Filmlere, şarkılara, şiirlere konu olan Haydarpaşa Garı 10 yıldır trenlerine ve eski günlerine kavuşmayı bekliyor. 2005’te Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi öncülüğünde, 80’i aşkın bileşenin ortaklığı ile kurulan Haydarpaşa Dayanışması da uzun süredir garın “çılgın projelere” kurban edilmemesi için mücadele ediyor. Haydarpaşa Dayanışması 16 yıldır sürdürdüğü mücadelesini şimdi de “Yaşayan Haydarpaşa” adlı kitabıyla anlatıyor. Kitap; Mücadelenin Belleği, Paylaştığımız Her Şey, Haydarpaşa Anlatıları ve Öyküleri, Haydarpaşa’dan Şiirler başlıklı dört bölümden oluşuyor.
“AİDİYETLERE YER VERMEK İSTEDİK”
Kitabı yayına hazırlayan Ayça Yüksel, Tugay Kartal ve Kadri Durgut ile konuştuk. Haydarpaşa mücadelesinin çok uzun bir zamana yayıldığını söyleyen Yüksel, kitabın hazırlanma sürecini şöyle anlattı: “2020’nin Mart ayıydı, o sırada Akademi Kadıköy ve Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları’nın disiplinlerarası akademik araştırmalardan oluşan “Haydarpaşa Kitabı: Kent, Mekân, Mücadele” üzerine çalışıyorduk. Covid-19 pandemisinin şaşkınlığının ilk günleriydi. Olabildiğince izole bir yaşama ani bir şekilde geçmiştik. İşte o günlerde Tugay abiyle konuşurken, ‘Yaşayan Haydarpaşa’ kitabının fikri ortaya çıktı. Haydarpaşa uğruna mücadele edenlerin, Haydarpaşa’yı türlü biçimlerde deneyimleyenlerin bu mekâna yüklediği anlamlara ve farklı aidiyetlere yer vermek istedik. Böylece Haydarpaşa Garı’ndaki kent hakkı ve emek mücadelesine, mekânın politik belleğine, kişisel anılara, deneyimlere ve dostluklara açılan tanıklıkları bir araya getirmeyi amaçladık.”
ZENGİN BİR BELLEK
Çocukluğunu Haydarpaşa’da geçirenlerin, ailesi demiryolcu olanların, demiryolcu
emekçilerinin kitaba katkıda bulunduğunu söyleyen Yüksel, “Haydarpaşa Garı öyle bir yer ki kime sorsanız kendine münhasır bir hikâye beliriyor. Edebi ve sanatsal anlatımlarda da dikkate değer bir yeri var. Bunlara Haydarpaşa’da geçmişten bugüne uzanan direnişlerin anlatıları da eklenince oldukça zengin bir bellek açığa çıkıyor. Öyle bir unutuş, öyle bir belleksizleşme döneminden geçiyoruz ki belki bu kitap tıpkı mücadelenin bir parçası gibi, aktörlerin ‘yaşayan’ Haydarpaşa’sını hatırlatmaya, bu belleği çoğaltmaya vesile olabilir ve Haydarpaşa’yı yaşatmanın başka bir biçimi olabilir diye umuyoruz.” diye konuştu.
DEMİRYOLCU ÇOCUKLARI VE TORUNLARI
Yazdıkları ve çizdikleriyle kitaba katkı sunan farklı iş ve meslek gruplarından 66 kişi olduğunu belirten Kadri Durgut, şunları söyledi: “Demiryolu çalışanları, emeklileri, demiryolcu çocukları ve torunları, mimarlar, sendikacılar… Kısacası, fiziksel veya düşünsel olarak Haydarpaşa’ya dokunan ya da Haydarpaşa’nın dokunduğu farklı pek çok kişinin eseri bu kitap. Geçmişten bugüne Haydarpaşa’ya dair tarihsel birikimin, yaşanan süreçlerin, mücadelelerin anıların ve yaşanmışlıkların, demiryolu çalışanları ve emeklileri ile çocukları, Haydarpaşa Dayanışması aktivist ve gönüllülerinin kaleminden anlatılıyor olması da kitabı özel kılıyor.”
Haydarpaşa Garı emek mücadelesinde de önemli bir yere sahip. Haydarpaşa Gar’ındaki sendikal mücadeleye dair anıların örgütleyicileri tarafından kaleme alındığını söyleyen Tugay Kartal, gar hakkındaki güncel gelişmeler hakkında da bilgi verdi.
