Süreyya'da OPERA VE MÜZİK şöleni başlıyor

Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası, bu yıl da müzikseverler ve opera/bale izleyicileri için zengin bir program hazırladı.

24 Eylül 2013 - 14:30

Semra ÇELEBİ
 
İstanbul’un tek opera sahnesi unvanını sürdüren Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi, İstanbul Devlet Opera ve Balesi işbirliğiyle hazırladığı 7. Sezon programıyla yine göz dolduruyor.
Süreyya Sahnesi’ndeki etkinliklerin büyük ağırlığının Devlet Opera ve Balesi tarafından icra edildiğini İstanbul seyircisi biliyor. Bu lirik/ dramatik temsillerin yanı sıra artık gelenekselleşen “Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Oda Müziği Konserleri” bu yıl da yeniliklerle sürecek. Enstrümantal oda müziğinin zengin repertuvarından değişik örnekler seyirciye sunulacak. 2013-2014’te de yine “Fuaye Konserleri” alt kat fuayesinde ve “Bir Şölendir Opera” dizisi saat 18.00’de sahne salonunda meraklılarıyla buluşacak.
Bu yıl, programın yoğunluğu sebebiyle bazı oda müziği ve fuaye konserleri pazar günlerine yerleştirildi. Yine bu yıl bir başka değişiklik de çocuk oyunlarının pazar günleri saat 12.00’ye alınması oldu.
 
AÇILIŞ, SENFONİK ORKESTRA KONSERİYLE
Bu sanat mevsiminde, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası konserlerinde oda müziğinin yanında bir istisna olarak enstrümantal müziğin orkestralı dinletilerine de yer verildi. Mevsimin açılış konserleri oda müziğiyle değil senfonik konserlerle başlıyor. Almanya’dan Buxtehude Gençlik Senfoni Orkestrası 29 Eylül Pazar ve 30 Eylül Pazartesi günleri farklı ve zengin programlarla iki senfonik konser verecek. Bir başka orkestra her biri enstrümanlarının ustası olan sanatçılardan oluşan Camerata Saygun Oda Orkestrası da solistlerin katılımıyla iki konser icra edecek.
Yılın bir başka orijinal programı ise Borusan ile Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan ünlü piyanist Rudolf Buchbinder’in 7 konserlik ilginç resital dizisi. Bu yedi konser akşamında Avusturyalı yorumcu, Beethoven’ın 32 sonatının tamamını Türkiye’de ilk defa ardı ardına seslendirecek.
 
KÜLKEDİSİ İLK KEZ İSTANBUL’DA
Yılın bir başka ‘ilk’i; Kadıköy Belediyesi’nin de katkılarıyla Devlet Opera ve Balesi tarafından ilk defa sahnelenecek olan G. Rossini’nin La Cenerentola (Sindirella-Külkedisi) adlı operası. Dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaygın şekilde bilinen bu son derece basit ve melodram kokulu konuyu Rossini son derece zekice ve ironiyle donatılmış olarak opera dünyasına sunmuş... Sıradan, beylik bir konu, her biri başrol sayılacak yedi solistin solo, ikili, üçlü, dörtlü, altılı partileri, orkestra-solo eşliğinden oluşan muhteşem müzikle izleyicileri sürükleyecek. Böylece bu opera da Millî Opera Topluluğu’nun repertuvarına girecek ve ilk defa İstanbul’da temsil edilecek.
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nın 2013’te düzenlediği 15-26 yaş grubu genç piyanistler yarışmasında ödül alan üç piyanist için de özel bir resital gecesi 27 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek. Birincilik Ödülü’ünü kazanan Orçun Yıldıran ile İkincilik Ödülü’nü paylaşan Ecem Alnıaçık ile Atakan Oyal birlikte zengin bir piyano şöleni sunacaklar.
Geçen yıl üst kat fuayesinde düzenlenen “Türk Operasında Dekor Resimleri” sergisi, çeşitli çevrelerden gelen istek ve öneriler üzerine bu yıl Ekim ayında tekrarlanacak ve Ekim-Kasım ayları boyunca ziyarete açık olacak.
 
ODA MÜZİĞİ KONSERLERİ DİZİSİNE DEVAM
2013-2014’te de trio, duo, kuartet, kentet olarak birlikte müzik yapan ustaların konserleri; piyano resitalleriyle oda müziğinin zevkli, zengin repertuvarından örnekler dinleyicilere sunulacak.Geçen yıl değerli kemancı Hande Özyürek’in konseri, sanatçının geçirdiğitrafik kazasında yaralanması nedeniyle yapılamamıştı. Özyürek, piyanist Fedele Antonicelli ve çellist David Pia ile birlikte Trio Gradiva olarak 7 Ekim’de mevsimin ilk oda müziği konserini icra edecek.
Borusan Quartet bu yıl dört konser verecek. Bu konserlerin özelliği programlarının tamamını Beethoven’ın ünlü “Yaylı Çalgılar Kuartetleri”ne ayırması. Büyük bestecinin 16 kuartetinin 12’si bu dört konserde icra edilecek. İlk konser 21 Ekim’de. Ekim ayında bir de fuaye dinletisi var; Duo Kırtıl. İzleyici ilginç bir programla karşılaşacak.
 
