TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf), Can Yücel, Rıfat Ilgaz, Fikret Başkaya, Ali Asker, Halil Ergün gibi çok sayıda yazar ve sanatçının katılımıyla 1992 yılında kuruldu. Toplumsal, sanatsal ve kültürel yaşama, özgürlükçü ve demokratik anlayışla katkıda bulunmayı amaç edinen vakıf, uzun süredir çocuklar ve gençler başta olmak üzere her kesime yönelik atölyeler düzenliyor. Ankara ve İzmir’de de faaliyetlerine devam eden vakıf, İstanbul’daki çalışmalarını TAKSAV Kadıköy olarak sürdürüyor. Vakfın kuruluşunun 30. yılında TAKSAV Kadıköy Şube Başkanı Doç. Dr. Güven Gürkan Öztan ile konuştuk.
- TAKSAV olarak 30. yılınızı kutlayacaksınız. Vakfın kuruluş amacını anlatır mısınız?
TAKSAV, 1992 yılında çok sayıda sanatçı, yazar, gazeteci, politikacı, akademisyen ve aydın insanlarla, başka bir hayatı mümkün kılmak; insanları bilim, sanat, siyaset alanlarında yaratıcılığı ön planda tutan, dayanışma ruhunu temel alan bir anlayışla birleştirmeyi amaç edinerek kuruldu. Kuruluşumuzdan bu yana toplumsal sorunlara bilim, kültür ve sanat ile müdahale etme çabası içerisindeyiz. Görünenin ardındaki gerçeği sanatın, bilimin ışığında aydınlatmanın yollarını ararken aynı zamanda dünyayı, ülkemizi, yaşadığımız toplumu anlamanın, dönüştürmenin yolunun yaratıcılığın ışığıyla, akılla, bilimle, dayanışma ile gerçekleşebileceğine inanıyoruz.
Biz de bu temel amaçlarımız doğrultusunda Türkiye’nin diğer noktalarında olduğu gibi Kadıköy Şubesi olarak bulunduğumuz yerde de ilerlemeye çalışıyoruz. Bugüne kadar yediden yetmişe çok sayıda Kadıköylüyle bu amaçlar çerçevesinde buluştuk. Söyleşiler, paneller, seminerler, atölyeler, sergiler, dinletiler gibi çok sayıda etkinlikle binlerce insanla biraraya geldik. En önemlisi de bunu kendi öz gücümüzle, vakıf gönüllülerimizden aldığımız destek ve inançla yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
- Kadıköy kültür sanat alanında son yıllarda daha da önemli bir semt haline geldi. Kadıköy’de olmanın avantajları neler sizce?
Kadıköy uzun yıllardır bilim, kültür ve sanat alanında önemli bir semt. Bugün de bu kimliğini koruyor; müzeleriyle, sanatsal mekanlarıyla birçok kulvarda öncü bir semt haline geliyor. Bu bir yanıyla yenilikçiliğe elverişli bir zemin anlamına geliyor. Elbette bugün Kadıköy’de kültür-sanat denince yalnızca kurumsal etkinliklerle sınırlı bir şeyden bahsetmiyoruz. Beyoğlu’nun muhafazakar ve rant odaklı dönüşümü, kentsel kamusal hizmetlerin kültürel bağlamını da tartışmaya açan çok can alıcı sonuçlar doğurdu. Kadıköy bu anlamda kültürün tüketildiği kadar da üretildiği, yaratıcı seslerin kendine yer bulabildiği bir alternatif aynı zamanda.
TAKSAV Kadıköy Şubesi olarak biz de bu üretimin bir parçası olmaya çalışıyoruz yıllardır. Kadıköy’deki bu çeşitlilik elbette görünür olma konusunda kimi zaman bir güçlük yaratsa da diğer bir taraftan deneysel olma, birlikte tartışma ve dayanışma imkanı da tanımakta bize.
“ÇÖZÜM BULMA ARAYIŞINDAYIZ”
-TAKSAV olarak bu alanda nasıl bir boşluğu doldurduğunuzu düşünüyorsunuz?
Biz, bir araya getiren ve üreten tarafta olmak için çabalayan bir vakıfız. Pandemi ve karantina dönemi çalışmalarımızı her ne kadar aksatsa da öncesinde yaptığımız etkinlik, program ve çalışmalarla toplumsal sorunları konuşan, tartışan, çözüm bulma arayışında olan bir kurumuz. Yine bu sorunları kültür-sanat bağlamında da ele almaya çalışıyoruz. Türkiye’nin toplumsal mücadele tarihini edebiyat, sinema ve müzik üzerinden ele aldığımız çalışmalar, etkinlikler mevcut mesela. Gazetecilere yönelik baskıyı, sansürü konuşmakla kalmıyoruz bu alandaki yetkin isimlerle iletişim fakültesi öğrencilerini bir araya getirip bir atölye-seminer ortamı yaratıyoruz. Gericiliğin toplumun her yanını sarmaya çalıştığı şu günlerde “Laiklik” başlığını, umutsuzluğun yaşamımızda hakim kılınmasına karşı umudu tartışıyoruz. Politika, felsefe, kültür ve sanat alanında ilerici bir tartışma ve üretim zemini olmayı amaçlıyoruz ve bütün bunların aynı zeminde ele alınması bizim kültür-sanat kavrayışımızın bir uzantısı aslında.
-Gelecek dönem için planlarınız neler? Neler yapacaksınız?
TAKSAV Kadıköy Şubesi olarak geçmişte gerçekleştirdiğimiz çalışmaları ve etkinlikleri önümüzdeki dönem de devam ettireceğiz. Siyaset okumaları, felsefe atölyeleri, sinema atölyeleri, söyleşiler, sergiler gibi etkinlikler yine planlarımız arasında mevcut. Ayrıca yıllardır devam eden her yaşa hitap eden çeşitli enstrüman, resim, yaratıcı drama atölyelerimiz/kurslarımız devam edecek. Şu anda da bu atölyeler için kayıt dönemindeyiz. İlgilenen Kadıköylüler sosyal medya hesaplarımızdan bizlere ulaşabilirler.
Yoksulluğun git gide derinleştiği; sanata, sanatçıya, üretenlere baskı ve tehditlerin arttığı bugünlerde biz sanatçılarla ve sanat severlerle dayanışma içinde olacağız. Karanlığa karşı aydınlık, umutsuzluğa karşı umut olmak için çalışmalarımıza, üretimlerimize devam edeceğiz. Tüm bu çalışmalarımızda da Kadıköylülerin desteğini bekliyoruz.