Ülke Politikaları Vakfı (ÜPV), Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde “Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” konulu panel düzenledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclisi Grup Başkanvekili Avukat Ülkü İnanlı Sakalar’ın moderatör olduğu panelin açılış konuşmalarını, ÜVP Yönetim Kurulun Başkanı, avukat İsmail Doğan Subaşı, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptı. CHP’li belediye başkanlarının, Kadıköy Belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve partililerin yoğun katılım gösterdiği panelin konuşmacıları ise avukat Turgut Kazan, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı Prof. Dr. Hasan Sınar ve gazeteci-yazar Nur Batur’du.
Panelin açılışında ilk olarak söz alan ÜVP Yönetim Kurulu Başkanı, avukat İsmail Doğan Subaşı, vakfın ekonomi, dış politika, iklim ve gıda krizleri gibi çeşitli konularda paneller düzenleyerek farklı fikirlerin ifade edilebileceği bir ortam sunduklarını belirtti.
“HUKUKUN EGEMEN OLDUĞU ÜLKE OLMALIYIZ”
İsmail Doğan Subaşı’nın ardından konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, adalet duygusunun, insanı diğer canlılardan ayıran temel unsurlardan biri olduğunu belirterek “Yargının siyasallaşması ve politik hesapların bir aracı haline dönüşmesi bir ülkenin başına gelebilecek en büyük talihsizliklerden biridir.” dedi. Kösedağı, Türkiye’deki mevcut durumda halkın iradesinin gasp edildiğini, kayyım uygulamalarının halkın güvenini zedelediğini ifade etti.
Yargının siyasallaşmasının demokrasiyi ve hukuk devletini tehdit ettiğini, Türkiye’nin hukukun egemen olduğu bir ülke olması gerektiğini belirten Kösedağı “Türkiye böyle bir ülke olmayı hak etmiyor. Çocuklarımıza miras bırakacağımız ülke hukukun egemen olduğu, kişilerin değil kurumların, keyfiliğin değil kuralların etkin olduğu bir Türkiye olmalıdır. Bunun da yolu mücadeleden vazgeçmemek, iktidarın hukuksuz adımlarına karşı ses yükseltmektir. Unutmayalım ki, hakkımız olmayanı talep etmiyoruz, sadece ülkemizi yönetenlerin bu ülkenin anayasasına, kurallarına uygun davranmalarını bekliyoruz. Bunu talep etmekten bir adım geri durmayacağımızı da bu toplantı vesilesiyle tekrar dile getiriyoruz.”dedi.
“ÇÖZÜM YOLUNA BİRLİKTE KOŞMALIYIZ”
Yargının siyasallaşmasının insanların hayatlarına mal olduğuna dikkat çeken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, şöyle devam etti: “Yargının siyasallaşması hayati bir mesele. Yargı vatandaşların can ve mal güvencesi olmaktan çıkacak. Bu durum her türlü suç örgütünün ve çeteleşmenin önünü açar. Yargının siyasallaşması devletin güvencesini de tehlikeye atar. Hukukun üstünlüğünü bağımsız yargı yapar. İktidarın parçası haline getirilirse hukuk biter. Kontrolsüz güç ve derin kurumsal çürüme başlar.” İktidarın yargıyı bir partinin çıkarlarına uygun bir mekanizmaya dönüştürme çabasının hedefine ulaştığını söyleyen İmamoğlu, “Bağımsız yargı can çekişmektedir. Kendisini güvence altında hissettiği kutsal tarafını kaybetmektedir. Tabii ki bu durumdan rahatsız olan hakim ve savcılar da var. Ama onların nasıl bir baskı altında olduğunu biliyorum.” tespitinde bulundu.
İmamoğlu, yargının siyasallaşmasının sadece bir kavram olmadığını, yaşamın ta kendisi haline geldiğini belirterek, “Bu zihniyet 2019’tan beri ellerini yakamızdan bırakmamaya çalışıyor. Ahmet Özer’in 90 gündür iddianamesi hazırlanmadı ve yargılama süreci başlamadı. Bana kimse bir şey yapamaz diye düşünmesin. Adaletin olmadığı yerde devlete güven de kalmaz. Çözüm yolu belli. Hep beraber çözüm yoluna koşmalıyız.”dedi.
CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın evine yapılan baskını örnek gösteren İmamoğlu, yargıdaki haksızlıkları sonlandırmak için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirterek “Kimsenin kuşkusu olması erdemli, vicdanlı olmaya devam edeceğiz. İhtiyacımız olan tek şey cesaret ve hakikati söylemek. Erdemli bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Başka türlü bunlardan kurtulamayız.” diyerek adalete herkesin ihtiyacı olacağını ve korunması gerektiğine dikkat çekti.
