Kadıköy’ün kardeş ilçesi Yayladere’den gelen 20 çocuk, öğretmenleri ile birlikte haftasonunu İstanbul’da geçirdi.
Ersoy TAN
Fotoğraflar: Gürbüz ENGİN
Kadıköy Belediyesi’nin kardeş belediyesi olan Yayladere, Bingöl’ün kuzeybatısında yer alıyor. Doğusunda Kiğı, güneyinde Elazığ’ın Karakoçan, kuzey ve batısında ise Tunceli’nin Pülümür ve Nazimiye ilçeleri ile sınır komşusu. Meşe ve yaban kavağı ormanları ile kaplı, dağlık bir arazi yapısına sahip olan Yayladere’nin deniz seviyesinden yüksekliği 1600 metre. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan ilçede okuma yazma oranının % 99.9 olduğu biliniyor.
Soğuk ve yağışlı Cumartesi gününün ardından bahar havasının kendisini hissettirdiği Pazar gününün pırıl pırıl güneşli ve sıcak olması Yayladereli çocukların şansıydı. Pazar sabahı kahvaltı sonrasında konakladıkları otelden alınan Yayladereli çocuklar ilk olarak ünlü şair Sunay Akın tarafından kurulmuş olan İstanbul Oyuncak Müzesi’ni ziyaret ettiler. Göztepe’de tarihi bir köşkte yer alan ve 1700’lü yıllardan başlayarak günümüze dek oyuncak tarihinin en nadide ve göz alıcı örneklerinin sergilendiği müze, özellikle yaşı daha küçük olan çocuklar tarafından merakla ve heyecanla gezildi. Sürekli fotoğraf çeken çocuklar en yoğun ilgiyi uzay oyuncaklarının sergilendiği bölüme gösterdi. Giriş katında yer alan ve adeta canlı gibi gözüken balmumundan yapılmış oyuncakçı dede heykeli ise herkesi kendine hayran bıraktı.
BALIKLARLA YOLCULUK
Oyuncak Müzesi gezisinin ardından bu sefer rota şehrin Avrupa yakasıydı. Su altı dünyasının güzelliklerini görmek için Florya’da bulunan dünyanın en büyük tematik akvaryumuna doğru yola çıkıldı. Çocuklar otobüsle İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna doğru süren yolculuğu birbirleriyle şakalaşarak şenlikli hale getirdiler. Boğaz köprüsünün üstünden geçerken yaşanan coşku, yolda
İstanbul Akvaryum’a varıldığında öğlen olmuştu bile. Akvaryum gezisi başlı başına büyük bir heyecandı. Coğrafi bir rotayı takip ederek Karadeniz’den başlayıp Pasifik’e kadar uzanan toplam 16 tema ve 1 adet yağmur ormanından oluşan ve birbirinden ilginç türlerden binlerce hayvanın bulunduğu güzergahta, rehber eşliğinde çok keyifli ve şaşırtıcı bir yolculuk yapıldı. Rehberin, akvaryumda yaşayan hayvanlar hakkında verdiği bilgileri can kulağı ile dinleyen çocukların en çok ilgi gösterdiği canlılar ise dev deniz kaplumbağası caretta caretta, köpekbalıkları, vatozlar, piranhalar, timsah ve rengarenk balıklar oldu.
TRAFİKLE TANIŞMA
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi nedeniyle daha da yoğunlaşan trafik Florya’dan Kadıköy’e dönüş yolunun uzun sürmesine ve çocukların İstanbul’un meşhur trafiğiyle tanışmasına da vesile oldu.
Uzun süren dönüş yolu boyunca öğrencilerle yaptığımız sohbetlerde Yayladere’de kışların sert ve uzun sürdüğünü, öğrencilerin çoğunun köylerden ilçeye geldiğini öğrendik. Okula varabilmek için her sabah karlı yolları aşmak ve sonrasında yine aynı yoldan evlerine dönmek onlar için rutin bir durumdu. Buna rağmen ilçeden dışarıya fazla göç olmadığını belirten çocuklar, insanların yaşadıkları yeri sevdiğini, o nedenle göç etmeyi pek düşünmediklerini söylediler.
