Taciz ifşalarının verisel analizi

Sosyal medyada son günlerde artan taciz ifşalarının rakamsal analizine göre 1 haftada 5 bini aşkın kullanıcı, toplam 7 bin 695 paylaşım yaptı. 34 milyon kez görüntülenen ifşa paylaşımları, kadınların dayanışmasını güçlendirirken, erkeklerde tedirginlik yarattı.

01 Eylül 2025 - 17:29

Bağımsız bir veri gazeteciliği platformu olan “Veriler Ne Diyor?” sitesi, son günlerde sosyal medya platformlarında yükselen taciz ifşalarını gündemine aldı. Araştırma, kadınların uğradıkları erkek tacizlerini anlattıkları ifşa sürecinin (MeToo hareketi, kadınların ve diğer mağdurların yaşadıkları cinsel taciz ve saldırıları ifşa ederek failleri görünür kıldığı, dayanışmayı ve toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlayan küresel bir toplumsal hareketi) başladığı 21 Ağustos’u (fotoğrafçı Ogün Akgül hakkındaki cinsel taciz/saldırı iddialarıyla) baz aldı. 1 haftalık sürecin analizine göre; 5 bin 476 farklı kullanıcı tarafından, bu iddiaların yer aldığı ve/veya değerlendirildiği toplam 7 bin 695 paylaşım yapıldı.

Veriler Ne Diyor?’un sürece dair veri ve yorumları:

  • 34 MİLYON GÖRÜNTÜLENME

34 milyon 744 bin 924 defa görüntülenen paylaşımlar sonrası bazı erkekler suçlamaları kabul ederken, bazıları da bunların “iftira” olduğunu belirtti. Hâlâ devam eden paylaşımlar, kadınların birbirinden güç aldıklarını, erkeklerinse tedirgin olduğunu gösteriyor. İddiaların yer aldığı ve/veya tartışıldığı paylaşımlar 306 bin 545 kullanıcı tarafından beğenilirken, 21 bin 932 kullanıcı tarafından da yeniden paylaşıldı.

  • 25 AĞUSTOS’TA ZİRVE

Paylaşım sayısının zirve yaptığı gün ise radyocu ve komedyen Mesut Süre hakkındaki iddiaların gündem olduğu 25 Ağustos oldu. Süre paylaşımları, taciz iddialarına ivme kazandırdı. Bu tarihte “taciz” ve/veya “ifşa” ifadesi barındıran toplam 3 bin 206 paylaşım yapıldı.En çok görüntülenen paylaşım ise bir kadının Mesut Süre hakkında dile getirdiği taciz iddiası oldu. Paylaşım, 4.8 milyon kez görüntülendi.

26 Ağustos saat 02.57 itibarıyla ise günün henüz ilk saatleri olmasına rağmen taciz iddialarıyla ilgili toplam 428 paylaşım yapıldı. Bu, konu hakkındaki toplumsal tartışmanın dijital alanda hızla görünür hâle geldiğini ve kadın ve/veya LGBTİ+’ların cinsel taciz iddialarını dile getirme eğiliminin hızla arttığını gösteriyor.

(Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org)

  • EN BEĞENİLEN PAYLAŞIMLAR

Öne çıkan paylaşımlar, sayıların ötesinde, tartışmanın hangi boyutlarda yankı bulduğunu da ortaya koydu. Zira en çok beğeni alan paylaşımlar arasında, hem ifşaların doğrudan öznesi olan kişilere yönelik tepkiler hem de toplumsal düzeydeki cinsiyetçilik ve taciz kültürüne dair eleştiriler var. Hareket, yalnızca bireysel ifşalarla sınırlı kalmadı. En çok beğenilen paylaşımlarda, kültürel üretim alanlarında da bir hesaplaşma talebi içeren, dizi ve film sektöründeki taciz iddiaları da yer aldı.

En fazla retweet edilen paylaşımlar ise taciz ve ifşa hareketine dair hangi mesajların daha geniş bir dolaşıma girdiğini gösteriyor.  En çok yeniden paylaşılan tweet “tacizciler, ifşa edilip tüm hayatlarının mahvolmasını istemiyorlarsa eğer tacizci olmamayı deneyebilirler” oldu. Onu, taciz iddialarının erkeklerin yaşamlarında kısa vadeli etkiler yarattığını belirtilen paylaşım izledi. Üçüncü sıradaysa, bir kadının,”tacizci ifşaladığım için tehdit ediliyorum” paylaşımı yer aldı.

