Yayıncılık sektörü zor durumda

Dövizin önlenemeyen yükselişi gazete ve kitap kağıdını ithal eden yayıncıları olumsuz etkiliyor. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, önlem alınmazsa kitap üretiminde çeşitliliğin azalacağını ve satışların düşeceğini söylüyor

06 Eylül 2018 - 09:30

Dünyada her 8 Eylül Dünya Okuma Günü olarak kutlanıyor. Türkiye, birçok Avrupa ülkesine göre  okuma yazma oranında geri sıralarda yer alıyor. Ancak Avrupa İstatistik Ofisi’nin  (Eurostat), 23 Nisan Dünya Kitap Günü nedeniyle 15 ülkede 2008-2015 yılları arasında yapılan araştırmanın sonuçları şaşırtıcı. Araştırmaya göre, Türkiye'de kitap okumaya ayrılan süre Fransa, İtalya, Avusturya ve Romanya'nın önünde yer alıyor.Eurostat'ın araştırmasına göre, Estonyalılar, günde 13 dakika kitap okuyarak ilk sırada yer alırken, onları 12 dakikayla Polonyalılar ve Finlandiyalılar izliyor.

Araştırma, Macarların günde 10 dakika, Yunanistan vatandaşlarının ise günde 9 dakika kitap okuduğunu ortaya koydu. Lüksemburglular ve Almanlarla aynı oranda kitap okuyan Türkiyeliler ise günde 7 dakika kitap okuyarak aralarında İngilizler, İspanyollar ve Hollandalılar olmak üzere birçok Avrupa ülkesini geride bıraktı.

Avrupa'da en az kitap okuyanlar 2 dakikayla Fransızlar, 5 dakikayla Avusturyalılar, İtalyanlar ve Romenler oldu.Diğer yandan Türkiyelilerin yaklaşık yüzde 10'u temel kültürel aktivitelerinin kitap okumak olduğunu aktarırken, bu oran Finlilerde yüzde 16.8'i ve Polonyalılar'da yüzde 16.4'ü buldu.

GAZETELER PAZAR EKLERİNİ ÇIKARAMIYOR

Sayılar okuma oranlarında olumlu bir noktaya işaret etse de son günlerde yaşanan kağıt krizi önümüzdeki günlerde bu alanda yeni sorunların yaşanacağını gösteriyor. Çünkü Türk Lirası’ndaki önlenemeyen değer kaybı, ithalata bağımlı olan kâğıt sektörünü olumsuz bir şekilde etkilemeye devam ediyor. Kağıtlar Dolar ile alınırken, son günlerde baskı maliyetleri de TL yerine Avro üzerinden ücretlendiriliyor. Son 3 ayda yayıncılık alanında yaşanan gelişmeler de krizin gerçek yüzünü gösteriyor.

Habertürk gazetesi dijitalleşme ve maliyeti gerekçe göstererek yazılı yayın hayatına son verdi.Aydınlık gazetesi kâğıt sıkıntısı nedeniyle yayınına 3 gün ara verdi. Sözcü gazetesi ‘Şık’ adlı ekini kapattı.Dünya gazetesi geçen ay fiyatını 3.75 TL’den 4.25’e çıkardı. Sözcü gazetesi fiyatını 1.25 TL’ye, Cumhuriyet gazetesi de 2.5 TL’ye yükseltme kararı aldı.  Posta ve Birgün Gazetesi fiyatını 2.5 liraya çıkardı. Aktüel Arkeoloji Dergisi basımını ileri bir tarihe erteledi. Leman dergisi yeni sayısını “SEKA’yı kapatanlar utansın… Cep LeMan bayilerde…” diyerek ‘cep boy’ olarak bastığını duyurdu. Uykusuz dergisi fiyatını 5 TL’ye yükseltti. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı kitaplarını basamadığı için okurlarından destek istedi.

Ayrıntı Yayınları kitap fiyatlarına yüzde 20-40 zam yaptığını duyurdu.İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne ait 9 Eylül, Ege Telgraf, Haber Ekspres, Yenigün, İlk Ses, Yeni Bakış ve Ticaret gazeteleri bundan böyle pazar günleri okuyucularıyla buluşamayacaklarını açıkladı.

