Uluslararası Çalışma Konferansı’nda 16 Haziran 2011’de “Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi” ILO C189 kabul edilmesiyle ev işçilerinin asgari hakları tanındı. Konferans’ta 16 Haziran tüm dünyada Ev İşçileri Günü ilan edildi. Bu karar sonrasında Uluslararası Ev İşçileri Ağı, tüm hükümetleri ILO C189’u imzalamaya davet etti. İlk imzalayanlar Uruguay ve Filipin hükümetleri oldu. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için iki ülkenin imzalaması yeterliydi. Böylece “Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi” yürürlüğe girmiş oldu.
Yaklaşık 21 yıldır ev içi emeğin görünmesi için mücadele eden İMECE Ev İşçileri Sendikası, Avrupa'nın ilk resmi ev işçileri sendikası olma özelliğini taşıyor. Sendika ayrıca, Uluslararası Dünya Ev İşçileri Federasyonu'nun üyesi de oldu. İMECE Ev İşçileri Sendikası üyesi Tülay Korkutan ile hem sendika hakkında hem de ev işçiliği hakkında konuştuk.
“MÜCADELEDE YER ALIYORUM”
İMECE Ev İşçileri Sendikası üyesi Tülay Korkutan, “2003 yılında lise öğrencisiyken Esenyurt’ta ev işçisi annem ve halam, ev işçilerinin güvenceli ve kayıtlı çalışması için mücadele eden kadın örgütlenmesi İMECE ile tanıştılar. Ben de o günden beri ev işçisi kadınların mücadelesinin içinde yer alıyorum. Aynı zamanda Kırkyama Kadın Dayanışması’nda kadınların eşit, özgür, şiddetten uzak bir yaşamı kurmak için mücadele ediyorum” dedi.
Ev işçiliği kavramını açıklayan Korkutan, “Ev işçisi, istihdam ilişkisi içinde ev ve bakım işlerini yapan kişidir. Buna göre ev işçisi tanımı, tam zamanlı veya yarı zamanlı ev ve bakım işleri yapan; bir veya birden fazla işveren için çalışan; ülke vatandaşı olan veya olmayan ev işçilerini kapsar. Ev temizliği, bahçıvanlık, aşçılık, çocuk, yaşlı bakıcılığı gibi işler ev işçilerinin sunduğu ev hizmetleri içerisinde yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
“SENDİKAYI KURMAK BİLE MÜCADELE İLE OLDU”
İMECE Ev İşçileri Sendikası hakkında bilgi veren Korkutan, “İMECE yaklaşık 21 yıldır ev içi emeğin görünmesi için mücadele ediyor. Şimdiye kadar mesleki, örgütsel ve hukuki olarak pek çok başarıya imza attık. Ev işçilerinin emeğinin görünmesi ve haklarının verilmesi için çalışıyoruz. İMECE Ev İşçileri Sendikası’nı kurmak bile bir mücadele ile oldu. Bir avuç ev işçisinin yürüttüğü uzun ve zorlu mücadelenin ardından 2013 yılında resmen kurulabildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından büyük uğraşlardan sonra tanındı. Avrupa'nın ilk resmi ev işçileri sendikası oldu. Sendikamız bununla da kalmadı, Uluslararası Dünya Ev İşçileri Federasyonu'nun üyesi oldu” dedi ve şöyle devam etti: “İMECE ev işçilerinin sosyal güvencesi, emeklilik hakkı ve ev işçilerinin iş yasasına alınması için mücadele ediyor. Faaliyetlerimiz ev işçilerine sendikamızı tanıtmak, ev işçilerinin haklarının olduğunu ve bunu ancak birlikte mücadele edersek başarabileceğimizin sesini yükseltmeye çalışıyoruz. Ev işçilerinin çalıştığı villaların ve iş yerlerine ulaşmak için bekledikleri durakların önünde broşürlerimizi dağıtıyoruz. Ayrıca çalışırken yaşamını yitiren ev işçilerinin davalarını takip ediyoruz. Hizmet tespit davası açan ev işçisi arkadaşlarımızın davalarını takip edip kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Amacımız, ev işçisi kadınların güvenceli iş ve gelecek talebini daha fazla yükseltmek, İLO C-189’un imzalanması için kampanya yapmayı ve üye sayısını yükseltmeyi hedef olarak koyduk.”
“SOSYAL GÜVENCE İSTİYORUZ”
Korkutan, ev işçilerinin taleplerini de dile getirdi: “Ev emeği görünmeyen bir emek olduğu için ev işçilerinin emeği de değersiz. Biz ayrımcılığa itiraz ediyor, emeğimizin karşılığını almak istiyor, güvenceli iş talep ediyoruz. Ev işçileri İş Yasası kapsamına alınmalıdır. ILO C-189 kapsamında iş sözleşmesi imzalanmalıdır. Ev işçilerine sosyal güvence, emeklilik hakkı istiyoruz. Salgın sürecinde aile bireylerinin karantina ile ev içinde olması, kadınların ve ev işçisi kadınların ev işleri mesaisini artırmıştır. Çocuk bakımı, yaşlı, engelli, hasta bakımı… Ev işleri sadece kadınların sorumluluğu değildir. Eşit bir iş bölümü için devleti, işverenleri ve erkekleri sorumluluğa davet ediyoruz. Göçmen ev işçilerinin çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Emeğimizin yok sayılmasına karşı çıkıyoruz. Sigortalı, güvenceli çalışmak istiyoruz. Ev olan işyerlerinde can güvenliği, iş güvenliği istiyoruz. Zararlı kimyasallara maruz kalmak istemiyoruz. Uzun iş saatlerini, keyfiyeti, belirsiz, tanımsız işleri reddediyoruz. Mobbinge, tacize, tecavüze karşı duruyoruz. İnsana yakışır iş, ücret, güven, güvenceli hakkımızı arıyoruz.”
“16 HAZİRAN’DA SOKAKLARDA OLACAĞIZ”
16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü ile ilgili konuşan Korkutan, “16 Haziran 2011 tarihinde ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi kabul edildi ve 16 Haziran’ın Dünya Ev İşçileri Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Dünya’da ve Türkiye’de ev işçileri her yıl 16 Haziran’da sokaklarda oluyor. Biz de İMECE olarak 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü’nde başta İstanbul olmak üzere Bursa ve Antalya’da ev işçilerine güvenceli iş ve gelecek sloganıyla sokaklarda olacağız. 18 Haziran Cumartesi günü saat 16.00’da Kadıköy Süreyya operası önünde basın açıklaması yaparak ev işçilerinin gününü kutlayacağız, taleplerimizi dile getireceğiz” şeklinde konuştu.