Yaparsan kız başına yaparsın

“Kız başına yapamazsın” söylemine inat kurulan KızBaşına platformu koordinatörü Ceren Erol ,”“Kız başına yapamazsın.’’ söylemine her zaman kız başımıza yaparak cevap verdik. Projelerimiz, ödüllerimiz, başarılarımız ile her gün kız başımıza yapabileceklerimizi kanıtlamaya ve bütün kadınlara destek olmaya devam ediyoruz” diyor

25 Kasım 2023 - 10:44

“Kız başına yapamazsın” söylemini reddeden bir grup üniversite öğrencisi tarafından kurulan bir platform KızBaşına. Kurulduktan kısa bir süre sonra 24 ülkeden 46 üniversitenin katıldığı yarışmada dünyanın en etkili ve en başarılı üç kampanyası arasına girdi ve ikincilik ödülünü aldı.“Yaparsan kız başına yaparsın” diyerek yola çıkılan platformun bugün 5 bin gönüllüsü var. Yaratıcı sosyal medya paylaşımları,  videoları ile milyonlara ulaşıyorlar.

KızBaşına Koordinatörü Ceren Erol ile platformun kurulma nedenlerini ve çalışmalarını konuştuk.

KızBaşına nedir? Ne zaman ve nasıl oluşturuldu?

KızBaşına, 2017 senesinde ODTÜ Öğretim Görevlisi Yeşim Çaplı tarafından kurulmuş

Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı şiddet türlerini ve nefret söylemini azaltmak amacıyla çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. ODTÜ öğrencileri ile yaptıkları bir projenin Dünya birinciliği ödülü alması sonucunda, büyüyerek bir sivil toplum kuruluşu haline geldi. KızBaşına, adını “Kız başına yapamazsın.” nefret söylemini reddederek oluşturduğu karşıt “Yaparsan kız başına yaparsın.” söyleminden alıyor. Şu anda 60’a yakın ekip arkadaşı ile çalışmalarına devam eden KızBaşına kadınların güçlenmesi ve eşitlik için birçok farklı proje hayata geçirmeye devam ediyor.

Ekip sadece kadınlardan mı oluşuyor?

Çok sık aldığımız bir soru :) Hayır. Ekibimiz, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine bağlılık gösteren ve bu alandaki mücadeleye katkıda bulunmayı arzu eden çeşitli cinsiyetlerden bireylerden oluşuyor.

“HAYALİMİZİN ÖTESİNDE ETKİLER ELDE ETTİK”

Başlarken neyi hedefliyordunuz? Şimdi neredesiniz?

Kurulduğu günden beri KızBaşına’nın ana hedefi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı her türlü şiddetin önlenmesi, bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi ve kadının güçlendirilmesidir. 2017’den bu yana pek çok farklı alanda gerçekleştirdiğimiz projelerimiz ile mücadeleye her geçen gün daha da katkı sağladığımıza inanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projeler, sosyal medyamızın gücü ile birleşince gerçekten bu alanda hayalimizin ötesinde etkiler elde etmemizi sağladı, umuyoruz ki bu başarımız mücadeleye daha önemli katkılar sunarak büyüyecek.

Başlarken “kız başına yapamazsınız” diyenler oldu mu? Nasıl yol aldınız?

“Kız başına yapamazsın.’’ söylemine her zaman kız başımıza yaparak cevap verdik. Projelerimiz, ödüllerimiz, başarılarımız ile her gün kız başımıza yapabileceklerimizi kanıtlamaya, ve bu yolda bütün kadınlara destek olmaya devam ediyoruz.

Siz kız başına platformu ile birçok insanın bakış açısına etkide bulundunuz, KızBaşına sizin hayatınızda yani ekiptekilerin hayatında ve bakış açısında neleri değiştirdi?

KızBaşına ekibinde her zaman ekip arkadaşlarımızla konuştuğumuz konulardan birisi de bu. Biz burada gerçekten her gün başka bir sıkıntıyı ele alan çözümler üretmeye çalışıyoruz ama bir yanda da gerçekten burada gerçekleştirdiklerimiz kendi kişisel gelişimimize de büyük bir katkı sunuyor. Ekibimizdeki herkes burada öğrendikleri ile kendi kariyerlerine ve KızBaşına’ya çok güzel katkılar sunuyor. Kadınları ve genç kızları güçlendirmek, bizim de güçlenmemizi sağlıyor diyebiliriz. Birbirimizden destek alarak devam ettiğimiz bu mücadelede her bir adım bizlerin de kişisel gelişimine katkıda bulunuyor.

 “ELALEM KAYGISI”

Hedef kitleniz sadece kadınlar mı?

Hayır, hedef kitlemiz toplumdaki eşitsizliğe maruz bırakılan her bireyi kapsıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda herkesin bilinçlendirilmesini hedefliyoruz çünkü biliyoruz ki hepimiz eşit olana kadar hiç birimiz eşit değiliz.

Kadınlar neleri konuşmaktan çekinip, utanıyor? Ve niye?

Kadınlar, genellikle yaşadıkları her türlü şiddeti dile getirmekten korkuyor. Bunun en büyük sebepleri ise haklı olduğunu ispatlayamamaktan, tepki görmekten, toplumdaki ‘’hak etmişsindir, sen de aslında istemişsindir, sen aranmışsındır.’’ algısına maruz bırakılmaktan, tek başlarına olduklarını hissetmekten korkmaları. Türkiye ne yazık ki tabusu ve “elalem kaygısı”nın çok fazla olduğu bir ülke, bu nedenle kadınların seslerini çıkarmalarını daha da zorlaştırıyor.