“SANDIĞI GETİR, BEN HAZIRIM PARTİM DE”
İmamoğlu’nun ardından konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel yargının siyasallaşmasına ve partilerine yönelik baskılara rağmen dimdik ayakta olduklarını ifade ederek“ Bizim moralimizi bozanlara karşı dimdik ayaktayız, korkmuyoruz ve yılmıyoruz. 22 yıl önce geldiklerinde yoksullukla mücadele ederek, kendilerine erdemli misyonu biçerek iktidara geldiler. Gerçek niyetlerini sakladılar. Bugünkü yoksullaşmasının nedeniler. İlk yaptıkları iş yargıyı ele geçirmek oldu. O güç ellerinde olduğu için bizi korkutmaya ve sindirmeye çalışıyorlar. Bunların neyi çökertmek istediklerini iyi bilelim.” dedi.
“Hakimler, savcılar, devlet memurları bir iktidar partisinin memuru haline geldiğinde, yargı siyasallaştığında ne olduğunu hep birlikte yaşıyoruz” diyen Özel, iktidara seçim çağrısı yaparak “Hodri meydan diyorum. Madem öyle getir sandığı. Benim partim hazır, ben hazırım, Cumhuriyet Halk Partisi herşeyiyle seçime hazır.” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı Serap Özer, babasının yolladığı mektubu okumasının ardından panele geçildi. İBB CHP Meclisi Grup Başkanvekili Avukat Ülkü İnanlı Sakalar’ın moderatör olduğu panelde, katılımcılar sırayla düşüncelerini paylaştı. İlk sözü alan avukat Turgut Kazan, “Yargı nereden nereye geldi. Sizin yargınız delili aramıyor. Bunun birçok örneği var. Osman Kavala da bunun örneklerinden. Delil yok. Böyle bir Türkiye’ye nasıl geldik sorusunu hep beraber sormalıyız.” dedi.
“GÖZALTINA ALINAN PARTİMİZDİ”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da “Sabah ifadeye götürülen gençlik kolları başkanımız adli kontrol talebi ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldı. Gözaltına alınan Cem Aydın değil partimizdi. Sizin baskılarınıza boğun eğecek bir CHP yok. Bir ülke düşünün ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ne de Anayasa Mahkemesi kararlarına uyuyor. Bu durumda hukuktan bahsedebilir miyiz? Evrensel hukuka aykırı tek adam rejimi vardır. Yargının siyasallaştığı ve araçsallaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Partimiz bu ortamda Cumhuriyet’e bağlı olarak her gün güçlenerek yoluna devam ediyor.” dedi.
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı Prof. Dr. Hasan Sınar da şunları söyledi:“ Zor bir süreçten geçiyoruz. Alınan kararlara bakılınca hukuk ölmüştür deniliyor. Ben bu söyleme inanmıyorum. Hukuk var olacak. Mücadele alanı olmaya devam edecek. Meydanı hukuku çiğneyenlere bırakmayacağız.”
“ORTADOĞU ÜLKESİYİZ”
Gazeteci ve yazar Nur batur da “Hangi Avrupa ülkesinde sabah kapılar kırılarak seçilmiş belediye başkanı gözaltına alınır. Ya da gazeteci. Avrupa ülkesinde insanlar başıma bir şey gelir mi korkusu yaşamaz. Ama Ortadoğu ülkesinde bu korku yaşanır. Türkiye böyle bir duyguyu hak etmiyor. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararlar uygulanmadı. Artık Avrupa değil Ortadoğu ülkesiyiz. ” diye konuştu.
JET SORUŞTURMA
“Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması” konulu panel devam ederken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun panelin açılış konuşmasında söylediği “Cem Aydın’ı ifade için çağırıyorsun. Evine baskın yapıyorsun. Amacın milletin gözünü korkutmak. Başsavcı sana söylüyorum. Senin evlatlarını bu muameleden kurtarmak için bu zihniyeti söküp atacağız ki senin evlatların sabahın köründe evinden alınmasın. Senin yuvana huzuru temin edelim.” sözlerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesini tehdit içerdiği için soruşturma başlatıldığı bilgisi geldi. Ekrem İmamoğlu panelin bitiminde konu ile ilgili açıklama yaptı. İmamoğlu, “O kadar net ifade ediyorum ki bunu bile ne yazık ki her yol mübahtır anlayışı ile bu işi bile kendini ispat etme, emre tabi olduğunu ifade etmek biçimi içinde kullanarak ailesini bile bu meseleye alet etme paylaşımdır soruşturma açma. Üzülerek gördüm. Genel başkan ile birlikteyken bu soruşturmadan haberimiz oldu. İlginç bir durumdayız. Bu kadar meseleyi kişiselleştiren, Ekrem İmamoğlu üstünde böyle bir saldırıya dönüştüren aklı ve kişiyi hem Allah’a hem 16 milyon İstanbulluya hem de 86 milyon milletimizin vicdanına havale ediyorum. ” dedi.