BİR ŞÖLENDİR OPERA; TOSCA’DAN KÜÇÜK PRENS’E
Değerli tiyatrocu Zeliha Berksoy 15 Aralık’taki “Bir Şölendir Opera” etkinliğinde Puccini’nin Tosca’sını gösterip anlatacak. Bu programın ilginç bir yanı daha var; Tosca, 1941’de gösterilere başlayan ilk Türk opera topluluğunun sahnelediği ilk üç eserden biri. Eserin o yıllardaki temsillerinde başrolü oynayan soprano Semiha Berksoy ise Zeliha Berksoy’un annesi. Yani Türkiye’nin ilk kadın opera solistinin Türk operasının ilk kuruluş temsillerinden Tosca’da yer alışını da kızı aracılığıyla anmış olacağız.
Şubat’ın ilk etkinliği, Ali Poyrazoğlu’nun son derece ilginç ve yepyeni sunuşuyla “Bir Şölendir Opera”. Poyrazoğlu, A. Saint-Exupéry’nin hiç eskimeyen eseri “Küçük Prens”in son yıllarda yapılan opera versiyonunu gösterip yorumlayacak. Türkiye’de bir ilk olacak bu sunumun ardından Borusan Quartet üçüncü Beethoven kuartetleri gecesini gerçekleştirecek. Şubat’ın ikinci “Bir Şölendir Opera’sında Mesut İktu Rus opera edebiyatının baş eserlerinden Mussorski’nin “Boris Godunov”unu anlatacak ve izletecek. Büyük yazar Puşkin’in eserinden operaya uyarlanan bu değerli müzik ve drama başyapıtı izleyicilerin ilgisini çekecektir... Kemal Cem Yılmaz’ın barok ve romantizmden sesler yorumlayacağı fuaye konserini Suna Kan-Cana Gürmen ikilisinin konseri izleyecek.
Mart ayının konser yoğunluğu; Şirin Pancaroğlu, Zeynep Keleşoğlu ve Onur Özkaya üçlüsünün Federico Fellini sinemasının bestecisi Nino Rota’nın eserlerine de yer veren ilginç programını; Metin Ülkü- Can Okan piyano ikilisinin 20. yüzyılın pırıltılı bestecilerinin eserlerinden oluşan iki piyano ve dört el piyano için bestelerinin çalınacağı geceyi ve viyolonselist Dorukhan Doruk ile piyanist Gülru Ensari’nin Fransız ve İspanyol duyarlığını yansıtan eserlerden oluşan konserlerini kapsayarak tamamlanıyor.
 
NİSAN’DA “SESİN YOLCULUĞU”
Nisan’da Türkiye’nin müzik geleceğinde başrolleri yüklenecek genç kompozitörlerin yeni eserlerini tanıyacağız. 6 Nisan günü “Sesin Yolculuğu” konser dizisinde sabahtan başlayarak akşama kadar ülkenin değişik konservatuvarlarında kompozitörlük eğitimlerini sürdüren genç bestecilerin eserleri seslendirilecek. Üç ayrı konserle ilginç ve yoğun, müzik dolu bir gün yaşanacak. Bu yılki buluşma, yani gençlerin ses yolculuğu 7. defa düzenleniyor.
Mayıs ayına değerli İdil Biret ile başlıyoruz. Sanatçı, bu yılki Süreyya resitali için “fantezist” bir program düşündü. Felsefe ve edebiyat çağrışımlarıyla farklı bestecilerden zengin bir seçkiyle dinleyicisiyle buluşacak. Hemen ardından Suna Kan, Cana Gürmen ve Dorukhan Doruk bir trio konseri verecekler. Pekinel Kardeşler ise, 19 Mayıs’ın anlamını da düşünerek, yürütmekte oldukları “Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler” projesinin bu yılki konserini Süreyya Sahnesi’nde gerçekleştirecekler.
Mevsimin kapanış konserini 26 Mayıs günü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Camerata Saygun Oda Orkestrası sunacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1-2 Haziran’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile 3-4 Haziran’da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı da opera ve bale temsilleri verecekler.
  
OPERA TEMSİLLERİ 3 EKİM’DE BAŞLIYOR
İDOB’un temsilleri 3 Ekim’de Benjamin Britten’ın operası “Kötülüğün Döngüsü” ile başlayacak. İlk bale gösterisi ise 11 Ekim’de “Genç Werther’in Acıları”, ilk çocuk müzikli-danslı oyunu ise 13 Ekim’de “Fındıkkıran”.
2013 dünyada “Guiseppe Verdi Yılı” olarak kabul edildi. Bu nedenle İDOB, Kasım ayında Verdi’nin Türkiye’de hiç oynanmamış bir eserini “konsertant” formda seyircilere sunacak. Fransızların ünlü kahramanlık öyküsü Jan Dark’tan esinlenerek bestelediği “Giovanna D’Arco”yu ilk kez izleyip dinleyeceğiz. Yılın ilginç etkinliklerinden biri olduğunu meraklılara hatırlatmalıyız. Sanat mevsiminin son bale temsili ise 31 Mayıs’ta “Hürrem Sultan”.

ARŞİV