İstanbul’un yaşayan en eski eczanelerinden biri olan “Yeni Moda Eczanesi”nin 114 yıllık geçmişi belgesel-kitapla ölümsüzleşti
Gökçe UYGUN
Bilenler bilir, Moda’nın en özel eczanesini; kapıdan girişte çalan zil sesi, renkli renkli şişeler, ilaç yapımında kullanılan havanlar, eski eczacılık aletleri, eski eczanelere has kokusu, içerideki ilaç yapım laboratuarından yükselen müzik sesi, kedileri ve her daim eksik olmayan misafirleriyle büyülü bir ortamdır burası…
14 Mayıs Eczacılık günü vesilesiyle, Yeni-Moda Eczanesi hakkında yazılan bir kitaptan bahsetmek istiyoruz sizlere. 1902’de kurulan bu nadide müze-eczanesinin öyküsü Bilim İlaç tarafından bir kitapta ele alındı. Selçuk Özdil fotoğrafları çekti, eczane sahibi Melih Ziya Sezer anlattı ve “Yeni – Moda Eczanesi” adlı belgesel-kitap ortaya çıktı.
Kitaba “Önsöz Gibi” başlığıyla bir yazı kaleme alan Melih Ziya Sezer, “Bu süre zarfında yazdıklarımı tekrar tekrar yaşadım; kimi endişelerimi, korkularımı, hüzün ve heyecanlarımı, çocukluğumu, annemi, babamı, Kenan Ağabey’imi, ilk gençlik yıllarımı, sonralarını, tanıdığım insanları ve çoğunluğu karşı yakaya geçmiş dostlarımı; hüzünlendim. Böylesine uzun bir hikayeyi kitaplaştırmak gerekli miydi diye; şüphesiz bunlara benden daha layık olanlar vardır diye düşündüm. Bu bir ödülse, bu babama layık olan bir şey diye düşünüyorum…” diyor.
İLAÇ, ŞİİR VE MÜZİK…
Kitaptaki fotoğrafları çeken kişi ise çocukluğundan beri eczanenin büyülü dünyasına hayran olan Modalı Makine Yüksek Mühendisi Ö. Selçuk Özdil. Aynı zamanda fotoğrafçı olan Özdil aslında üç yıl önce bu fotoğraflardan bir sergi açmıştı Moda’da. Babasının arkadaşı olan Melih Ziya Bey’i çocukluğundan beri tanıyan Özdil, Melih Sezer’in bugün hala reçeteye göre ilaç üretimi yapabilen eczacılardan biri olduğunu anımsatıyor. Özdil, “Melih Bey ayrıca müzik ve edebiyatla aktif olarak ilgilenir. Eczaneye her girdiğinizde sizi ilaç kokuları, klasik müzik ve güler bir yüz karşılar. Eczane sadece ilaç satış yeri değil aynı zamanda Modalıların müzik, edebiyat ve sohbet için uğrak noktasıdır” diyor.
Özdil, bir fotoğrafçı olarak öğrencilik yıllarından beri bu eczanenin atmosferine derin bir ilgi duyduğunu belirterek, şunları ifade ediyor; “Bu kitapla bir yandan bugünkü haliyle eczane, ilaç dolapları, ilaçlar, ilaç yapımı, müşteriler, turistler, koku turlarına varıncaya dek ziyaretçiler, gece nöbetleri ve hepsinin içinde bir eczacı olarak Melih Bey’i fotoğraflarımla belgelemeye çalıştım. Diğer yandan da Melih Bey, kendine özgün kaleminden babasına, ailesine, eczanenin geçmişine, eczacılık tarihinde ilişkin ve Yeni-Moda Eczanesi’ni ilginç kılan pek çok yönüyle kendisine ait öyküleri kısa kısa anlattı. Belgeler, anı fotoğrafları ve şiirleriyle de sohbeti tatlandırdı. Melih Bey’in dost canlısı, güler yüzünü fotoğraflarında aktarmaya çalıştımsa da müzik ve kokular için bir fotoğraf kitabı henüz yetersiz kalıyor. Önerim, siz de bir gün zaman ayırın ve eczaneyi ziyaret edin, Melih Bey’le sohbet etmenin de keyfine varın…’’
114 YILLIK ECZANE!
Yeni Moda Eczanesi’nin kökeni 1902 yılına uzanıyor. Bu tarihte Kızıltoprak’ta Faik İskender Göksel, Eczane-i Saadet’i açmış. Kızıltoprak’taki ikinci eczane olduğu için “yeni” adıyla anılıyormuş. 1928 yılında, Türkiye’deki eczanelerin sınırlandırılmasını öngören Tahdit Yasası çıkınca, Kızıltoprak’taki iki eczaneden birinin kapanması gerekmiş. Faik İskender Bey de eczanesini Moda’ya taşımış, adını da Moda Eczanesi koymuş. Burada sekiz yıl hizmet veren eczane, Faik İskender Bey’in ölümünün ardından, o sırada İstanbul’da eczane arayan Melih Ziya Sezer’in babası Halil Nejat Bey’e devredilmiş. 1937’de burayı alan Halil Bey, ilk eczanesini memleketi olan Urfa’nın Birecik kazasında Yeni Eczane adıyla açmış bir eczacı.1943’te Halil Bey’in vefatıyla da Yeni Moda Eczanesi, 1950’den itibaren Melih Ziya Sezer yönetimine geçmiş. O gün bugündür de Melih Bey burada, bu eczaneyi, “usta da benim kalfa da” diyerek işletiyor. Bir dönem İstanbul Eczacı Odası başkanlığı da yapmış olan Melih Ziya Bey, laboratuvarında reçeteye göre ilaç üretimi yapan İstanbul’un son eczacılarından biri. “Dost-müşteri” tabir ettiği misafirleriyle yakından ilgileniyor. Zaten, sanatçısı bol bir semt olan Moda’nın sakinleri, buraya sırf ilaç temin etmek için değil hayattan, şiirden, müzikten konuşmak için de geliyorlar. Zira Melih Bey’in bizzat kendisi de klasik müzik seven bir şair.