Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan

Lozan Barış Antlaşması’nın 102’nci yıl dönümünde düzenlenen söyleşide, Lozan’ın yalnızca Türkiye için değil, tüm mazlum milletler için bir dönüm noktası olduğu vurgulandı

31 Temmuz 2025 - 19:20

Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 102’nci yılı kapsamında, 27 Temmuz Pazar günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) “Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusu Lozan” başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Etkinlikte Prof. Dr. Tülay Alim Baran ve Prof. Dr. Barış Doster, Lozan’ın tarihsel önemi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesindeki rolü üzerine konuştu.

Lozan’ın tarihçiler tarafından 102 yıldır konuşulan bir konu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tülay Alim Baran, “Kabul gören bir ifade olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi deniliyor Lozan için. Tapu biliyorsunuz mülkiyet hakkı demektir, eğer tapunuz varsa onun mülkiyeti size geçmiştir. Demek ki Lozan’la birlikte Türkiye topraklarının kullanım hakkı artık Türk halkına geçmiştir.” dedi.  Baran, “Lozan, Mustafa Kemal’in çok güzel bir şekilde ifade ettiği üzere; aslında dört yıllık bir savaşın sonucu değil, asırlık meselelerin halledildiği bir olay.” şeklinde konuştu. 

BÜTÜN MAZLUM MİLLETLER ADINA MÜCADELE

Baran, 63 ülkede Atatürk’ün adına caddeler, sokaklar ve okullar bulunduğunu, heykel ve büstlerinin yer aldığını; 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllarda birçok ülkede Atatürk adına pullar basıldığını ve son olarak Malta’nın en büyük caddesine Atatürk’ün adını verme kararı aldığını ifade etti. 1981 yılının UNESCO tarafından Atatürk yılı ilan edildiğini kaydeden Baran konuşmasına şöyle devam etti: “O gün dünyada Mustafa Kemal ile alakalı yaklaşık 12 bin adet makale yazılmıştı. Aradan geçen yıllar içerisinde bu sayının kaça vardığını tespit etmek imkânsız. Neden böyle dünyanın neresine giderseniz gidin, o ülkenin kütüphanesini ziyaret ediyorsanız mutlaka Mustafa Kemal ile ilgili bir kitap veya çalışma görürsünüz. Dolayısıyla Lozan, Mustafa Kemal eliyle kazanılmış olan ve bütün dünyanın kabul etmek mecburiyetinde kaldığı o muhteşem, olağanüstü ve büyük zorluklarla elde edilmiş büyük başarının onun adında sembolleşmesidir. Mustafa Kemal’in anılması aslında demokratik cumhuriyeti inşa edilen o günlerin ülkesinde duyulan özlemi ifade ediyor. Çünkü kendisinin de ifade ettiği gibi ‘Bütün mazlum milletler adına biz bu mücadeleyi verdik’ diyor.”

EV SAHİBİ VE KİRACI YER DEĞİŞTİRDİ

Konuşmasında Mondros Mütarekesi sonrasındaki koşulları da değerlendiren Baran, “ 1918 ile bu ülkede ev sahibi ve kiracı yer değiştirmiştir. Biz kendi ülkemizde bir kiracı pozisyonuna sokulduk, onlar da bu ülkenin sahibi olarak bu topraklara adım attılar. Lozan bunun tersinin hayata geçirilmesidir. Bu ülkenin gerçek sahiplerinin kim olduğunun ortaya çıkarılmasının gösterilmesidir. Bunun için bu dört yıl müthiş bir emek ve mücadele ile geçti.” dedi. 

İLHAM KAYNAĞI

Prof. Dr. Barış Doster ise konuşmasına Mahatma Gandhi’nin “Türkler İngilizleri yenene kadar Allah’ı İngiliz zannederdik” sözüyle başladı. Doster, Lozan’ın yalnızca Türkiye'nin değil, tüm mazlum milletlerin ilham kaynağı olduğunu söyledi.

Lozan Antlaşması’nın, Osmanlı'nın ardı ardına gelen askeri ve siyasi yenilgilerine karşı bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Doster, müzakerelerdeki temel kırmızı çizgilerin altını çizdi:” Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Türk heyetine vermiş olduğu üç sayfa 14 maddelik bir yol haritası vardı, kırmızı çizgiler haritası vardı. Gazi Mustafa Kemal ve İsmet Paşa ‘Anadolu’da bir Ermeni yurdu meselesi ve kapitülasyonlar gündeme gelecekse pazarlık yok masadan kalkacağız’ dediler ve öyle de oldu. Hepimizin bildiği üzere Lozan Müzakereleri iki ayrı aşamalıdır. İlk aşama İngilizlerin dayatmaları sonrasında neticesiz kalınca ikinci aşamaya geçilir ve İsviçre’deki tüm heyetler memleketlerine geri döner.” 

Doster ayrıca Lozan görüşmeleri arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresi’ni hatırlatarak, Atatürk’ün sözlerini aktardı: “Askeri ve siyasi zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kalıcı olamazlar.”

Emperyalist devletlerin gözünde Türklerin ait oldukları yerin Orta Asya stepleri olduğunu ve geldikleri yere geri gönderilmeleri gereken bir ırk olarak gördüklerini söyleyen Doster, “Lozan öncesinde hep mağlup olan bir Osmanlı ve hep galip gelen bir emperyalizm vardı.” şeklinde konuştu. 

 

LOZAN ZAFERİ SERGİSİ

İsmet İnönü Vakfı tarafından verilen tarihi fotoğraf belgelerle düzenlenen ‘Lozan Zaferi Sergisi’ ziyaretçilerini bekliyor. 


ARŞİV