Artan sıcaklar havuz ve deniz gibi keyifleri beraberinde getirirken, bir taraftan da yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle tatsız da olabiliyor.
Artan sıcaklar havuz ve deniz gibi keyifleri beraberinde getirirken, bir taraftan da yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle tatsız da olabiliyor. Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli, sıcakların vücudumuzu nasıl etkilediği ve hangi hastalıkları tetiklediği konusunda önemli bilgiler verdi.
Yaz aylarında sıklıkla sıcak ve güneşli bölgelere giderek tatil yapma sevdası, insan doğasına aykırı olmasına rağmen giderek artıyor. Toplumsal şartlanma gereği yaşanan bu göçler bazı sağlık sorunları da beraberinde getiriyor.
İnsan vücudu sıcakla karşılaşınca çeşitli mekanizmalarla ısı kaybını arttırarak ortama uyum sağlamaya ve vücut sıcaklığını normal değerlerde tutmaya çalışır. Isı kaybı, terleme ve yüzeysel damarların genişlemesi ile sağlanır. Terleme ve ısı kaybını azaltan faktörler ise, sıcağa bağlı hastalıkların ek risk faktörleri olarak göze çarpar; obezite, cilt kan akımını azaltan cilt hastalıkları, dehidratasyon (vücudun susuz kalması), tansiyon düşüklüğü, kalp yetersizliği, metabolizmayı hızlandıran ilaçların kullanılması, kas aktivitesinin arttırılması, terlemeyi engelleyen trisiklik antidepresanlar-allerji ilaçları yani anti histaminikler-bazı psikiyatri ilaçları vücut suyunu azaltan idrar söktürücüler-alkol kullanımı, kalp damar hastalıklarında sıklıkla kullanılan beta-blokerler, lsd-cocaine ve amfetamin gibi kas aktivitesini arttıran maddelerin kullanımını sayabiliriz.
Sıcağa bağlı hastalıklar, yaşla, bilinç bozukluğunun düzeyi ile artmış vücut-kitle indeksi, azalmış fiziksel fitness ve egzersiz süresi ile doğru orantılı olarak artar. İklime uyum sağlamada yetersizlik, acclimatizasyon yetersizliğini etkileyen diğer faktörler inaktivite, obesite, tütün kullanımı ve bazı ilaçların kullanımıdır. Sıcağa maruz kalma yavaş yavaş arttırılarak iklime uyum sağlanmalı, çoğumuzun yaptığı gibi, ilk günden itibaren tam gün ısı ve güneşten faydalanma arzusu,tehlikeli sonuçlar doğurmaktadır
Vücut, kanın sıvı kısmı olan plazma hacmini arttırarak, kalp atım hacmini ve pompa gücünü arttırarak, nabzı yavaşlatarak ve düşük tuz içerikli terlemeyi sağlayarak iklime adapte olur. Ağır egzersiz yapılmadan önce mutlaka iklime adaptasyon sağlanmış olmalıdır, aksi ölümle sonuçlanabilen ağır komplikasyonlar gözlenir, sıvı alımı artırılmalı özellikle dengeli elektrolit içeren sıvı ve su alımı önemlidir. Sadece tek başına su kullanımı sodyumun düşmesine sebebiyet vererek ciddi komplikasyonlara yol açar.
Aşırı sıcaklıkların neden olabileceği rahatsızlıkları şöyle sıralayabiliriz:
-Ani gelişen bayılma ve şuur kaybı: Vücut sıvısının azalması ciltte vazodilatasyon ve buna bağlı olarak hayati organlara ve beyine yeterince kan ulaştırılamaması sonucu oluşur. Sıklıkla egzersiz (uzun süreli ağır egzersizler) sonrası gelişir, ayağa kalkınca tansiyonda düşme ve bayılma hissi vardır, cilt soğuk ve nemlidir, nabız zayıftır, kan basıncı düşmüştür, hasta hemen yatay pozisyona getirilir ağızda veya damarda su ve tuz içeren sıvılar verilerek denge sağlanır.
-Sıcak krampları: Su ve tuz kaybı yavaş ve ağrılı kas kramplarına yol açabilir, kramplar sıklıkla 1-3 dakika sürer ve en çok kullanılan kaslarda görülür. Cilt soğuk ve nemlidir, kaslar hassas ve ağrılıdır, kas seyirmesi gözle görülür, hasta ajitedir ve ağrılardan şikâyet eder, vücut sıcaklığı yükselmiştir, şahıs hemen serin bir bölgeye götürülmeli, bir galon suya 4 çay kaşığı tuz atıldıktan sonra hastaya içirilmelidir, böylece hem tuz hem de sıvı ihtiyacı karşılanır. Hasta 1-3 gün arası istirahat etmelidir
-Sıcak bitkinliği: Yeterince sıvı ve elektrolit almadan sıcağa maruz kalanlarda ve sıcakta aktivitede bulunanlarda gözlenir, vücut sıcaklığı 37.80C in üzerindedir. Nabız normalin yüzde 50 üstündedir, vücut nemlidir, sıcak baygınlığı ve krampı esnasındaki bulgulara ek olarak, bulantı, kusma, bitkinlik, hızlı nefes alıp-verme, susuzluk, güçsüzlük, çarpıntı, santral sinir sisteminin etkilenmesi sonucu baş ağrısı, baş dönmesi, histeri ve psikotik nöbetler görülebilmektedir. Tedavi edilmez ise sıcak çarpmasına dönüşebilir.
-Sıcak çarpması: Hayatı tehdit eden tıbbi acil durumlardan biridir. Beyin fonksiyon bozukluğu 40 derece üzerinde ateş terlemenin olmaması bulguları ile kendini gösterir, klasik ve egzersiz ile birlikte olmak üzere iki ana tipi vardır.
Klasik tipte sıcaklık ayarlama-termoregülasyon merkezinde bozulma ile seyreder (Daha önce değinilen çeşitli ilaçların kullanımı sorumludur).
Egzersiz ile birlikte olanda ise sıcak ve nemli ortamda yapılan aşırı egzersiz sorumludur.
Beyin, kalp, böbrek ve karaciğer hasarına sebep olur, ölüm görülebilir, acilen tam teşekküllü bir hastane ve gerekirse yoğun bakım şartları sağlanmalıdır.