
“ÖĞRENCİLER ÇARESİZ BIRAKILDI”
Abdullah Köseoğlu: Dünyada etkisini göstermeye devam eden korona virüsünden etkilenen sektörlerin başında eğitim sektörü geliyor. Öğrenciler bu durumda çaresiz bırakıldı. Üniversiteler YÖK’ün aldığı karar neticesinde bahar dönemini uzaktan eğitim ile devam ettirmeye karar verdi. Uzaktan eğitim altyapısı olmayan üniversiteler çalışmalarını geç başlatmak zorunda kaldı. Öğrencisi olduğum üniversite de uzaktan eğitime hala başlamış değil. Bu durumda eğitimden geri kalan biz öğrencilere ne gibi çözümleri bulunduklarından da bihaberiz. Kuşkusuz eğitimimize önem veren hocalarımız da var. Fakat kendi çıkarlarını düşünen üniversite patronlarına hükümetin bu konuda baskı yapması hatta gerekirse yaptırım uygulaması gerekiyor. Tabi ki sorunlar sadece bunlarla sınırlı değil. Halkın sağlığını etkileyen bu virüs ekonomiyi de bir o kadar etkiliyor. Bunun sonucunda patronlar işçilerini ya işten çıkarıyor ya da ücretsiz izin verip mağdur ediyor. Fakat ne yazık ki maaşını alamayan işçiler de hayatını devam ettirmek zorunda. Yüzbinlerce öğrencisi bulunan vakıf üniversiteleri halkın ekonomisini temelden sarsan bu virüse karşı henüz bir tedbir almış değil, ücret talep edilmeye devam ediliyor. Evde kal çağrısı yapan devlet yetkilileri vakıf üniversitelerinden sanırım habersizler. Habersiz olmasalar binlerce öğrencinin kendi yıllık ücretini ödemek için derslerinden arta kalan zamanlarda çalıştıklarını bilirlerdi. Öğrencilere kayıtlarını dondurmak gibi eğitimini olumsuz yönde etkileyecek yöntemler değil, daha akılcı ve eğitime destek olan tedbirler sunulmalı. Bir vakıf üniversitesi öğrencisi olarak ders almadığımız süre boyunca ücret alınmamasını ya da virüs tehlikesinin ortadan kalktığı zamana kadar ücret alınmamasının öğrenci için zorunlu bir ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum.