Kadıköy'de yapılaşmaya açılmayan son alanlarından biri olan Tarihi Kuşdili Çayırı kurtuldu. Kuşdili'nin yapılaşmaya açılması konusunda geçtiğimiz günlerde olumlu bir gelişme yaşandı. Buraya yapılmak istenen alışveriş merkezi projesi iptal edildi. Bunun tam olarak ne anlama geldiğini, alanın geleceğinin bundan sonra nasıl şekillenebileceğini yorumlamadan evvel, önce sürece bir göz atalım:
Eskiden Salı Pazarı’nın kurulduğu alan olan yaklaşık 50 bin metrekarelik Kuşdili Çayırı, 1981 yılında Bölge Koruma Kurulu tarafından doğal sit alanı ilan edildi. Bu karar, yapılaşmanın önünde adeta bir set görevi görüyordu. Yapılaşma ancak Koruma Kurulu’nun alabileceği yeni bir karar ile mümkün olabilecekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu amaçla ilk kez 2002’de 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurdu. Kurul, belediyenin sunduğu “Kuşdili Çayırı ve Çevresi Projesi”ni beğendi. Ancak projeyi sunan belediyenin yerine getirmesi gereken daha önemli bir şey daha vardı: Söz konusu yer bir sit alanı olduğu için, bölgeye özel bir “koruma amaçlı imar planı” yapılması gerekiyordu. Belediye koruma kurulunun kapısını 2006’da tekrar çaldı. Fakat koruma amaçlı imar planı yapılmadığı için kurul tarafından onaylanmadı. Proje, 2007’de Mimar Hakan Kıran ve ekibi tarafından yeniden yapıldı. Kıran’ın çizdiği projede, alanın ortasında dev bir çadır içinde toplanan 1140 satış noktasının bulunduğu bir alışveriş merkezi ve bunun ortasında da 90 metre yüksekliğe sahip bir kule yer alıyordu. Proje 13 Haziran 2007’de Koruma Kurulu’na, Hakan Kıran’ın da katılımıyla sunuldu. Ancak tüm tartışmalara rağmen yine onaylanmadı. Derken kurulun yapısı ve müdürü atamalarla değişti. Ve Hakan Kıran’ın projesi 18 Temmuz 2007’deki toplantıda yeni imar planlarıyla birlikte kabul edildi. Ardından Mimarlar Odası, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na 688 ve 689 sayılı kararların iptali için 17 Eylül 2007 tarihinde dava açtı. Oda ayrıca İBB'nin askıya çıkan kararına da itiraz etti. Bu itiraza yanıt gelmeyince İBB aleyhine 2008’de bir dava daha açıldı. Oda, her iki davayı da kazandı. Ancak yürütülen hukuk süreci kazanımla sonuçlansa da İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu alana bir yapı dikmekte kararlı görünüyordu. Kuşdili Çayırı’nın daha önce İdare Mahkemesi tarafından reddedilen “Kuşdili Çayırı Sabit Pazar, Kültür ve Rekreasyon Merkezi Kentsel Tasarım Projesi”nde yapılan birtakım değişikliklerle yeniden imara açılmak isteniyordu. 18.11.2009 tarihli ve 2404 dosya numaralı Büyükşehir Belediyesi Meclis görüşmeleri raporlarına göre projede değişiklikler yapılarak meclis oylamasına sunuldu. Botanik bahçesi gibi yeni planların olduğu projede alanın yüzde 70’inin yeşil alan olarak düzenlenmesi önerisi ise oy çokluğuyla reddedildi. İşte bu süreçte yargıdan yüzleri güldüren bir karar geldi: Danıştay 6. Dairesi, Kuşdili Çayırı’nda Taşyapı A.Ş. tarafından geliştirilen Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları ve Kuşdili Çayırı Kentsel Tasarım Projesi’ne karşı TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin açtığı davada, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin 13.10.2009 tarihli iptal kararını onadı. Böylece, İBB tarafından 17.08.2007 tarihinde tasdik edilen ve Şehir Plancıları Odası'nca 06.12.2007 tarihinde dava konusu edilen planlar ile ilgili hukuki süreç de, Danıştay 6. Dairesi’nin kararı ile son buldu.
