Türkiye 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 23 depremle sarsıldı. Bazıları çok büyük hasara ve can kaybına neden olan depremler yüzünden bazı şehirler adeta yeniden kurulmuş. Geçmişten bugüne Türkiye’yi sarsan depremleri derledik
1509 İSTANBUL DEPREMİ
“Küçük Kıyamet” olarak bilinen 1509 İstanbul Depremi kimi kaynaklara göre 7,2 kimi kaynaklara göre 8 büyüklüğündeydi. 50 saniye sürdüğü aktarılan deprem en çok hasarı İstanbul’a verdi fakat etkisi Bolu’dan Edirne’ye kadar hissedildi.
Rivayete göre İstanbul ve Pera’da depremin kendini hissettirmediği, tahribat yaratmadığı tek bir ev bile kalmadı ve deprem aynı zamanda tsunamiye de neden oldu. 10 metreyi aşan dalgalar yüzünden Yedikule ve Galata'da deniz kıyısındaki pek çok ev sulara gömüldü.
O tarihlerde yaklaşık olarak 160.000 nüfusa sahip olduğu tahmin edilen İstanbul'da kimi kaynaklara göre 4 bin kişi kimi kaynaklara göre de 13 binden fazla insan hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi ise yaralandı. İnsanlar evlerini kaybetmenin yanı sıra, su şebekesinin ve değirmenlerin zarar görmesi sebebiyle yiyecek ve sudan mahrum kaldı.
Artçılarının aylarca sürdüğü depremden sonra toplanan Divan-ı Hümayun, depremin izlerini silebilmek için her evden 22 akçe ek vergi toplanmasına karar verdi. Anadolu'dan 37 bin, Rumeli'den 29 bin işçi ve usta İstanbul'a getirildi. Şehrin imarı için işçi ve malzeme temini zaman aldığından İstanbullular 1509 kışını derme çatma yapılarda büyük zorluklar içinde geçirmek zorunda kaldı.
DOĞU İZMİR DEPREMİ
23 Şubat 1653’te meydana gelen deprem 7,5 büyüklüğündeydi. İzmir ve Aydın olmak üzere Ege Bölgesi’ni etkileyen depremde 2 bin 500 kişi hayatını kaybetti.
KUZEY ANADOLU DEPREMİ
17 Ağustos 1668 depremi Anadolu tarihinde bilinen en şiddetli deprem olup, 7,8 veya 8,0 büyüklüğünde gerçekleştiği sanılıyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 600 km'lik bir bölümü tek kırılma ile batıda Bolu'dan doğuda Erzincan'a kadar geniş çapta hasara neden oldu. Ölü ve yaralı sayısı net değildir ama bitmek bilmeyen artçılar yüzünden Orta Karadeniz Bölgesi halkının aylarca dağlara kurulan çadırlarda hatta mezarlıklarda yaşamasına neden oldu.
1688 İZMİR DEPREMİ
10 Temmuz 1688’de meydana gelen deprem o zamanki kayıtlara göre 30 saniye sürdü. Ve bu süre İzmir’in neredeyse yerle bir olmasına yetti. 7,0 büyüklüğündeki depremin ardından oluşan tsunami nedeniyle limanda bulunan gemiler alt üst oldu. 16 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depremi yangın felaketi takip etti. İki büyük felaketin ardından şehirde salgın hastalık tehlikesi oluştu.
1766 BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ
Marmara Denizi’nin doğusunda 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahı olan 7,1 büyüklüğündeki deprem İzmit’ten Tekirdağ’a kadar uzanan geniş bir alanda etkili oldu. Aynı yıl yaşanan ikinci deprem 5 Ağustos’ta meydana geldi ve ilkinin etkilerini hem yaygınlaştırdı hem derinleştirdi. 5 bin civarında insanın hayatını kaybetmesine neden olan deprem özellikle Üsküdar ve Boğaziçi’ndeki köyler de dâhil şehrin meskûn mahallerinde yaygın hasara yol açtı. Depremin ardından birçok şehir sakini günlerce dışarıda kaldı. Sultan I. Abdülhamid kargaşa veya ayaklanma korkusu sebebiyle sokaklarda devriye gezmesi talimatı verdi.
