Torunlar okula, onlar spora

Kadıköy Belediyesi’nin ileri yaştaki sakinlerine sunduğu ücretsiz sabah sporu, tam 18 yıldır aralıksız sürüyor.

19 Eylül 2014 - 12:01
Kadıköy Belediyesi’nin ileri yaştaki sakinlerine sunduğu ücretsiz sabah sporu, tam 18 yıldır aralıksız sürüyor. Güne sporla başlayan semt sakinleri, sporun kendilerine terapi gibi geldiğini söylüyorlar.
 
Yazı ve fotoğraflar: Gökçe UYGUN
Göztepe Özgürlük Parkı, geceyi ardında bırakmış, yeni güne hazırlanıyor… Sabah saat 07.00… Güneş tatlı tatlı doğuyor, kuş cıvıltıları yayılıyor havaya, serin bir rüzgâr esiyor... Ve bir grup insan, hareketli bir müzik eşliğinde neşeyle spor yapıyor! İkinci baharını yaşayan Kadıköylüler bu insanlar. Kadıköy Belediyesi spor eğitmeni Habil Yenici önderliğinde her sabah neşeyle, istekle, zevkle spor yapıyorlar. Biz bir salı sabahına konuk olduk, onlarla birlikte spor yapmasak da yapmış kadar enerji dolduk. Salı günleri thai box günüymüş. İleri yaşlarına hiç aldırış etmeden, gençlere taş çıkartacak çeviklikte hareketler yapıyorlar, şaşırıyorum. Bir yandan da bana sesleniyorlar; “Kızım güzel çek beni, kızım yaz gazeteye 60 yaşındaki teyze nasıl spor yapıyor diye...”
 
HEM SPOR HEM ÇİKOLATA
Bir ara spor esnasında çikolata dağıtımı yapılıyor. Neyi kutladıklarını soruyorum. Meğerse katılımcılardan birinin torunu olmuş. Bir yandan hoplayıp zıplayıp bir yandan çikolata yeniyor. Ve tabi torunu olana iyi dilekler ifade ediliyor. Ben de alıyorum nasibimi hem çikolatadan hem spordan. Habil hoca, ‘Hadi Gökçe, hem fotoğraf çek, hem spor yap’ önerisinde bulunuyor bana. Ağzımda çikolata, elimde fotoğraf makinesi, bir yandan fotoğraf çekiyor bir yandan adımlarımı hızlandırıyorum spor yaparmış gibi. O sırada halı sahanın kapısından bir bey giriyor elinde koltuk değnekleriyle. Ekip hemen selamlıyor; “Ooo hoş geldiniz efendim, nasılsının, geçmiş olsun iyice misiniz?” Habil hoca hemen bilgi veriyor bana. Bu bey spor yapan ekibin daimi üyelerindenmiş. Küçük bir kaza geçirmiş. O nedenle geçici olarak spor yapamıyor. Ama, evi yakınmış parka, arkadaşlarını özlemiş, gelmiş. Spor hareketlerine eşlik eden mini sohbetler, karşılıklı esprili atışmalarla, kahkahalarla geçen yaklaşık 1 saatlik spor seansı bitmek üzere artık. Sıra ders sonu ritüelinde. Tam da Kadıköy’ün laik yapısına işaret eden bir ritüel bu; spor yapılan halı sahanın ortasında bir çember oluşturuluyor, herkes elele tutuşuyorlar, sevgi ve minnetle “Atatürk!” diye bağırıyorlar..
 
TERAPİ GİBİ SPOR…
Ders sonrası katılımcılarla sohbet ediyoruz. Hepsi de çok enerjik, pek neşeli. Bu güzel hali spora ve tabi ki Habil hocaya borçlularmış. “Sporu de Habil hocamızı da çok seviyoruz. Hocamız nereye biz oraya” diyorlar. “Neden sabahın bu erken vakti kalkıp da spora geliyorsunuz? Zor olmuyor mu?” diye soruyorum. Yanıtlar neredeyse ortak; “Spor bize terapi gibi geliyor…” Günlük hayatlarındaki tüm sıkıntıları, sorunları burada hem spor yapara hem sosyalleşerek-kısa süreliğine de olsa-unutuyorlar. En genci 50 yaşında olan gruptakilerin hepsi Kadıköy’de yaşamıyor. 2 vesait değiştirerek Ataşehir’den gelen bile var.  Gelenlerin çoğunluğu kadın.  Eşler evde uyuyor, torunlar okula gidiyor, onlar da spora geliyor.
Hastalıklarına da iyi gelmiş spor. Biri tansiyon hapı kullanmayı bırakmış, diğeri felci sporla yenmiş. Spor yapmayan arkadaşlarıyla bir araya geldiklerine bazen sohbetten uzak kalıyorlarmış. Zira herkes ağrılarından, sızılarından, şekerden tansiyondan bahsederken, onların pek de bir sağlık sorunu kalmadığından dert yakınacak konu olmamasının memnuniyetini yaşıyorlarmış.  
Sohbetin sonu yaklaşıyor. Artık çoğu emekli olsa da yapacak işleri, ziyaret edecek arkadaşları var. Teker teker veda ediyorlar hem bana hem spor arkadaşlarına yarın buluşmak üzere. Bana da son bir kez şöyle sesleniyorlar: “Yaz kızım gazeteye herkes spor yapsın, spor hayattır…”
 
 
“OĞULLARI GİBİ SEVİYORLAR BENİ”
Kadıköy gibi yaşlı nüfusu yoğun olan bir ilçede, tam 18 yıldır yaşlılara spor yaptıran Habil Yenici, şunları anlatıyor; “Haftada 6 gün Kadıköylülerle spor yapıyoruz. Salı günleri thai box, çarşamba günleri dambıl streching (esneme egzersizleri), perşembe günleri sopalı bel egzersizleri, cuma günleri minder hareketleri, cumartesi yine sopalı çalışmalar, pazarları da karma egzersizler yapıyoruz. Yazları Özgürlük Parkı halı sahada, kışları da belediye evlendirme dairesinin kokteyl salonundayız. Bu insanlarla artık bir aile gibi olduk, beni oğulları gibi seviyorlar. Ben de onları çok seviyorum. Artık tek bağımız spor değil. Zaman zaman İstanbul’a yakın yerlere gezilere gidiyoruz. Spor onlara çok iyi geliyor, hem bedenlerine hem ruhlarına. Spor, onları hayata bağlıyor. Bu sayede yaşama tutunuyorlar. Kiminin tansiyonu normalleşti, kimi artık evinin merdivenlerini daha rahat çıkıyor.”

ARŞİV