“ÇEŞİTLİLİK AZALIR, SATIŞLAR DÜŞER”

Gazete Kadıköy’e açıklama yapan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, kitap üretimindeki kağıt ve baskı malzemelerinin fiyatlarında yılbaşından bu yanan yüzde 60 oranında artış yaşandığını söyledi. Türkiye’de yayıncılık alanında kullanılan malzemelerin neredeyse tamamının ithal edildiğini ve dövizde endeksli olduğunu belirten Kocatürk, “ Dövizdeki artış biz yayıncıların sınai  maliyetlerine yüzde 30 oranında etkide bulundu. bir de buna yabancı eserlerdeki dövize bağlı telif ödemeleri düşünüldüğünde ne yazık ki fiyat artışları kaçınılmaz oluyor” diye konuştu. Önümüzdeki günlerde kitap fiyatlarında yüzde 10 ila 20 arasında artış yapılabileceğini de söyleyen Kocatürk, “Kitap üretiminde çeşitliliğin azalmasına, yıllık üretim adetlerinin düşmesine, göreceli olarak kitap satışlarında düşmeler yaşanabilir.” şeklinde konuştu. 

“VERGİLER KALDIRILSIN”

Sorunların çözümü için vergi muafiyetleri sağlanarak yayıncılığın ve kitap üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Kocatürk, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı: “Uzun vadede ülkenin kitap ve gazete kağıdı üretimi yaparak dışa bağımlılığı azaltacak Kağıt Endüstrisinin hızla teşvik edilerek geliştirilmesi gerekiyor. Kısa vadede kitap üretimindeki yüzde 18 olan KDV kaldırılmalı ve sembolik olarak yüzde 1’e indirilmeli. Yayıncıların devletten alacaklı olduğu KDV alacaklarını diğer vergilere uzun bürokratik işlemler olmadan iade edilmesi ya da diğer vergi ödemelerine mahsup edilmeli. Yazar,çevirmen ve illüstratörlerlerden kesilen yüzde 17’lik gelir vergisi ve yüzde 18’lik KDV kesintileri kaldırılmalı.”

“ACİL ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ”

Türkiye Gazeteciler Sendikası da (TGS), maliyet artışı nedeniyle kapanan ve kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gazete ve dergiler için açıklama yayınladı. Açıklamada kağıttan alınan vergilerin sıfırlanması gerektiği vurgulanarak şöyle denildi: “Gazeteler bir kamu görevi yapmaktadır. Halkın haber alma hakkı kâğıt sorunuyla engellenemez. Hükümetin basın özgürlüğünü sağlaması demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hükümet bu duruma sessiz kalamaz. Kâğıt krizine acil bir çözüm üretilmeli. Aksi halde yeni kapanmalar kapıdadır.

Gazetelerin bağımsız biçimde yayın yapabilmesi için kâğıt sübvansiyonu hayati önemdedir. SEKA gibi köklü bir kurumumuzun özelleştirilmesiyle başlayan süreç durdurulmalı ve Türkiye yeniden kağıdını kendisi üretir hale gelmelidir. Kısa vadede kâğıtta vergiler sıfırlanmalıdır. Basın İlan Kurumu ilan tarifelerine zam yapılmalıdır. Yazılı basına düşük faizle kredi ve teşvik paketleri hazırlamak da hızla gündeme alınmalıdır.”

Öte yandan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Akarca ile gazete ve yayınevlerinin kâğıt sorununu görüştü. Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen görüşmede Durmuş, dövizdeki artış nedeniyle yazılı basının girdiği ekonomik darboğazı anlatarak sendikanın çözüm önerilerini sundu. Durmuş, kısa vadede basın ilan kurumunun gazetelere sağladığı ilân gelirinin artırılması, kâğıtta KDV’nin sıfırlanması ve hükümetin kâğıt sübvansiyonu yapması gibi önlemlerin alınabileceğini anlattı. Akarca ise gelişmeleri izlediklerini ve TGS’nin taleplerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ileteceğini söyledi.


ARŞİV