‘YARGI HAKLILIĞIMIZI KABUL ETTİ’
Bu karar üzerine yazılı bir açıklama yapan oda yönetimi, şu görüşleri ifade etti:
“Yargı, Kadıköy Salıpazarı’nda odamızın haklılığını kabul etti. Kuşdili Çayırı’nda gerçekleştirilmek istenen proje, kamuoyuna ‘rekreasyon alanı’ olarak tanıtılmış; ancak yasa ve yönetmeliklere aykırı yürütülen planlama sürecinde doğal sit alanının gerekliliklerine zıt plan kararları ile hazırlanmış bir ‘taşyapı’dan ibaret olduğu gerçeği ile Odamız tarafından yargıya taşınmıştı. Kuşdili Çayırı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından nitelikli dinlenme alanı ve yeşil alan olarak ilçe halkına kazandırılması gerekirken; Belediye bu mülkünü rant değerini arttırarak satmayı tercih etmiştir. İBB, kendi mülkü olan bu araziye satılacak bir kent parçası olarak bakarak üzerinde imar planı değişikliği yapmış, ancak Odamızın müdahilliği ile kamunun hakkı kamuda kalmıştır. Kamu mülkü alanlar, kentlilerin ortak malıdır ve devlet kurumları tarafından mutlaka korunması gerekmektedir. Kamuya ait olan ve kentsel donatı olarak kullanılan alanların, belediyelerce plan değişikliği yapılarak satılması; şehircilik ilkeleri ve planlama bilimi açısından kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu amaçla yapılan imar planı değişiklikleri, planlama disiplininin özüne, yasal tanımına ve usullerine açıkça aykırıdır. Umarız ki; Kuşdili Çayırı’nda kamu adına elde ettiğimiz bu olumlu sonuç, emsal teşkil edecek olup, kamu arazilerinin usulsüz satışlarına, yasalara aykırı yapılan plan değişikliklerine ve kamu mülkü alanlara rant mekanı olarak bakılmasına bir son verecektir. Kent yöneticilerine bir kez daha hatırlatmak gerekir: İstanbul’un yeni rant alanlarına değil, nefes alınacak yeşil alanlara, deprem riskine karşı açık alanlara, halkı biraraya getirecek kamusal mekânlara ihtiyacı vardır.”
ÖZTÜRK: ‘TARİHİ DOKU KAYBOLMAYACAK’
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, bu kararın alınmasında Kuşdili Çayırı Gönüllüleri ve meslek örgütlerinin çok etkili olduklarını belirterek, “Bu karar şu anlama geliyor; buraya (proje iptal edilen alanlara) bir inşaat izni vermek ya da ticari veya başka amaçla yapı yapmak mümkün olmayacak. Kurbağalıdere'nin ağzından itibaren Yoğurtçu Parkı ve Kuşdili Çayırı'nın önemli bir bölümü yeşil alan kalacak. Tarihi Kuşdili Çayırı önemli ölçüde kendi kimliğine kavuşmuş olacak, tarihsel dokuyu yok etmiş olmayacağız. Bu karar ulaşım ve ticaret açısından da yararlı oldu. Eğer buraya bir alışveriş merkezi yapılmış olsaydı, trafik felç olurdu. Kadıköy böyle bir yükü taşıyamazdı. Ayrıca Bahariye, Altıyol, Söğütlüçeşme ve çarşı esnafı olumsuz etkilenirdi” dedi.
Mahkemenin vermiş olduğu karara göre alanın ortasından geçen yolun dere tarafının yeşil ama sol tarafındaki alanda yapılaşma hakkı olduğuna dikkat çeken Öztük, şunları söyledi:
“Dolayısıyla orada bir yapı yapılabilir. Ancak öyle ticaret merkezi filan değil. Çünkü alan bir hayli küçük. Biliyorsunuz Kadıköy'de hükümet konağı yok. Muhakkak yapılmalı. Biz defterdarlıkla görüşmüştük. Milli Emlak Genel Müdürlüğü kendisine ait olan ve şuan yeni salı pazarı alanını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne vermekten, karşılığında da eski salı pazarı içindeki imarlı bölümü alıp buraya bir hükümet konağı yapmaktan yana. Böylece hem salı pazarı sorunu hem de hükümet konağı sorunu çözülmüş olur.”