“Haydarpaşa Gar Tevsiat Planın” inşası için Haziran 2017 de TCDD ile Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) arasında protokol imzaladığını söyleyen Kartal, “Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Haydarpaşa Tevsiat Çalışmasının müze denetiminde yapılmasına karar verdi. 01 Şubat 2018 tarihinde Haydarpaşa Gar sahasındaki raylar söküldü. 31 Aralık 2018 tarihinde Haydarpaşa Gar sahasında raylar arasında arkeolojik kazılara başlanıldı. Gelinen son aşamada; arkeolojik kazılar tamamlanması, raporların koruma kuruluna iletilmesi bekleniyor. Bu raporun kurula iletilmesinin ardından projelendirilen iki farklı alternatif tevsiat planı hakkında karar verilecek. Haydarpaşa Mezarlık Altı yollar diye tanımlanan Haydarpaşa Liman Gar sahasındaki hatlar söküldü, zemin düzenlemesi yapıldıktan sonra yeniden raylar döşenecek, rayların bitim noktasına bakım atölyesi yapılması da seçenekler arasında bulunuyor.” dedi.
HAYDARPAŞA’DA NELER OLDU?
Kitapta çok sayıda projeyle gündeme gelen Haydarpaşa Garı’nın son yıllarına dair bilgiler de paylaşıldı. Peki son 10 yılda neler oldu? Hangi projeler yapıldı, kim ne söyledi?
“Gar, içeriği ve sunumu dönemsel olarak değişen çok sayıda dönüşüm projesine konu edildi. İlk olarak 2004’te ‘Haydarpaşa Port’ ve ‘Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman’ projeleri su yüzüne çıktı. Gar binasının otel, müze, alışveriş merkezi ya da hepsi birarada olacak şekilde yeniden işlevlendirilmesi hedeflendi. Haydarpaşa’nın geri sahasına yakıştırılan birkaç gökdelenle birlikte projenin adına ‘Manhattan’ benzetmesi eklendi. Dikey yapılaşmaya itirazlar yükselince, bu kez 2005’te kanallar çizildi, Haydarpaşa Venedik’e benzetilmeye çalışıldı. Yine aynı dönemde, ‘yerli ve milli’ değerler ön plana çıkarılmak istenerek, Osmanlı motifleri taşısın istendi. 2010’da Haydarpaşa Garı, büyük ihmalkarlıkların sonucu olan korkunç bir yangın geçirdi. Çatı katında usulsüz bir çalışma sırasında ortaya çıkan bu yangın, Haydarpaşa’yı trenlerden, yolculardan ve vapurlardan koparan süreci başlatan ve garın yenilenmek üzere kapanmasını sağlayan dönüm noktası oldu.
Ne yazık ki yangın sonrasında ortaya atılan restorasyon projelerinin de taşıdığı ‘dönüşüm’ hedeflerini acı bir şekilde deneyimledik. Hem restorasyon hem de Marmaray ve hızlı tren altyapısı için yapılan yenileme çalışmaları gerekçe gösterilerek, 2012’de Haydarpaşa’dan son trenler ayrılmaya başladı. Bir yandan İstanbul, Olimpiyat Oyunları’na aday oldu ve bu kez ‘Haydarpaşa Olimpiyatlar projesi (2013)’ ile karşılaşıldı. 2019’da yerel seçimler sürecinde, ‘tasarım merkezi’ yapılacağı söylenerek, siyasal propagandanın aracı olarak kullanıldı. Aynı yıl, Haydarpaşa geri sahasındaki önemli büyüklükteki bir alan TCDD tarafından özel bir şirkete usulsüz bir ihale ile satılmak istendi. Gerekçe ‘kültür, sanat ve gençlik’ aktiviteleri olarak gösterildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de konuya müdahil oldu. Daha sonra hukuki süreç neticesinde söz konusu ihale iptal edildi.
Gelinen noktada, Haydarpaşa’daki mücadelenin direnci sayesinde, adında koruma, plan ve restorasyon geçen ama yine de işlevsel/ticari dönüşümü arzulayan hiçbir proje gerçekleştirilemedi. Gar, 2016 yılından itibaren ‘aslına uygun şekilde’ yenilenmek üzere restorasyona alındı. Sıfırdan inşası bile sadece iki yılı almış bir mimari yapıt olarak Haydarpaşa Garı’nın restorasyonu, bugün beşinci senesi içinde. Restorasyon çalışmaları sürerken 2018’de, Marmaray’ın ray yenilemeleri sırasında ise Haydarpaşa Garı’nın peronlar kısmında Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden arkeolojik buluntulara ulaşıldı. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin yürüttüğü Haydarpaşa kazıları, bugün hala devam etmekte ve sürecin ne zaman sonlanacağı bilinmemektedir.”
Kitabı, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve Mimarlar Odası'ndan ücretsiz temin etmek mümkün.