Bundan tam 51 ay önce Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir katliam yaşandı ve 33 kişi hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı. Suruç katliamında hayatını kaybedenlerin aileleri ise 51 aydır adalet aramaya devam ediyor. 20 Ekim Pazar günü 18.00’de Halitağa Caddesi’nde bir kez daha biraraya gelen aileler, katliamın organize bir katliam olduğunu belirterek bir basın açıklaması yaptı.
Dava 1300 kilometre uzakta bir hapishanede
Bir kişinin tek başına planlayarak yaptığı bir katliam olmadığını düşünen aileler adına yapılan açıklamayı Suruç’ta hayatını kaybeden Çağdaş Aydın’ın babası Fethi Aydın okurken, davanın Şanlıurfa’da görülmesi de eleştirildi: “Yürüttüğümüz adalet mücadelesinin en önemli alanlarından birisi kuşkusuz katliam davasının görüldüğü mahkeme salonudur. Buradan 1300 kilometre uzakta bir hapishane kampüsünün içine hapsetmek istedikleri Suruç davasının her duruşmasına katılarak sorumluların yargılanmasını istedik. Suruç katliamı davasının 12. duruşması 1 Kasım’da yine Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesindeki hapishane kampüsünde görülecek. Her şeyden önce duruşmaların bir hapishane kampüsünde yapılıyor olması duruşmaya katılanlar için bir engele dönüştürülmüş durumda. Duruşmaya katılanlar güvenlik gerekçesiyle onlarca kez aranıyor, kişisel eşyalarına el konuluyor, duruşma çıkışında basına açıklama yapılması engelleniyor.”
Davutoğlu çağrısı
Aileler, Suruç katliamı davasının önemsizleştirilmesine izin vermeyeceklerini belirtirken, bir de çağrı yaptılar: “1 Kasım’da görülecek duruşmada başlıca taleplerimizden birisi dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun sözleri olacak. Bildiğiniz üzere Ahmet Davutoğlu, Suruç katliamının da yaşandığı 7 Haziran - 1 Kasım arasında yaşanan olaylarla ilgili ‘Defterleri açarsam birçok kişi insan içine çıkamaz’ demişti. Davutoğlu, 7 Haziran - 1 Kasım arasında neler yaşandığını kamuoyuna açıklamalı ve Suruç mahkemesinde dinlenmelidir.”
Yeni katliamların yaşanmaması adına davanın aydınlatılması gerektiğini ısrarla yineleyen ailelerin yaptığı açıklama şu şekilde sonlandı: “Katliamı gerçekleştiren mekanizmaların açığa çıkarılması için bugüne kadar etkin soruşturma yürütüldüğünü söyleyemeyiz. Katillerimiz elini kolunu sallayarak gezerken Suruç katliamı için adalet isteyenler tutuklanıyor. Son olarak Suruç katliamında ölümsüzleşen Polen Ünlü’nün stajyer avukat abisi tutuklandı. Doğukan Ünlü bir an önce serbest bırakılarak avukatlık mesleğini yapmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.”