Tren kazasında acı keşif

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında, trene binmek isterken tren kapılarının bebek arabasının üzerine kapanması sonucu peronla vagonların arasına sıkışarak hayatını kaybeden akademisyen Ebru Gültekin Ilıcalı’nın davası için Feneryolu İstasyonu’nda keşif yapıldı.

27 Mart 2013 - 15:44

12 Temmuz 2012’de Feneryolu Tren İstasyonu’ndan trene binmek isteyen Ebru Gültekin Ilıcalı, önce 4 yaşındaki oğlu Ege’yi vagona koymuş, ardından bebek arabasıyla birlikte kapıya doğru hareket etmişti. Bebek arabasını geçirirken kapıların aniden kapanması üzerine dışarıda kalan Ilıcalı, kapıyı açmak için çabalarken tren hareket etmiş ve genç anne feci şekilde can vermişti. Olayın ardından peronla tren vagonlarının arasındaki mesafe tartışılırken, TCDD’ye eksik personelle hizmet verdiği ve güvenlik önlemlerinin yeteri kadar almadığı yönünde eleştiriler yöneltilmişti. Okan Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Ebru Gültekin Ilıcalı’nın ailesi, İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açarak sorumluların cezalandırılması istemişti.Dava kapsamında Feneryolu Tren İstasyonu’nda mahkeme heyeti keşif yaptı. Mahkeme hakimi ve uzman bilirkişilerden oluşan 6 kişilik heyet, aynı trenin istasyona gelmesini istedi. Olayın yaşandığı tren istasyona getirilirken Ebru Gültekin Ilıcalı’nın yakınları hazır bulundu. Hakimin isteği ile vagonla peron arasındaki mesafe ölçülürken 26 cm olarak kayıtlara geçti. Ardından basamakla peron yüksekliği ölçülerek 25 cm olarak belirlendi. Ardından Ege’nin arabası trenin kapısına sıkıştırılırken, hareket etmesi istendi. Fakat tren hareket etmedi. Hakim, görgü şahitlerinin kapı açıkken trenin hareket ettiğini ve Ilıcalı’nın açık kapıdan girmeye çalıştığını vurguladığını söyleyerek keşif sırasında bu olayın yaşanmamasının düşündürücü olduğunu söyledi. Ilıcalı’nın eşi Akın Ilıcalı’da trenin kapısı yarı açıkken tren hareket ettiği için kazanın meydana geldiğini belirterek, keşif sırasında bunun yaşanmamasının soru işaretleri oluşturduğunu vurguladı. Keşif sırasında bulunan TCDD yetkilileri ise kapılar açıkken trenlerin hareket etmeyeceğini söyledi. Ebru Gültekin Ilıcalı’nın eşi Akın Ilıcalı, trenin kapılar açıkken hareket etmemesinin gerçekçi olmadığını söyleyerek şahitlerin ifadelerinin tam tersi yönde olduğunu vurguladı. Ilıcalı, “Burada sadece makinist ve kondüktor suçlu değil, TCDD’nin işletmesi ve yönetimi de suçlu. Şahitler kapılar açıkken eşimin içeriye girmeye çalıştığını ama trenin halen hareket ettiğini söylüyor. Keşif sırasında ise tren hareket etmiyor. Biz hayat boyu bu acıyı yaşayacağız ama trenle yolculuk edenleri TCDD güvenle taşımıyor. Trenleri kullanan herkes aynı tehlikelerle karşı karşıya. Sanıkların halen aynı yerde görev yapması bile soru işareti'' dedi. 

TCDD: “BİZ DE ZARAR GÖRDÜK!''
Öte yandan TCDD yönetiminin dilekçe vererek davaya müdahil olarak katılmak istediği öğrenildi. TCDD Genel Müdürlüğü, taksirle adam öldürme suçlamasıyla kamu davası açılan makinist ve kondüktörün cezalandırılmasını istedi. Ailenin açtığı davadan dolayı zarar gördüklerini belirten TCDD yetkililerinin kendi görevlilerinin cezalandırılmasını istemesi şaşkınlık yarattı. Fakat, TCDD’nin suçladığı iki görevlinin halen aynı hat üzerinde çalışmaya devam ettiği görüldü. Akın Ilıcalı, “TCDD yetkilileri panik içinde kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Suçladıkları personelleri halen aynı hat üzerinde aynı görevlerini sürdürüyor. Yaptıklarını samimiyetten ve gerçeklerden uzak görüyoruz. Biz suçluların hepsinin cezalandırılmasını ve insan hayatının bu kadar ucuz olmamasını istiyoruz” dedi.

ARŞİV