1894 İSTANBUL DEPREMİ
Marmara Denizi’nde 10 Temmuz 1894 saat 12.24’te, merkez üssü İzmit açıkları ve büyüklüğü 7,0 olarak tahmin edilen bir deprem meydana geldi. Yaklaşık bin 400 kişinin hayatını kaybettiği deprem nedeniyle İstanbul’da zarar görmeyen bina kalmadığı belirtiliyor. Kapalıçarşı başta olmak üzere çok sayıda bina yıkıldı veya ağır hasar aldı.
1894 İstanbul depremi dünyada da yankı yarattı ve afet sonrasında Osmanlı Devleti’nin yurt çapındaki ilk resmi yardım kampanyasıyla birlikte dünyadaki ilk uluslararası bağış kampanyası düzenlendi. Deprem sonrasında 2. Abdülhamid’in başkanlığında ve Şehremaneti içinde “İane-i Musâbîn Komisyon-u Âlisi” oluşturuldu. İlk yardımı 2. Abdülhamid 1.000 lira ile başlattı. Yurtdışından da yardımlar geldi.
1924 ERZURUM DEPREMİ
Erzurum 1924 yılında üç ayrı depremle sarsıldı. İlk deprem 13 Mayıs 1924, ikincisi 6 Eylül 1924, en şiddetli ve yıkıcı olan üçüncüsü ise 13 Eylül 1924 tarihinde meydana geldi. 13 Eylül depremi ciddi anlamda mal ve can kaybına neden olmuştu. 60 kişi hayatını kaybetti, 380 binada hasar meydana geldi. Mustafa Kemal Atatürk, deprem haberini “Gazi’nin Sonbahar Gezileri” olarak bilinen gezi programı kapsamında Trabzon’da iken haber aldı ve programını iptal ederek Erzurum’a gitti.
Depremin meydana geldiği ilk günlerde, Rüştü Paşa’nın gazetecilere yaptığı bir açıklamaya göre, Pasinler’de 3463 ev kısmen, 1312 ev tamamen harap olmuş, 210 kişi vefat etmişti. Narman’da 927 ev kısmen, 272 ev tamamen yıkılmış, 2716 kişi açıkta kalmıştı.
1930 HAKKÂRİ DEPREMİ
7 Mayıs 1930 tarihinde Türkiye saatiyle 00.34’te Türkiye-İran sınırında meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremden Hakkâri etkilendi. 80 köy tamamen yıkıldı, 2 bin 514 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 3 bin bina hasar gördü. Şehrin neredeyse yerle bir olduğu deprem o zamanın gazetelerinde yer almadı.
BÜYÜK ERZİNCAN DEPREMİ
Türkiye’nin en büyük depremi 7.9’la 27 Aralık 1939’da Erzincan’da gerçekleşti. 52 saniye süren depremde 33 bin insan yaşamını kaybetti, binlerce insan yaralandı, 116 bin 720 bina yıkıldı. Şehrin neredeyse tamamının yıkıldığı depremde havanın çok soğuk olması ve yardımların hava koşulları nedeniyle ulaşması geciktiğinden ölü sayısının artmasına neden oldu. Halka yardım etmesi için cezaevinden bırakılan mahkumlar, yaklaşık bin kişinin hayatını kurtardı.
Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan depremden Erzincan’ın yanı sıra 11 il etkilendi. Depremin hemen ardından yardım kampanyaları başlatıldı. Çeşitli illerden ve yurtdışından yapılan yardımlar bölgeye aktarıldı. Depremden etkilenen yurttaşlara destek için farklı kampanyalar da düzenlendi. Ankara Halkevi depremzedeler için konser ve piyesler tertip etmiş, Ankara’da bazı sinemalar birkaç günlük hasılatlarını depremzedelere yollanması yönünde karar aldılar. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın da içinde bulunduğu 8 kulüp kendi aralarında maçlar yaparak buradan elde edilen gelirleri depremzedelerin ihtiyaçları için kullandı.
Depremden sonra ilk etapta yaralılar ve evsiz kalanlar yıkılmayan binalara yerleştirildi, bir kısmına çadır verilerek geçici olarak bir barınma kampı oluşturuldu ardından Divriği ve Kayseri’ye yerleştirildi. Akrabaları ölmüş ve kimsesiz kalmış kadınların 200 kadarı da bez fabrikasında çalışmak üzere Malatya’ya gönderildi. İskân ve göç çalışmaları devam ederek depremzedelerin bir kısmı hem aile hem de birey olarak Ankara, Bursa, İzmir ve Giresun gibi şehirlerde yaşadı.