ATILGAN: ‘KURTULUŞ MÜJDESİ’
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bölge Temsilciliği Başkanı, Kadıköylü mimar Arif Atılgan, Danıştay'ın kararını “Tarihi Kuşdili Çayırı ve koruluğunun
kurtuluş müjdesi” olarak yorumladı. Atılgan, “Orası şu an kötü durumda. Otopark olarak kullanılıyor. Bir de araç yıkama istasyonu kurulmuş. Tarihi Kuşdili Çayırı'nın yeşil alan olarak değerlendirilmesi gerek. Biz de zaten son yönetim kurulumuzda, alana ilişkin bir öğrenci proje yarışması düzenleme kararı almıştık. Bunun üzerine Danıştay'ın kararının açıklanması denk geldi, iyi oldu” diye konuştu. Atılgan, konuyla ilgili bir noktaya da şöyle dikkat çekti: “2006'da bu proje ilk ortaya çıktığında Kuşdili Çayırı kamu malıydı. Sonra mülkiyeti İBB'ye geçti. Bu nasıl oldu? Şimdi proje iptal olduğuna göre alanın da tekrar kamu malı statüsüne geçmesi gerek.”
KUŞ SESİ DİNLEYENE KADAR MÜCADELEYE DEVAM
Kuşdili Çayırı’nın yapılaşmadan kurtarılmasına büyük destek sağlayan Kuşdili Gönüllüleri adına açıklama yapan Gül Sökmen, “Biz Kuşdili Çayırı Gönüllüleri olarak, bu alanda yapılaşma gündeme geldiği günden beri, hem hassasiyetimizi dile getirdik hem de buranın yeşil alan olarak kalması için Mimarlar Odası ile birlikte çalıştık” dedi. Sökmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Binlerce imza topladık, etkinlikler yaptık. Tek amacımız; buranın yaşam alanı olması. Zaten burası sit alanı olarak tescil etmiş, biz de karınca kararınca bu tescilli kararın hayata geçmesine destek olduk. Verilen bu karar biz Kuşdili Çayırı Gönüllülerini de çok sevindirdi. Mutlu olduk, bu kararın alınmasında bir nebze katkımız vardır diye gurur duyduk. Ancak, ‘bu iş bitti’ demiyoruz, nihai karar verilene, o çayırda ağaçlar altında kuş sesi dinleyene kadar da üzerimize düşeni yapacağız, mücadeleyi elden bırakmayacağız.”
KUŞDİLİ'NİN ÖNEMİ...
Doğal sit alanı olmasının yanı sıra tarihi yapısıyla da önemli bir alan olan Kuşdili Çayırı, Kurbağalıdere’deki kurbağaların sesini, üzeri örtülü kafeslerdeki saka, iskete, florya kuşlarına dinleterek, onların kanarya gibi “makara çekmesini” sağlayan kuşbazların, bu olaydan dolayı “Kuş Dili” adını verdikleri bu çayır, en az yüz yıldır Kadıköy tarihinde yer alıyor. Kadıköylüler 1900’lü yılların başlarında buradaki dere kenarında gezinirler, diğer taraflarda piknik, panayır gibi etkinliklerde bulunurlardı. Daha sonra uzun yıllar bayram yeri olarak da kullanılmış olan bu çayırda Fenerbahçe Spor Kulübü Lokali, Hamdi’nin Gazinosu, tramvay deposu olarak bilinen hangarda Kuşdili Sineması gibi önemli sosyal tesisler vardı. Yani Kuşdili Çayırı ortasından geçen Kurbağalıdere’si ile tam bir mesire yeriydi. Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi'ne göre bu alan, İstanbul tarihinin bilinen en eski buluntularını saklıyor. Fikirtepe gibi, yakın çevrede yapılabilen az sayıda arkeolojik kazı, Kuşdili Çayırı’ndaki buluntuların günümüzden 8 bin yıl öncesine uzandığını gösteriyor. Kadıköy’ün imar görmemiş son alanlarından olan yaklaşık 50 bin metrekarelik Tarihi Kuşdili Çayırı, burası aynı zamanda olası bir İstanbul depreminde Kadıköy’de çadır kurulabilecek ender alanlardan biri olarak da öne çıkıyor.
Haber: Gökçe UYGUN
Fotoğraflar: Sinem TEZER