Turizm dünya genelindeki etkileşimde ve küresel ekonomide önemli bir paya sahip. Bu sebeple turizm bilincinin geliştirilmesi ve bu alanda yaşanan gelişmelerin diğer ülkelere de aktarılarak deneyimlerin paylaşılması amacıyla, her yılın 27 Eylül günü, “Dünya Turizm Günü” olarak kutlanıyor. Bu yıl korona virüsü sebebiyle büyük darbe alan turizm sektörü, normalleşme sürecine geçilmesine rağmen kendini toparlayamıyor. 2020 sezonundan umudu kesen turizm acenteleri, buruk bir turizm sezonu geçirirken, işlerin durgun olması sebebiyle ofislerini boşaltmak zorunda kalıyor. Turizm acentelerinde çalışanlar korona virüsü sebebiyle, ülkeye gelen turistlerin otellere kapandıklarına ve ülkeye döviz bırakmadıklarına dikkat çekiyor. 27 Eylül Dünya Turizm Günü vesilesiyle Kadıköy’de bulunan turizm acenteleri ile görüştük.
“SORUNLARIMIZ İLETİLMİYOR”
Korona virüsü sebebiyle işlerin büyük oranda durduğunu belirten Atoll Turizm çalışanı Ahmet Selahattin, “Yıllık aidat verdiğimiz merkezimiz olan TÜRSAB’dan yeterli desteği alamadık. Son zamanlarda TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) başkanı ile Turizm Bakanı arasında birtakım sorunlar yaşandığını duyuyoruz. Bu sebeple sorunlarımız üst kademelere iletilemiyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda güneyde yer alan otellerin büyük bir kısmı kapalı, yurtdışından kontrollü bir şekilde getirilen turistlerin sadece otellere faydası oluyor. Otellerin büyük bir kısmı turistleri dışarı bırakmadığı için bölge esnafı da kalkınamıyor. Yani gelen turistin piyasa ekonomisine katkısı olmuyor. Yerli turist korona virüsünden sonra ciddi ekonomik kayıplar yaşadığı için uzun süreli tatilleri tercih etmiyor. Bazı internet kullanıcıları, otellerin sahte sitelerini yaparak daha ucuz fiyatlarla insanları dolandırabiliyor. Bu yüzden acentelere daha çok güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Turizm Günü bu sene bizim için çok buruk geçiyor. Artık stajyer bile çalıştıramayacak hale geldik. Gördüğünüz gibi birçok firma kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. Biz de zar zor ayakta duruyoruz.”
“TURİZM BU KADAR BÜYÜK KRİZ YAŞAMADI”
“Artık turizmi salgın öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmamız gerekiyor” diyen Asır Turizm Seyahat Acentesi çalışanı Nizamettin Mert, “Korona virüsü öncesinde her şey normaldi, rezervasyonlar doluydu, tıkır tıkır çalışıyorduk. Virüsün ortaya çıkmasıyla tüm dengeler değişti. Mart ayından itibaren tüm acenteler kendini kapatmak zorunda kaldı” dedi. Mert şöyle devam ediyor: “Yerli turist az da olsa şu anda Akdeniz bölgesini tercih ediyor ama birçoğu hala korku içerisinde. Zaten kötü başladığımız dönem oldu, sezon hiç iş yapamadan kapanır. Ekim ayı ve sonrası turizm için ölü sezondur. Uzun yıllardır bu sektördeyim. Depremler, seller vb. birçok felaket gördüm fakat turizm hiç bu kadar büyük kriz yaşamamıştı. Turizm piyasası 2021 yazına anca toparlanır. Gelen turistler paket programlarla gelip her şey dahil otellerinde kaldıkları için pek faydası olacağını sanmıyorum. İşler kötü olduğu için ofiste eksilmeye gittik. Masraflarımızı çıkarmaya çalışsak da bizim için ölü bir sezon oldu. Turizm gününe özel mesajım ise, ‘Seyahat etmek özgürlük demektir, kendini tanımaktır’ seyahat etmekten vazgeçmeyin.”
“TURİZM 2020 YILI İÇİN ÇOKTAN BİTMİŞTİ”
(Tatil Kızı) MSN Turizm sahibi Nejat Erbil Ağman, “Kadıköy dahil olmak üzere İstanbul’un çeşitli yerlerinde yedi tane seyahat acente şubemiz mevcut. Fakat mart ayından itibaren kapalı kaldık. Sattığımız bütün otellerin hemen hemen hepsini iade ettik. Bu durum bizi ekonomik olarak ciddi derecede sarstı. Şu anda iç turizmde bir canlılık var gibi görülse de otellerin neredeyse yarısı açık değil. Acente aracılığıyla otellere giden müşterilerimiz animasyon, disko ya da eğlence alanları açık olmadığı için şikayetlerini iletiyorlar. İnsanlar artık özel yazlıklarına gidiyor. Maddi durumu iyi olan kişiler de hastalıktan korunmak amacıyla özel villalar kiralıyor. Bu sebepten acenteye ihtiyaç kalmadığı için hiç iş yapamaz duruma geldik” şeklinde konuştu. Turizmin 2020 yılı için çoktan bitmiş olduğunu söyleyen Armağan, “Turizmin can damarı olan otellerin tanıtılmasından satılmasına kadar birçok görevi üstlenen acenteler, artık neredeyse tek kişiyle çalışır hale geldi. Ofislerin yarısı ya kapalı ya da boş. Şu anda günde üç kişi geliyor. Zaten ikisi adres soruyor diğeri de dilenci oluyor. Arayan müşterilerin çoğu iade istemek için arıyor. Çalışanlarımızın çoğu piyasanın düzelmeyeceğini bildiği için işten ayrılmak zorunda kaldı. Bu süreçte 500 tane acente el değiştirirken, 4 bin acente açılmama kararı aldı. Açtığı zaman maliyet daha da yükseliyor. Çoğu sektör öldüğü için diğer ülkelerin yaptığı gibi biz de vaka sayılarımızı olduğundan daha az göstermeye çalışıyoruz. Örneğin Antalya bölgesinde çıkan pozitif vakaları yakın illere dağıtabiliyorlar. Umarım turizmde yaşanan bu kriz ileriki zamanlarda biraz daha hafifler. Aktif bir ilaç bulunmadığı takdirde sorunların aşılacağını düşünmüyorum.” dedi.