Tadına doyulmaz muhabbet

Kadıköy’ün sevilen esnafı Sebzece’nin sahibi Cengiz Karaman ile sebzeden meyveden muhabbet yapılırsa tadına da doyum olmaz!

08 Mayıs 2015 - 08:56
Kadıköy’ün sevilen esnafı Sebzece’nin sahibi Cengiz Karaman ile sebzeden meyveden muhabbet yapılırsa tadına da doyum olmaz!
 
Mustafa SÜRMELİ
Yaz mevsiminin ilk sıcakları sanki. Hava günlük güneşlik, termometreler 25 dereceyi gösteriyor. İçerden sakin, dingin melodilerin geldiği, hafif loşluk eşliğinde, serinliği dışarı veren rengârenk sebze meyvelerle dolu bir dükkan… Burası, Tulumbacı Asım Sokağı’nın şahsına münhasır esnafı Cengiz Karaman’ın işlettiği “Sebzece”. Serinlik ve rengarenk meyvelerin cazibesiyle meyve sebze diyarına girmemek mümkün değil.
 
MÜZİK VE ALIŞVERİŞ
Dükkânındaki radyo hiç kapanmıyormuş. Sakinleştirdiğini düşünüyor. “Sanat müziği iyi gidiyor diyor” Cengiz Bey. Dışarısı sıcak, dükkân serin müzik de gerçekten bir harika.
Gün geceden başlıyormuş Cengiz Bey için. Müşterilerine en iyi ürünü sunmak için gec 02.00’de halde olması gerekiyormuş. Kar, kış, yaz haftanın 6 günü bu tempoda. Yoğurtçu Parkı’nda haftanın 6 günü spor yapmayı da ihmal etmiyor. Dükkâna tekrar dönüp eksikleri not ediyor. Gün içinde 1 saat uyku molası verdiğinde yardımcıları Recep ile Şahabettin bakıyor dükkâna.
 
NE YİYELİM?
Tezgâhlarda sera ürünlerin ağırlıkta olduğunu, ürünü mevsiminde yemenin daha faydalı olacağını vurgulayan Cengiz Karaman, “Çünkü daha tarla ürünleri çıkmadı. Hala bakliyat yemek lazım. Sebzede geçiş dönemindeyiz. 12 ay Türkiye’de her şey var aslında. Domates seradan çıkıyor şu anda. Domates, salatalık zamanı değil” dedi.
Kışın ise daha çok yeşillik yeme taraftarı. Tarla ürünleri çıkınca da daha çok domates, bibere yönelmek gerektiğini belirtiyor. Laf olsun diye değil, bol bol sebze yemeyi tercih ediyor. “Sebzeyi çok severim. Yani tabağın kenarına süs olsun diye iki tane biber koymam. Biber zamanında bir oturuşta yarım kilo biber yerim” diyor.
 
YEMEK NASIL PİŞMELİ?
Yemek çok kavrulmadan, yavaş yavaş pişirilmeli, ev soğan ve yemek kokmamalı, yemekler sabahtan pişirilip, ocak pişmeden kapatılmalıymış. “Eğer pişene kadar pişirirsen soğurken bir daha pişiyor” diyen Cengiz Karaman, tuzdan kaçınmak gerektiğini de özellikle belirtti.
Soğanı ise çiğ yemekte fayda olduğunu belirten Karaman, kavrulması taraftarı değil.
Nanenin cacıkta, haşlanmış patatesin üstünde, dereotuyla sarımsakla beraber güzel olduğunu da belirtmeden geçiyor.
 
“BUNU HALA ÇÖZEMEDİM”
“Burası sezme meyve satış merkezi” diyen Cengiz Karaman, müşterinin ürünü kendisinin seçtiğini anlattı ve ekledi: “Bir iki ürünü müşteriyi korumak adına biz veriyoruz. Üzerine de yazıyoruz ‘Lütfen bizden isteyiniz’ diye. Çilek bunlardan biri.”
Şunu da eklemeden geçmiyor: “Aldıkları sebzelerin çoğunu 200 derecede pişirecekleri, kırıp kırıp ocağa atacakları ya da soğan gibi ölene kadar kavuracakları halde en düzgün olanını, böyle cetvelle ölçülmüş olanı almak istiyorlar. Ben bunu hala çözemedim.”
 
SALATA YAZIN İYİ GİDER
Cengiz ustadan salata tarifi almadan olmaz. Basit ama lezzetli tarifleri var. İşte basit birkaçı:
Kıvırcık al, yeşil soğan ekle. İkisi bir arada kankadır. Domates ve salatalık harmanlamadan yanına eklenebilir.
Roka ile kuru soğan beraber çok güzel olur. Rokayı ıslatın. Taze kuru soğan, kıtır kıtır lezzetinden yenmez.
Maydanozu bir kerede doğrayıp, bir öğünde tüketiyormuş Karaman, tat versin diye değil, besin değerini almak için… Ertesi gün de tere, sonra roka...
“Limon salataya güzel gider. Sızma zeytinyağıyla off...” diyen Cengiz ustaya göre her gün farklı bir yeşilliği bolca yemek lazım.  

ARŞİV