Tangonun 'Yeni Aşk'ı…

Türk/dünya tangolarına farklı yorumlarıyla dikkat çeken Piatango, dinleyicilere modern tangoyu da sıra dışı bir şekilde sunuyor

03 Nisan 2015 - 10:41

Gökçe UYGUN
Modern Arjantin tangosunun yaratıcısı Astor Piazzolla’nın eserlerini yorumlamak ve modern tango müziğinin Türkiye’deki icracısı olmak üzere bir araya gelen Piatango grubu, tango müziğini yepyeni bir bakış açısıyla yorumluyor. Piazzolla eserlerinin yanı sıra, Türk tangolarının Piazzolla yorumlarını, film müzikleri ve aynı zamanda kendi eserlerini de seslendiren ekip, Gustavo Battistessa (Bandoneon),  Burcu Bal (Keman),  Başak Elkutlu (Viyola), Şirin Vatan (Viyolonsel), Ceyda Pirali (Piyano), Alper Kılıç (Bass) ve İnci Sunar’dan (Perküsyon) oluyor. Piatango ekibiyle, elbette ki tangoyu konuştuk.

Adınızla başlayalım. Tango kısmı anlaşılıyor, lakin bütün olarak ne demek?
Astor Piazzolla’nın eserlerini çalmak ve keyif almak üzere bir araya gelmiş bir grubuz. Konsere çıkmaya karar verdiğimizde ise gruba bir isim arayışına geçtik ve kendimize “Piazzolla Project” dedik. Zamanla kendi bestelerimiz ve başka türden parçaları da repertuara ekleyince bu isim bizim için sınırlayıcı olmaya başladı. Proje grubu olmaktan çıkmaya karar verdiğimizde, ismin fonetiğinden de çok uzaklaşmak için,  “Piatango” olarak değiştirdik.

Ekipteki herkes profesyonel müzisyen. Nasıl bir araya geldiniz?
 Biz üç yaylı enstrüman çalan kızlar olarak zaten birlikte çeşitli yerlerde performanslar sergiliyor.  Piazzolla hayranlığımızdan kaynaklı olarak da kendi kendimize O’nun parçalarını çalışıyorduk. Bir başka proje vasıtasıyla Ceyda Pirali (piyanistimiz) ile bir araya gelip  stüdyosuna gittiğimizde, onun da Piazzolla üstüne çalıştığına şahit olduk ve birlikte çalışmaya  karar verdik.

7 kişi aynı orkestrada… Zor olmuyor mu? Birlikteliğinizi nasıl koruyorsunuz?
Evet, 7 kişi, evet aynı grupta, evet hem de yıllardır(gülüşmeler)… Şaka bir yana, grubun elemanları olarak, beş benzemez bir arada olsak da, bu durum, hem avantaj hem de dezavantaj oluyor. Herkes eline enstrümanını alıp da kendileri yerine onları konuşturduğunda, doğan sohbetin hazzı, ortaya çıkan uyum vazgeçilemez bir hal. İşte O “hal”in tutkunuyuz velhasıl...

Varolan tango şarkılarını yorumluyorsunuz. Piatango bu şarkılara ne katıyor da, dinleyenler ‘bu bir Piatango şarkısı’ diyebiliyor?
Piatango’nun artık bir karakteri oluştu. Tango değil de türkü bile çalsak bizi tanırsınız.

Piatango’nun kendi besteleri hakkında neler söylersiniz?
 Özgün ve son derece samimi işler. Bu konuda tevazu gösteremeyeceğiz. Beğenilsin diye asla yapay bir malzeme katılmadı içine. Tamamen organik. (gülüşmeler)  Bir çoğunun hikayesi de var. Zaten besteler ve albüm uzun sürede çıktı, bu da parçalarımıza yaşanmışlık kattı. Bizim verdiğimiz önem ve sevgi de mutlaka dinleyiciye akıyordur.

Tango denilince akıllara müziğinden önce dansı geliyor. Ne dersiniz?
Tango, tarihte, dans olarak ortaya çıksa da, müziği de zamanla gelişmiş ve salt haliyle, danssız bir şekilde de derdini anlatabilir seviyeye gelmiş, dans için bir araç olmaktan çıkmıştır.  Açıkçası grup olarak danslar konserlerimizi taçlandırsa da, biz müziği ile daha çok ilgileniyoruz. Anlatımımızda dans geri planda.

Tango müziği sizlere ne ifade ediyor?
Tango müziği tüm duyguların en uç noktalarda yaşanma halini anlatıyor bize göre. Üzüntünün en dip noktası, mutluluğun en üst noktası, erotizmin en edepsiz hali, isyanın en hoyrat hali. Bunlar yaşanarak çalınıyor, yaşatarak dinletiliyor...

Türkiye gibi müzik denilince akla Türk sanat müziği, türküler ya da pop müzik akla gelen bir ülkede, neden ve nasıl tango müziği icra ediyorsunuz?
Bizim tangoyla hikâyemiz tamamen rastlantıdır. Astor Piazzolla hayranlığından gelir. Piazzolla tango yerine jazz müziği yapmış olsaydı, muhtemelen biz de jazz grubu olmuştuk. (gülüyorlar). Türkiye’de tango icrası eksikliğini doldurmak vs gibi bir kaygımız kesinlikle olmadı, tango müziği icracısı olduğumuzu iddia etmiyoruz. Hatta gün gelir, grubumuz bambaşka bir müzik türüne bile evrilebilir.

Sizce Piatango’nun dinleyicileri nasıl bir kitle?
Bizi alternatif müziklere açık, meraklı, yeni bir ses işitmeye susamış, müziği gerçekten seven ve eğlenceden öte, sanat olarak takip eden bir kitle takip ediyor. Hedeflediğimiz de buydu. Daha ne isteriz (gülüyorlar).

İlk albümünüz Yeni Aşk çıktı. Nasıl bir albüm? Dinleyenlere ne vaadediyorsunuz?
Gül bahçesi... (gülüşmeler). Yenilik, ülkemizde, duymaya alışık olmadıkları bir ses vaadediyoruz.  Yaşanmışlığı olan bir anlatımla, özen, sadelik, ciddi bir emek sunuyoruz.

8 yıllık taze bir grupsunuz. Hedefleriniz neler bundan sonrası için?
Yurtdışı ve yurt içi turnelere giderek, üniversitelerde çalarak, insanlarla bir araya gelmek, başka müzik türleriyle ortak projeler yapmak…


‘‘Kadıköy bizim anavatanımız’’
- Çoğumuz İ.Ü.Devlet Konservatuvarı kökenliyiz. Küçücük yaşta Kadıköy’e adım atmış, hamurumuza burayı karıştırmış, bu yaşlarımıza kadar da kopamamışız. Tüm çevremiz, dostlarımız, etkinliklerimiz Kadıköy’dedir. Hayatı öğrenişlerimiz Kadıköy sokaklarındadır. Yaşama bakışımız bile Kadıköy penceresindendir. Kadıköy bizdendir, biz Kadıköy’den...
- Kadıköy her zaman marjinal, üretken, entellektüel düzeyi yüksek bir halka sahip oldu. Çok göç alıp, eğlence sektörünün çoğalmasıyla, son yıllarda dejenerasyon olsa da, direnen kesim yüksek. Böyle insanların müziğe ilgileri de bu düzeyde tabi ki. Kaliteyi, samimi ve özgün müziği hemen ayırıp sahiplenecek bir kitlesi var. Konser verirken en rahat ettiğimiz semttir Kadıköy.
http://www.piatango.com/


ARŞİV