1942 ERBAA DEPREMİ
20 Aralık 1942’de Kurban Bayramı’nın 3’üncü günü saat 17.00’da meydana gelen 7,0 şiddetindeki deprem 30 saniye sürdü. 3 bin kişinin hayatını kaybettiği depreme ilişkin dönemin Tokat Valisi İzzettin Çağpar verdiği mülakatta deprem anını ve yaşanan dehşeti şöyle anlattı: “Deprem saat 17.00’de oldu. 30 saniye sürdü ve ufki istikametten geldi. Niksar ve Erbaa’dan hiçbir haber alınmayınca jandarma komutanını Niksar’a yolladım. Ben de yanıma bir operatör alarak Erbaa’ya hareket ettim. Kasabaya yaklaşırken yeni bir bina olan Boğma (Niksar-Gözpınar) karakolunun tamamıyla yıkıldığını ve iyi bir tesadüfle jandarmaların kurtulmuş olduklarını gördüm. Depremin dehşetini Erbaa’da anladım. Erbaa yakınındaki Aladon (Aladun - Yeni Mahalle) ve Tepekışla köyleri tamamıyla yıkılmıştı, yer yer yangınlar çıkmıştı. Tarla içlerinden Erbaa’ya geçtik. 16 yangın kasabayı sarmıştı. Ev namına bir şey kalmamıştı. Herkes birbirinden habersiz ve feryat içinde idi. Memurların bir kısmı ölmüştü.
1943 TOSYA- LADİK DEPREMİ
26 Kasım 1943 tarihinde saat 01.20’de meydana geldi ve doğuda Taşova’dan, batıda Ilgaz’a kadar uzanan yaklaşık 45.000 km2’lik bir alanda etkisini gösterdi. 7,2 büyüklüğündeki deprem Kastamonu, Çankırı, Çorum, Amasya, Samsun, Tokat’ta ölümlere ve ağır hasara neden oldu. Resmi rakamlara göre 4 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan depremde yüzlerce hayvan da öldü.
VARTO DEPREMİ
İlki 7 Mart’ta olan deprem 14 kişinin ölümüne yol açarken 19 Ağustos 1966’da meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem 30 saniye sürdü ve Varto’da tüm binaların yıkılmasına neden oldu. Erzurum, Muş ve Bingöl’ü de etkileyen depremde yaklaşık 2 bin 500 kişi yaşamını kaybetti. Depremde hükümet konağı, ilkokullar, ziraat ve veteriner lojmanları ve yatılı okulun tesisleri gibi betonarme kamu binaları da yıkıldı. İlk günler depremzedelere yapılan yardımlar düzensizdi. Yiyecek ve giyecekler göz kararı ile dağıtıldı. Depremzedelerin önemli bir kısmı uzun süre en çok ihtiyaç duydukları çadıra kavuşamadı.
1967 yılının Ocak ayına gelindiğinde deprem bölgesinde kalmayı kabul edenler, nüfus sayısına göre 20 ila 40 metrekare arasındaki barakalara yerleştirilmişlerdi. Nakdi yardım alan depremzedelerin birçoğu, kışı geçirmek için İstanbul’a geldi ve depremzedeler Gültepe, Çağlayan ve Silahtar’daki gecekondularda odalar kiraladı. Bir kısım depremzede kışı çadırda geçirmek zorunda kaldı. Depremden bir iki yıl sonra Varto’da yeni binaların temelleri atıldı fakat birçok depremzedeye uzun yıllar boyunca konutları teslim edilemedi.
GEDİZ DEPREMİ
28 Mart 1970 yılında 23.05 sıralarında yaşanan deprem 23.05 sıralarında 7,2 şiddetinde oldu. Merkezi Kütahya Gediz olan depremde tüm Batı Anadolu sarsıldı ve depremi başka sarsıntılar takip etti. Haftalar sonra dahi farklı büyüklükte sarsıntılar ve ufak depremler hissedildi.
Yaklaşık olarak 3 bin km2 genişliğindeki sarsıntı alanında takriben 3 bin 500 ev tamamen yıkıldı, 7 bin ev ağır ve 10 bin 600 den fazla bina da ağır hasar aldı. 33 bin aile, yaklaşık olarak 80 bin kişi barınaksız kaldı. Resmi kaynaklara göre 800 yabancı kaynaklara göre 1086 kişi hayatını kaybetti.