Kız Başına’nın projeleri neler?

KızBaşına’nın hayata geçirdiği 30’dan fazla projesi var. Ülke genelinde QR kodları kullanarak ve yüzlerce kadının öldürülmesi hakkında genel nüfusu bilgilendirerek Türkiye'deki kadın cinayetlerine ilişkin farkındalığı artırmak için hayata geçirilen projemiz Dijital Karanfil, empati geliştirmeye odaklanarak Türkiye'deki kadınların deneyimlerine ışık tutan bir Sanal ve Artırılmış Gerçeklik projemiz, genç avukat kadınların atölye çalışmaları, seminerler ve eğitim faaliyetleriyle güçlendirildiği Geleceğin Lider Hukukçuları projemiz, hayatlarının bir döneminde fiziksel ya da sözlü şiddete maruz kalan kadınların seslerini duyurmak ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla oluşturduğumuz Neden Sustum projemiz başta olmak üzere flört şiddeti, cinsel sağlık, barış ve güvenlik, sanat alanlarında olmak üzere pek çok projemiz var. Hepsinin detayları websitemizde yer alıyor.

EŞİTLİKÇİ DİL

Kız Başına sesini daha çok sosyal medyadan duyuran bir platform. Sosyal medyadaki nefret söylemi ve eril dil ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

KızBaşına olarak, sosyal medya üzerindeki nefret söylemi ve eril dilin toplumsal cinsiyet eşitliğine oldukça zarar verdiğini düşünüyoruz. Sosyal medyanın, farkındalık yaratma ve eşitlikçi bir dil kullanımını teşvik etme konusunda güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, biz KızBaşına olarak, sosyal medyada sesimizi duyururken, cinsiyetçi ve ayrımcı dilin yerine, herkesi kapsayan ve saygıya dayalı bir iletişim dili kullanmaya özen gösteriyoruz. Amacımız, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı şiddet türlerini ve nefret söylemini azaltmak olduğu için, bu alanda farkındalık yaratmak ve pozitif değişiklikler yapmak için sosyal medyanın gücünden faydalanıyoruz.

Şöyle bir eleştiri oluyor; kadına yönelik şiddete karşı olanlar şiddet görmeyenler şiddet gören kadınlara ulaşılamıyor. Bu konuda sizin fikriniz ne? Şiddete uğrayan kadınlar örneğin size ulaşabiliyor mu?

KızBaşına olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli adımlardan birinin, şiddet gören kadınların seslerini duyurabilmek ve onlara ulaşabilmek olduğunun bilincindeyiz. Bizim çalışmalarımız, şiddet mağdurlarının seslerini güçlendirmeye ve onlara gerekli destekleri sağlamaya odaklanıyor. Hayata geçirdiğimiz projelerimiz ile, şiddete uğrayan kadınların bize ulaşabilmesi için çeşitli kanallar ve destek mekanizmaları geliştirdik. Her kadına fiziksel olarak ulaşamıyor olsak da, bu noktada sosyal medyanın gücünden faydalanıyoruz ve elimizden geldiğinde fazla kadına ulaşmaya çabalıyoruz. Bu noktada sosyal medyaya ek olarak bahsettiğimiz kadınlara ulaşabilmek için yereldeki destekçilerimizden her zaman destek alıyoruz, bazen doğrudan kadına ulaşmak zor olabiliyor ancak onların gittiği merkezlere, kafelere bu bilgilendirici rehberlerimizi yerleştirerek onlara ulaşmanın gücünü her zaman göz önünde bulunduruyoruz.

Kadınlara dayatılan pek çok standart ve kısıt var. Bizim aklımıza iş yaşamında cam tavan ya da kız başına gece sokağa çıkma geliyor. Başka neler var?

İş hayatı ve eğitimden sağlığa, aile içi rollerden fiziksel görünüşe kadar hayatın her alanında kadınlara dayatılan standartlar mevcut. Kadınların özellikle iş hayatında sesinin bastırılması, bedenleri üzerinden yapılan her zaman zayıf ve bakımlı olmaları gerektiği algısı, aileyi ayakta tutan ve idare eden ‘’yapıcı’’ kadın rolünün baskılanması bunların en yaygın örnekleri.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle mücadele günü, sizce kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar yol aldık?

Özellikle medya ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları sayesinde kadına yönelik şiddet konusunda toplumdaki bilincin giderek arttığını söyleyebiliriz. Şiddet mağdurlarına yönelik sığınma evleri, psikolojik danışmanlık hizmetleri, hukuki destek gibi mekanizmalar bu alanda atılan adımlara örnek olarak gösterilebilir. Fakat maalesef ki, kadına yönelik şiddetle mücadelede yapılması gereken hala çok fazla şey var. Sosyal normların değişimi, eğitim sisteminin bu konuda daha etkin rol alması, yasal düzenlemelerin uygulanmasındaki tutarlılık ve mağdurlara sunulan destek hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi alanlarda ilerleme sağlanması gerekiyor.

Sizin projelerinize katılmak -veya size destek vermek isteyenler size nasıl ulaşabilir?

KızBaşına websitesinde yer alan gönüllülük formumuzu doldurarak, veya sosyal medya üzerinden duyurduğumuz açık ilanlarımızı takip ederek bize ulaşabilirler. Aynı zamanda websitemizde yer alan mail adresimiz üzerinden de bizimle iletişime geçebilirler. Eğer doğrudan açık bir ilandan geri dönüş alamasalar bile sosyal medyada paylaşımlarımızın altında verebilecekleri destekler bizlerin için çok kıymetli.

 


ARŞİV