Su koktu!

İstanbullu, musluk suyunun kötü kokusundan bezdi. İSKİ, “sağlık riski yok” açıklaması yaparken Çevre Mühendisleri Odası uyarıyor

20 Ağustos 2015 - 15:51
Gökçe UYGUN
Son günlerde İstanbulluların gündeminde bu soru var; “musluk sularındaki kötü koku ve pas tadının nedeni ne?” Sudaki ‘tuhaf’ koku ve tadındaki ‘toprağa benzer his’ nedeniyle, çoğu yurttaş çayını/kahvesini/yemeğini yaparken musluk suyu kullanmaktan imtina etmeye  başladı. Hatta diş fırçalarken veya duş alırken koku nedeniyle mide bulantıları yaşayanlar bile var.  Peki, nedir bu koku, sağlığa zararı var mıdır?
Kent sularının yetkili kurumu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (İSKİ) göre bu durumun nedeni “aşırı sıcaklar nedeniyle kaynaklarda oluşan yosunlaşma ve alg (su yosunu) üremesi…” İSKİ, “Bu durumun; tesislerimizde üretilen suyun kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan kalitesine olumsuz bir etkisi yok. Bahse konu olan durum, koku, tat gibi estetik parametrelerde değişkenliğe sebep olabilmekte. Şikâyete konu olan bölgelerden sürekli numuneler alınmakta ve analizler yapılmaktadır. Türk Standartları ve uluslararası standartlar (Dünya sağlık Teşkilatı, ABD Çevre Koruma Ajansı, Avrupa Birliği) çerçevesinde yaptığımız analizler neticesinde, suyun kullanılabilirliğine engel olacak hiçbir veriye rastlanmamıştır” açıklamasını yapıyor.
Biz de konuyu Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyesi Çevre Mühendisi Kübra Ayçiçek’e sorduk.
İstanbul’da son günlerdeki musluk sularındaki koku ve pas tadı malumunuz... Sizin bu konudaki gözlemleriniz neler?
Yaklaşık bir buçuk aydır Odamız sudaki koku problemi nedeniyle, Adalar dâhil olmak üzere Anadolu Yakası’nda oturanlar tarafından aranıyor. Birçoğumuz evlerimizde kendimiz de yaşıyoruz aynı problemi. Musluktaki suyun kokusu, suyu içme ve kullanım suyu olarak kullanmamızı engelliyor.
İSKİ’nin açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıklama doğru; ancak eksik ve çözüm sunmuyor. Sudaki koku problemi ilk kez bu yaz karşımıza çıkmadı. Yaz aylarında bazı su kaynaklarında aşırı alg üremesi söz konusu olabilir. Ancak bu algler tarafından üretilen ve sudaki kokuya sebep olan ‘geosmin ve mib’ diye adlandırdığımız kirletici parametrelerin arıtma tesisinde su şebekeye verilmeden önce arıtımı gerekmektedir. Herhangi bir olumsuzluğa neden olup olmayacağı ise sudaki başka maddelerle bileşik yapabilme ihtimaline göre değişiklik gösterebilir.
İSKİ, suyun sağlık açısından risk taşımadığı görüşünde.  Buna katılıyor musunuz?
Standarda uygun bir su renksiz ve kokusuz olmak zorunda. Sağlığa zararlı olma ihtimali araştırılmalı ve kamuoyu bu yönde bilimsel verilerle aydınlatılmalı. Ayrıca ‘sağlığa zararlı değil’ denilmesi, koku ve tat problemini aklamaz. Hala bu sorun giderilmiş değildir ve kimse kokan bir suyu kullanmak zorunda değil.
Sorunun çözümü için acil olarak yapılması gerekenler neler?
Özellikle yaz aylarında azot ve fosfor kirleticilerinin su kaynaklarına girişi engellenmeli. Mavi-yeşil alglerin şebekeye verilmeden önce arıtılması gerekir. Geosmin ve MIB giderimi için aktif karbon ile arıtım yapılmış olması gerekmektedir.
İstanbul’un yaşadığı bu problemlerden de anlaşılıyor ki İstanbul’a içme ve kullanım suyu sağlayan mevcut su arıtma sistemleri organik madde giderebilecek şekilde tasarlanmamış ve bu arıtma tesisleri suya gelen organik yükü arıtabilecek ünitelere sahip değil. Bu tesislerin organik madde giderimi yapacak şekilde modifiye edilmesi şarttır. Aksi halde İstanbul’daki şebeke suyunun sağlık standartlarını sağlaması mümkün olmayacaktır.
Bu sorunların yaşanmasının temelinde yatan nedenler neler sizce?
Aşırı nüfus, betonlaşma, mevcut su kaynaklarının korunmaması ve kaybedilmesi, ormanlık al anların yok edilmesi, kirliliğe dair önlemler alınmaması İstanbul’u yaşanılacak sağlıklı bir şehir tanımından uzaklaştırıyor. İstanbul’un sık sık yaşadığı ‘su’ problemi ve bu problemi çözmek için girişilen su sağlama projeleri bizlere gösteriyor ki bu şehir hem doğru yönetilemiyor hem de ‘günü kurtaralım’ mantığı ile bir adım sonrası hesaplanmıyor.
ÇMO İstanbul Şubesi olarak konuya dair bir rapor hazırlayacak mısınız?
Geçen yıl sudaki kokuyla ilgili bir açıklama yayınlamıştık. Şimdi yine bir açıklama yapabilmek için İSKİ’nin su raporlarını bekliyoruz. İSKİ, aylık olarak sudaki çeşitli kirletici parametreleri içeren analiz değerlerini yayınlıyor. Fakat Temmuz’un su raporu henüz yayınlanmadı, sudaki koku tam da bu aya denk geliyor. Sudaki kokunun halkta bu kadar tedirginlik yarattığı bir dönemde su analiz raporlarının yayınlanmamış olması insanlara bir şeylerin iyi gitmediğini düşündürüyor.
İstanbullular bu koku/tattan kurtulmak için bireysel önlem alabilirler mi?
İstanbullular konuyla ilgili bireysel önlem almak zorunda değildirler. İSKİ İstanbullu için önlemini almakla yükümlü. Kimseye musluktan su kullanmayın demek istemiyoruz, aksine musluktaki su sadece kullanılabilir değil içilebilir de olmalı. Herkes yaşadığı kentin yönetimine dair söz sahibidir. Dolayısıyla İstanbullu İSKİ’ye bu kokunun sebebini sormak, yanıt almak ve çözüm istemekte ısrarcı olmalı.

 
Sosyal medyada ‘su’ isyanı
Elif Doğan:
Kadıköy’de su kokuyor, Kurbağalıdere fokurduyor. Kokusu Moda’ya geliyor. Tramvayda klima yok. Neyse ki İstanbul’un Kadir aĞbisi var!Mustafa Öztop: İstanbul’da musluk suyunda küf kokusu geliyor. Yetkililer gerekeni yapsa…
Elif Sözen: Bu arada bir haftadır İstanbul’da musluktan doğala özdeş çamurlu su akıyor. Rengi dönse kokusu dönmüyor.
Oğuz Şeyma Gülek: İstanbul’da su kokusu hakkında İski’nin yaptığı açıklama yalan kokuyor bence, hem de külliyeninden…
Orhan Şimşek: İstanbulluların içtiği sular 3.derece tehlikeli. Su kaynağına atıklar karışıyor. Sudaki koku ve mide bozuklukları nedeni bu!


ARŞİV