Deprem sonrasında yıkılan ve tamamen harabeye dönüşen şehrin Uşak yolu üzerinde 7 km ilerisine Kadınlar Pazarı denilen mevkiye yeniden bir şehir kuruldu ve yıkılan şehre “Eski Gediz” adı verildi.
1976 MURADİYE DEPREMİ
24 Kasım 1976'da 7,5 büyüklüğündeki depremde, 3 bin 840 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 500 kişi yaralandı ve 10 bin bina hasar gördü. 2000 kilometrekarelik bir alandaki evlerin yüzde 80’i yıkıldı.
Depremin yanı sıra bölgede gece hava sıcaklığının -17 dereceye kadar düşmesi sonucu donma nedeniyle de ölümler oldu. Yağmur ve kar yağışları nedeniyle kurtarma ve yardım çalışmaları gecikti. Deprem en çok Muradiye ve çevre ilçeler olan Erciş ve Özalp’de can ve mal kaybına sebep oldu. 3 bin 304 kişilik nüfusa sahip Çaldıran’da evlerin yüzde 95’i yıkıldı ve 615 kişi öldü.
GÖLCÜK DEPREMİ
Yaklaşık 45 saniye süren Gölcük Depremi, 17 Ağustos 1999’da oldu. Merkez üssü Gölcük olan 7.6 büyüklüğündeki deprem tüm Marmara Bölgesi'nin yanı sıra Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi bilgilere göre 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu’nda ölen kişi sayısı sayısı 18 bin 373 olarak güncellendi. İstanbul'da 1.880 kişinin yaralandığı depremde 41 bine yakın konut ve işyerinde hasar oluştu, 18 bin 162 konut orta ve ağır şiddetteki hasar yüzünden oturulamaz hale geldi. Tüm Marmara Bölgesini etkileyen deprem nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi evsiz kaldı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yeri yıkıldı, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi.
DÜZCE DEPREMİ
Gölcük depreminin hemen ardından 12 Kasım 1999’da yaşanan Düzce Depremi 7.2 büyüklüğündeydi ve 30 saniye sürdü. Merkez üssü Düzce olan deprem, Kaynaşlı'yı da yerle bir ederken, Bolu'nun da bir bölümünde can kayıplarına neden oldu. Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca'da resmi rakamlara göre toplam 710 kişi hayatını kaybederken 2 bin 678 kişi de yaralandı.
VAN DEPREMİ
23 Ekim 2011 Pazar günü saat 13.40’da Van Merkeze bağlı Tabanlı köyü merkez üssü olan deprem büyük hasara yol açtı. 25 saniye süren deprem Kandilli Rasathanesi tarafından Richter ölçeğine göre 6.6Mw ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından ise 7.2 Mw olarak duyuruldu. Kandilli Rasathanesi'nden daha sonra yapılan açıklamada da, depremin şiddetinin depremin merkez üssünde 9.0 olduğu belirtildi ve depremin moment büyüklüğü 7.2 Mw olarak düzeltildi. Bitlis’te ikisi çocuk üç kişi öldü.
Depremin yaraları sarılmaya çalışılırken ikinci büyük deprem 9 Kasım 2011 Çarşamba günü 21.20 sularında Van Merkez’e 16 kilometre uzaklıktaki Edremit ilçesinde, aletsel büyüklüğü 5.7 olan yeni bir deprem meydana geldi. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 depremlerinde resmi rakamlara göre toplam 644 kişi hayatını kaybetti, 1.966 kişi de yaralandı. Türkiye tarihinin en büyük depremlerinden biri olan Van depreminde AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre 2 bin 262 bina yıkıldı.
İZMİR DEPREMİ
Merkez üssü Yunanistan’ın Sisam adası açıklarında olan deprem 30 Ekim 2020’de yaşandı. 7.0 büyüklüğündeki deprem 15 saniye sürdü. Bu süre 9 binanın tamamen yıkılmasına yetti. 117 kişinin hayatını kaybettiği depremden sonra Sığacık Mahallesi’nde tsunami yaşandı. Bir kişi tsunami nedeniyle yaşamını kaybetti.