  • "TACİZ, ÜNLÜ, TECAVÜZ, ŞİDDET, SAPIK"

Paylaşımlarda en çok kullanılan kelimeler ise “Taciz” (4316), “ifşa” (1698) ve “tacizci” (1610) olarak öne çıktı. Bunun yanında “kadın” (584), “erkek” (442), “adam” (323), “kız” (308) gibi cinsiyet odaklı sözcüklerle ise hareket toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri zemininde yürütüldü. “Kadınlar” (243), “kadınların” (186), “erkekler” (164), “erkeklerin” (137) gibi ifadelerle de yalnızca bireysel hikâyeler değil, aynı zamanda toplumsal düzeydeki “erkek şiddeti” hedef alındı. Paylaşımlarda sıkça tekrarlanan diğer ifadeler ise tacizin niteliği ve mağdurların yaşadığı travmayı yansıttı: “Tecavüz” (259), “şiddet” (257), “cinsel” (200), “rahatsız” (188), “sapık” (185), “suç” (127), “mağdur” (103), “iğrenç” (101). Bununla birlikte “ünlü” (276), “oyuncu” (132), “rol yok” (117) ve “sektör” (113) gibi sözcüklerle de yalnızca bireysel hikâyeler değil, kültürel üretim alanlarına yönelik talepler öne çıktı. 

  • MAĞDUR SUÇLAYICI DİL

Güçlü biçimde sahiplenilmesine rağmen taciz ve ifşa hareketi, önemli ölçüde cinsiyetçi ve mağdur suçlayıcı söylemlerle de gölgelenmeye çalışıldı. Zira paylaşımlarda en sık karşılaşılan ifadelerden biri “iftira”. Bu kelime, mağdurların beyanlarını itibarsızlaştırmak amacıyla 39 kez kullanıldı. Benzer şekilde, “yalan” (30), “abartı” (13) ve “uyduruyor” (8) gibi ifadelerle de ifşaların doğruluğunu sorgulayan bir karşı dil oluşturuldu. Bu tür söylemler, hareketin görünürlüğünü azaltmasa da dijital tartışma ortamında kadınların yaşadıklarını sürekli olarak sorgulayan bir karşı cephe yarattı. 

  • ANONİM HESAPLAR

Verilere göre, hareketin temel taşıyıcıları ise kadın ve/veya LGBTİ+ kullanıcılar. En fazla “taciz” ve/veya “ifşa” ifadeli paylaşım yapan 20 hesabın 10’u kadın ve/veya LGBTİ+’lardan oluştu. Bu kullanıcılar hem kendi yaşadıklarını hem de başka kadınların tanıklıklarını görünür kılarak hareketin dijital hafızasını oluşturdu.

Dikkat çeken bir diğer nokta ise anonim hesapların rolü. En çok paylaşım yapan kullanıcıların önemli bir kısmı anonim ya da takma isim kullandı. Verilere göre hareket, yalnızca kendi yaşadıklarını paylaşan kadınlarla değil, kimliğini gizleyerek dayanışmaya katılan anonim kullanıcılarla da büyüdü.

Araştırmanın detaylarına şu linkten erişmek mümkün: https://www.verilernediyor.com/kadinlar-cesur-erkekler-tedirgin-pislikleri-koruyan-pislikleri-de-ifsa-edin/

GAZETECİ KADINLAR DA TACİZDEN ŞİKAYETÇİ

Her ne kadar son günlerdeki ifşalar daha çok sanat dünyasından olsa da, hemen hemen her sektörde kadın çalışanların taciz mağduru olduğu bilinen bir gerçek. O alanlardan biri de medya sektörü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu, geçen sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kadın gazetecilerin mesleki çalışma şartlarını ortaya koymak ve karşılaştıkları zorluklara mercek tutmak amacıyla bir anket gerçekleştirmişti. Ankete katılan kadın gazetecilerin yarısı sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını açıklamıştı. Gazetecilik yapan kadınların, meslek hayatlarında karşılaştığı en büyük sorunlar arasında cinsiyet ayrımcılığı ve mobbing geliyor. Kadın gazetecilerin tamamına yakını erkek bir gazeteciye göre kadınların, meslekte tutunabilmek için daha fazla çaba sarf ettiği fikrinde birleşiyor. Ankette mevcut yasaların kadınları yeteri kadar korumadığını (yüzde 93) net bir şekilde ifade edilmesi de dikkat çekici. 

ERKEKLERİN YOLU AÇILIYOR, KADINLAR REKABET EDEMİYOR

“Cam tavan”lar nedeniyle, kadın gazetecilerin yüzde 62’si yükselme ve kariyer basamaklarında ilerleme açısından erkeklerle aynı haklara sahip olmadıklarını belirtiyor. Kadın gazetecilerin çok büyük bölümü (yüzde 70) erkekler tarafından “gazeteci” değil, “kadın gazeteci” olarak algılandıklarını ve dışlandıklarını ifade ediyor. Erkek meslektaşlarının kadınlara yönelik cinsiyetçi bir tutum içerisinde olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35, işyerlerinde “kadın-erkek ayrımcılığı yapılıyor” diyenlerin oranı da yüzde 51 çıktı. Medya sektöründe “erkeklerin daha çok istihdam edildiğini” düşünen kadın gazeteci oranı yüzde 80. Yüzde 70’i de erkeklerle rekabete aynı şartlar altında başlamadığını düşünüyor. Kadınlar dış görünüşleri nedeniyle de ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyor. Kadınların yüzde 93’ü mesleğe girişte fiziki görünümlerine göre karar verildiğini söyledi.


ARŞİV