Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ'ye ait Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı'nın 40 yıllık işletme hakkının özelleştirilmesi ile ilgili ihale 7 Ekim’de tamamlanmıştı. İhalede en yüksek teklifi 2 milyar 531 milyon lira ile TEK-ART Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri AŞ vermişti. Rekabet Kurumu, limanın işletme hakkının 40 yıl süreyle Koç Holding’in bağlı ortaklığı Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri AŞ tarafından devralınması işlemini onayladı.
Karar, Rekabet Kurumu’nun sayfasında duyuruldu.
“KAMUYA TERK EDİLMESİNİ İSTİYORDUK”
İhalenin ardından açıklama yapan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, şunları söylemişti: "Biz, Özelleştirme İdaresi’nin marina ile ilgili yaptığı her şeye karşıydık. Yapılan imar planı değişikliğine karşıydık, buranın özelleştirilmesine karşıydık. Çünkü buranın kamuya terk edilmesini, yani Kadıköy Belediyesi’ne verilmesini istiyorduk. Gerekçemiz de şuydu; burayı 1984 yılında Kadıköylülerin parasını harcayarak biz inşa ettik. Buranın tekrar Kadıköy Belediyesi’ne iadesini istemiştik ama ne yazık ki ne iademiz kabul gördü ne de bu özelleştirme uygulaması iptal edildi. Fakat sonra, ‘Bizi ihaleye alın, eğer gerçekten satma niyetiniz varsa burayı biz satın alalım’ dedik. Fakat ne yazık ki o da kabul görmedi. Belki ben bugünkü teklif edilen rakamdan daha yüksek bir rakam teklif edecektim, neden Özelleştirme İdaresi bizi kabul etmedi? Neden rakamın daha da yükselmesi için çaba sarf etmediler?”
2-3 yıl önce yapılan ihaledeki rakamın dolar karşılığı 664 milyondu. Bugün son verilen teklif, 2 milyar 531 milyon TL, kaba bir hesapla 300 milyon dolara geliyor. Yani bir önceki alınan teklifin de yarı fiyatına verildi. Niye bu kadar acele ediyorsunuz, derdiniz ne? Bir şeyi satacaksanız en yüksek fiyata satmanız gerekir, neden Kadıköy Belediyesi’nin teklifini almadınız, belki biz yüksek bir teklif verecektik. Biz, belki Kadıköy halkıyla beraber dayanışmayla bu rakamın çok çok üzerinde bir teklif verip bu paranın kamuya kalmasını sağlayacaktık, neden bizi ihale dışı bıraktınız?”
“Burada sadece nihai pazarlık bitti, bizim mücadelemiz bitmedi. Bizim davalarımız devam ediyor. Bugün itibariyle ihalenin bu rakamı belli olduktan sonra, benim anayasa hukukçularıyla yapacağım bir toplantım var. Bu süreci Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Çünkü Anayasa’nın en önemli ilkesi olan eşitlik ilkesine aykırı davranıldı, Kadıköy Belediyesi ihale dışı bırakıldı. Şeffaflığa aykırı davranıldı, bizim teklif vermemiz engellendi. Bu ihaleyi yaptılar ama ne yapacaklarını halen bilmiyoruz. Burayı biz betona, ranta teslim etmeyeceğiz ve buraya kimsenin çökmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu mücadele bitmedi; olanca hızıyla, bütün gücümüzle devam edecek.”
10 YILLIK SÜREÇTE NELER OLDU?
Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı 2011 yılında özelleştirme kapsamına alınmış, limandaki yapılaşmanın önünü açan imar planları 2015 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından onaylanmıştı. Buna göre, 115 bin 821 metrekarelik dolgu alanı ve 319 bin 306 metrekarelik iki yat limanı olmak üzere toplam 435 bin 128 metrekare alan özelleştirme kapsamına alınmış oldu. Yapılaşmaya açılacak alan daha sonra 478 bin 507 metrekareye çıkarılmış, otopark haricinde 15 bin metrekareye turizm tesis alanı ve otel inşaatı yapılabilmesinin önü açılmıştı. 2015 yılında hazırlanan planlar, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmaması nedeniyle iptal edilmiş, 2017 yılında yapılan revizyon plan için ise “ÇED raporuna gerek yoktur” kararı verilmişti.
Yat limanı ile ilgili İmar planı değişikliğinin iptali için 2017 yılından bu yana Kadıköy Belediyesi, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, balıkçı kooperatifleri ve Kadıköylüler tarafından altı ayrı dava açılmıştı. Davalar, Danıştay 6. İdaresinde birlikte yürütülmüş ve bilirkişi incelemesine gitmişti. Danıştay 6. İdaresi, davaları 12.02.2020 tarihli kararı ile reddetmişti. Davacılar da kararın temyiz edilmesi için Danıştay İdari Davalar Kuruluna başvurmuştu. Danıştay İdari Davalar Kurulu da oy çokluğu ile temyiz isteminin reddine karar vermişti.
Kadıköylü 32 vatandaş, yat limanı için hazırlanan imar planlarının iptal edilmesi istemiyle geçtiğimiz şubat ayında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmuştu.