Tüketicinin hak arama yolu uzuyor mu?

TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, sayıları azaltılan hakem heyetlerinin vatandaşlar için önemini değerlendirdi. Koçal, “Yerelde başvuru imkanları güçlendirilmeli; özellikle yaşlı, engelli ve düşük gelirli tüketicilerin erişimi kolaylaştırılmalı” dedi

21 Kasım 2025 - 09:41

Ticaret Bakanlığı’nın büyükşehirlerde bazı tüketici hakem heyetlerinin kapatılacağına ilişkin yayılan haberler kamuoyunda tartışma yarattı. Şu anda Türkiye genelinde 211 olan tüketici hakem heyeti sayısının 31 Aralık itibarıyla 170’e düşeceği ve 2025 Cumhurbaşkanlığı Programı kapsamında 81 il merkezinde yeniden yapılandırma yapılacağı ileri sürülürken, Ticaret Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, tüketici hakem heyetlerinin kapatılmasının söz konusu olmadığını belirterek şunları kaydetti: “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında faaliyet gösteren tüketici hakem heyetlerinin kapatılmasına yönelik herhangi bir çalışmamız bulunmamaktadır. Tam aksine, tüketicilerimize sunulan hizmetin daha etkin, hızlı ve ihtisaslaşmış bir yapıda yürütülmesi amacıyla tüketici hakem heyetleri yeniden yapılandırılarak güçlendirilmektedir.”

ADALETE ERİŞİM ZORLAŞACAK
Bakanlık, heyetlerin kuruluşu, yetki alanı ve iş bölümünün mevzuat çerçevesinde belirlendiğini ve ihtiyaç oldukça yeniden düzenlenebileceğini vurguladı. Ancak tüketici örgütleri, uygulamanın fiiliyatta heyet sayısının azaltılması anlamına geldiğini ve bunun tüketicinin adalete erişimini zorlaştıracağını savunuyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal ile konuştuk. Kapatılan heyetlerin görev alanındaki tüm başvuruların il merkezlerinde toplanacak olmasının büyük bir dosya yoğunluğu yaratacağını söyleyen Koçal, “Bu da adaletin gecikmesine yol açacaktır. Bakanlık bu soruna cevap olarak ‘ilave raportör alınacağını’ belirtmektedir. Ancak raportör sayısının artması, yalnızca daha fazla karar metni yazmak anlamına gelir. Dosyaların okunması ve incelenmesi ise beş kişilik heyet üyelerinin sorumluluğudur. Tüketici örgütleri temsilcilerinin de içinde bulunduğu bu heyetlere ‘gözünüzü kapatın, kararları imzalayın’ denilmek istenmektedir. Bizler imza memuru değiliz. Dosyalar mutlaka incelenerek, hukuka uygun şekilde değerlendirilmelidir. Bu nedenle süreç, Bakanlığın öngördüğünden daha fazla uzayacaktır.” dedi.

“HEYETLER MAHALLİ OLMALI”
İstanbul’da bazı ilçelerdeki hakem heyetlerinin kapatılmasının zaman zaman gündeme geldiğini söyleyen Koçal, şu bilgileri paylaştı: “Henüz resmi bir adım atılmamış olsa da mevcut eğilim devam ederse İstanbul’daki bazı heyetler risk altında olacak. 2026 yılı için İstanbul’daki ilçe tüketici hakem heyetlerinin üç merkezde toplanması yönünde çalışmalar yapılıyor. İstanbul’da THH’leri üç ayrı noktada toplamak doğru değil. THH’ler mahalli olmalıdır. Bugün kaymakamlık binalarında bulunan heyetlere tüketiciler hem fiziki başvuru yapabilmekte hem de bilgi alarak başvurularını doğru şekilde oluşturabilmektedir. Bakanlığın önerdiği üzere kaymakamlıklarda ‘müracaat memuru’ bulundurulacak olması hiçbir sorunu çözmeyecektir. Bu personeller tüketici hukukuna hâkim olmayacağı için yalnızca dilekçe ve ekleri alıp üst merkeze gönderecektir. Bu yaklaşım, sorunu çözmek yerine topu taca atmaktır ve halkın gerçeklerinden tamamen uzak bir uygulamadır.”

YENİ MAĞDURİYETLER YARATACAK
Tüketici hakem heyetlerinin zayıflaması durumunda tüketicilerin yeni sorunlarla karşılaşacağını söyleyen Koçal, “Artık ilçelerde yalnızca başvuru alınacak, dosyalar İl Ticaret Müdürlüklerinde karara bağlanacak. Bu durum, özellikle uzak ilçelerde yaşayan vatandaşlar için ekonomik ve zaman açısından yeni mağduriyetler yaratacak. E-Devlet başvurusu da tek başına çözüm olamaz. Her tüketici dijital başvuru yapabilecek donanıma ve bilgiye sahip değil. Bu nedenle birçok vatandaş hak aramaktan vazgeçecek, adalete erişim hakkı zedelenecek. Heyet üyeleri imza memuru değildir. Raportörlerin hazırladığı metinlerin sorgulanmadan imzalanması, heyetleri işlevsizleştirir. Bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Çözüm kapatmak değil, güçlendirmektir. Tüketici hakem heyetleri ticari birimler değil; tüketicinin ekonomik çıkarlarını koruyan adalet mekanizmalarıdır. Kapatılmak yerine güçlendirilmesi, personel ve altyapı eksiklerinin giderilmesi gerekmektedir.” diye konuştu. 

“Hakem heyetlerinin kapatılması halinde tüketici, küçük uyuşmazlıklar için dahi mahkemeye gitmek zorunda kalacak” diyen Koçal, şu değerlendirmelerde bulundu: “Mahkemeye başvuru hem zaman hem ekonomik yük hem de hukuki takip gerektirdiğinden caydırıcı olacak. Birçok tüketici hak aramaktan vazgeçecek. Tüketicinin korunması ancak güçlü, yaygın ve erişilebilir bir kurumsal yapıyla mümkün. Kapatılma kararı alınan tüm hakem heyetleri için süreç gözden geçirilmeli, uygulamadan vazgeçilmeli. e-Devlet başvuru sistemi sadeleştirilmeli ve herkesin kullanabileceği şekilde erişilebilir hâle getirilmeli. Hakem heyetlerinin teknik kapasitesi artırılmalı. Tüketici örgütleri karar süreçlerine aktif şekilde dahil edilmeli. Yerelde başvuru imkanları güçlendirilmeli; özellikle yaşlı, engelli ve düşük gelirli tüketicilerin erişimi kolaylaştırılmalı. Market, bankacılık, internet, konut, enerji gibi temel alanlarda caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı.”


ARŞİV