Yaşar Kemal’in resim öğretmeni, Abidin Dino’nun sürgün edildiği Adana’daki arkadaşı, mütevazı ressam Şemsettin Başkurt’un sergisi, Kadıköy Belediyesi CKM’de açıldı.
Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Sinem TEZER
Adana’da dönem dönem resim öğretmenliği yaptıktan sonra yaşamını, çok sevdiği İstanbul Küçükyalı’da tamamlayan ressam Şemsettin Başkurt’un daha önce gün ışığına çıkmamış resimleri, Kadıköy Belediyesi’nin girişimiyle sanatseverlerle buluştu. Başkurt’un 167 resminden oluşan sergisi, 11 Şubat Pazartesi akşamı, öğrencisi Yaşar Kemal ile eşi Ayşe Semiha Baban, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, ressamın torunu Sinan Başkurt ve çok sayıda ziyaretçinin katılımıyla Caddebostan Kültür Merkezi’nde açıldı.
Böyle bir sergiye ev sahipliği yapmaktan duyduğu gururu dile getiren Başkan Selami Öztürk, edebiyatın çınarı Yaşar Kemal’in ortaokuldaki resim öğretmeni olan Şemsettin Başkurt’a duyduğu vefanın çok önemli olduğunu belirtti. Öztürk daha sonra sözü, Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban’a bıraktı. Baban, Yaşar Kemal ve Selami Öztürk’ün kendisine konuşma için vekâlet verdiklerini söyleyerek serginin ortaya çıkışının ilginç öyküsünü anlattı.
ABİDİN DİNO, BAŞKURT’UN RESİMLERİNE HAYRANDI
Ayşe Baban, Şemsettin Başkurt’un 30’lu yıllarda Adana’da öğretmenlik yaparken Yaşar Kemal’in ortaokuldaki resim öğretmeni olduğunu ve Kemal’in yaşamına büyük katkısı olduğunu belirtti. Aynı dönemde ünlü ressam Abidin Dino ile kardeşi Arif Dino’nun da Adana’ya sürgüne gönderildiğini hatırlatan Baban, Abidin Dino’nun Başkurt’un resimlerine hayran kaldığını vurguladı. Ayşe Baban konuşmasını şöyle sürdürdü: “Abidin Dino, bu sergiyi Paris’te açmak istedi. Bunu 1973 yılında yazdığı, bu sergide de sanatseverlerle buluşan mektubundan anlıyoruz. Ancak sanırım mali sebeplerle bir türlü açılamadı. Torunu Sinan Bey yıllar sonra, babasının evinde bir sandık buluyor. Sandığı açınca, dedesinin sergilenmeye hazır onlarca resmi sıkıyor. O sandığın içinde Şemsettin Başkurt’la ilgili gazete kupürlerinin de olduğunu görüyor. Kemal Sadık Göreceli imzasıyla yazılmış bir yazı dikkatini çekiyor, kimdir diye araştırınca Yaşar Kemal’in takma adı olduğunu öğreniyor. Bizimle iletişime geçince, biz de tabii ki bu sergiyi açmak istedik, sağolsun Selami Başkan bize kapılarını açtı. Böylece 40 yıl önce Paris’te niyetlenilen bu sergi Kadıköy’e kısmet oldu”
SERGİ 8 MART’A KADAR AÇIK
İçe kapanık ve mütevazı bir ressam olarak bilinen Şemsettin Başkurt’un 167 resmiyle birlikte, yazıları, notları, az da olsa aile fotoğrafları da bulunuyor sergide. Resimlerinde Adana’nın sarı sıcak tonlarını, İstanbul’un sahillerini, evlerini görmek mümkün. Bostancı’daki evinden gördüğü manzaralar da dönemin İstanbul’una dair birçok fikir veriyor izleyene…
Türkiye resim tarihinin unutulmaya yüz tutmuş bu önemli şahsiyetini, Yaşar Kemal’in hakkında yazdıkları, Abidin Dino’nun mektuplarıyla birlikte tanımak istiyorsanız, sergiyi 8 Mart 2013’e kadar Caddebostan Kültür Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.
‘ŞİİR YAZMASAYDIM ÖLÜRDÜM’
Sergiyi büyük bir keyifle gezen Yaşar Kemal’in “hocam” dediği Şemsettin Başkurt’a gösterdiği vefanın mutluluğu yüzünden okunuyordu. Başkurt’un, ortaokul öğretmeni olmasının yanı sıra şiir kitabının kapağını çizdiğini de söyleyen Yaşar Kemal, “Az bilinse de benim de şiirlerim var” dedi ve şöyle devam etti: “Bu şiirler, o dönemin gazetelerinde, dergilerinde kalmıştı. Nâzım Hikmet ile Paris’te birlikteydik. ‘Neden bıraktın şiiri?’ diye sordu. Bir şey diyemedim. Sonra ‘Şiir başka bir şeydir.’ dedi. ‘Neden?’ dedim, şöyle cevap verdi; ‘Bunca yıldır şiir olmasaydı çoktan ölürdüm. Sen de şiir yazmalısın. Çünkü bu sürgünlere bu acılara başka türlü katlanamazsın.’ Sonra o Moskova’ya ben de Londra’ya gittim, o sözleri hep kulalığımdaydı ve ben de şiir yazmaya devam ettim. Yıllar sonra şiir kitabım ‘Bugünlerde Bahar İndi’ işte böyle çıktı.”