Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçtiğimiz hafta açıkladığı verilere göre aylık enflasyon yüzde 2,04 artarken yıllık enflasyon yüzde 32,95 olarak gerçekleşti. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise ağustos enflasyonunu yüzde 3,23, yıllık enflasyonu yüzde 65,49 olarak açıkladı. İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın araştırmasına göre İstanbul’da yaşamanın maliyeti geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43,23 arttı. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti 98 bin 735 lira olarak hesaplandı. İstanbul’da yaşamanın maliyeti bir önceki aya göre yüzde 2,21 arttı.
Yüksek enflasyon ücretli çalışanları olumsuz etkilemeye devam ediyor. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Eylül 2025 tarihli Ücret Kayıpları İzleme Raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, yılın ilk sekiz ayında enflasyon ve adaletsiz vergi yükünün işçi ücretlerinde yarattığı kayıplar detaylı şekilde ele alındı. Araştırmaya göre, yalnızca sigortalı işçilerin kaybı 1 trilyon 155 milyar lirayı aşarken, bu kayıpların büyük bölümü enflasyondan ve artan gelir vergisi yükünden kaynaklandı.
VERGİ VE ENFLASYONUN AĞIR FATURASI
Rapor, 2025’in başında ortalama 47 bin 500 lira olan işçi ücretinin ağustos ayına gelindiğinde 50 bin 580 liraya çıktığını ancak aynı dönemde reel ücretlerin hızla eridiğini ortaya koydu. Ocak ayında enflasyon nedeniyle ortalama ücretteki kayıp 1.885 lira iken, ağustosta bu kayıp 7 bin 114 liraya yükseldi. Gelir vergisi ve diğer kesintilerle birlikte ağustos ayında bir işçi maaşının ortalama yüzde 40’ı yok oldu.
DİSK-AR’ın hesaplamalarına göre yılın ilk sekiz ayında ortalama bir işçinin kaybı toplamda 69 bin 166 liraya ulaştı. Tüm sigortalı işçiler göz önüne alındığında ise tablo çok daha çarpıcı: Enflasyonun yarattığı kayıp 627,3 milyar lira, vergi ve kesintilerin faturası ise 528 milyar lira oldu. Böylece toplam kayıp 1 trilyon 155 milyar lirayı buldu.
ASGARİ ÜCRETTE BÜYÜK ERİME
Raporda en dikkat çeken verilerden biri de asgari ücretin durumu oldu. 2025 yılı için brüt 26 bin 6, net 22 bin 105 lira olarak belirlenen asgari ücrete temmuz ayında herhangi bir ara zam yapılmadı. Bu nedenle asgari ücretteki kayıplar daha da derinleşti. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyona göre, ocak ayında asgari ücretin kaybı 1.112 liraydı. Ağustosa gelindiğinde bu kayıp 4 bin 753 liraya yükseldi. Yılın ilk sekiz ayında asgari ücretlinin toplam kaybı ise 55 bin 130 lirayı buldu. Böylece asgari ücret enflasyon ve kesintiler nedeniyle yüzde 26,5 oranında eridi. Net asgari ücret ağustos itibarıyla 17 bin 352 liraya geriledi.
ÜCRET GRUPLARINDAKİ KAYIPLAR
Asgari ücretin 1,5 katı, 2 katı, 2,5 katı ve 3 katı düzeyinde ücretlerde de tablo farklı değil. Rapor, ücret düzeyi arttıkça kesinti ve enflasyon kayıplarının büyüdüğünü gösterdi.
Asgari ücretin 1,5 katı olan 39 bin lira brüt ücreti olan işçi ağustos ayında 14 bin 921 lira kaybetti. Asgari ücretin 2 katı olan 52 bin lira brüt ücrette sekiz aylık toplam kayıp 143 bin lirayı geçti. 65 bin lira brüt ücret alan işçinin sekiz ayda yaşadığı kayıp 191 bin lira oldu.
78 bin lira brüt ücret alan işçide ise bu kayıp 240 bin liraya yaklaştı. Böylece yalnızca asgari ücretliler değil, tüm ücret gruplarında çalışan işçilerin reel gelirlerinde ciddi erime yaşandı.
“GELİRDE ADALET, VERGİDE ADALET”
DİSK-AR raporunda, hükümetin ücretleri baskılayan ekonomi politikalarının işçilerin yoksullaşmasını hızlandırdığı vurgulandı. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Enflasyon ve adaletsiz vergi-kesinti sistemi emek gelirlerini eritiyor, gelir bölüşümünü daha da adaletsiz hale getiriyor. Bu nedenle ücrette ve vergide adalet talebi artık çok somut ve yakıcı bir hal almıştır.”
DİSK-AR, işçilerin ücretlerindeki kaybın yalnızca bireysel değil, toplamda da ülke çapında büyük bir gelir transferi anlamına geldiğini belirterek, emek gelirlerinin hızla eridiğini ve yoksulluğun derinleştiğini kaydetti.