“KALABALIK ÜRKÜTTÜ”
Okul Öğrenci Meclisi Başkanlığı’nı yapan 10. Sınıf öğrencisi Diyar ise sohbetimizde, liseyi bir an önce bitirip üniversiteye gitmek istediğini söyledi. Öğrenci nüfusunun azlığından dem vuran Diyar, yıllar geçtikçe bunun sıkıntıya sebep olduğunu, bu yüzden üniversiteye giderek farklı insanlarla da tanışmak istediğini belirtti. Daha önce Kapadokya’ya, Malatya’ya ve Çanakkale’ye de geziler yaptıklarını söyleyen Diyar, Kapadokya ile Çanakkale’yi sevdiğini, İstanbul’un çok etkileyici olduğunu fakat kalabalığı ile kendisini ürküttüğünü ifade etti.
9. sınıf öğrencisi Meliha ise, “İstanbul’da üç gün çok güzel geçti. Çok güzel gezdik. İstanbul’un altını üstüne getirdik diyebilirim. Akvaryumda yüzlerce çeşit balık gördük. Çok eğlenceli ve bilgilendiriciydi. Akşam da Fenerbahçe-Beşiktaş maçına gideceğiz. Bunun için de çok heyecanlıyım” şeklinde konuştu. Meliha, Yayladereli çocuklar olarak kendilerini misafir eden Kadıköy Belediyesi’ne ve Kadıköy Belediye Başkanı’na teşekkür etti.
“FENERBAHÇELİYİM KAZANACAĞIZ”
“İstanbul’a daha önce de geldim fakat bu şekilde gezmemiştim” diyen 10. sınıf öğrencisi Kadir de, “Özellikle akvaryum gezisi çok güzeldi. Piranhalar, timsah, köpekbalıkları… Ama ben esas akşamki maç için çok heyecanlanıyorum. Fenerbahçeliyim. Kazanacağız” şeklinde konuştu. Kadıköy’e varıldığında akşam yemeklerini yiyen Yayladereli çocuklar daha sonra üzerlerine sarı-lacivert çubuklu formaları geçirerek stadın yolunu tuttular.
Fenerbahçeli taraftarın sloganları şarkıları eşliğinde stada yürüyen çocuklara ilişkin öğretmenlerinin ve Kadıköy Belediyesi çalışanlarının en büyük kaygısı kalabalıkta çocuklardan herhangi birinin kaybolmasıydı. Öyle bir şey olmadı. Çocuklar Fenerbahçe taraftarının neşeli sloganları eşliğinde stada girdiler.
BEŞİKTAŞLILAR İÇİN ZOR DERBİ
Maç öncesi selfie çekilirken biz de kendilerine hangi takımı tutuklarını sorduk. Çocukların önemli bir bölümü Fenerbahçe taraftarı değil. Ama Fenerbahçe, kendilerini misafir ettiği için bu akşamlık Fenerbahçeli olmuşlar. Aralarında Beşiktaşlı olanlar da var ve akşam onlar için oldukça zor geçiyor. “Fenerbahçe misafir etti ama Beşiktaş da yenilsin istemiyoruz” diyorlar. Kısaca “bu maçlık Fenerbahçeli olduk” diyorlar. İlgiyle saha antrenman yapan futbolcuları izliyor ve kimin kim olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
Maç düdüğünün çalmasıyla birlikte tüm gözler sahada. Bir yandan fotoğraf çekip bir yandan da tezahürat yapıyorlar.
İlk yarının golsüz geçmesi çocukları bir yandan heyecanlandırmış bir yandan da kaygılandırmış. Fenerbahçe taraftarı olan çocuklar “yenmemiz lazım” diyor. İlk kez maç izleyen çocukların en büyü rahatsızlığı maçta edilen küfürler.
İkinci yarıda heyecan daha da artıyor. Beşiktaşlı futbolcular Fenerbahçe kalesine yaklaştığında çocuklar çığlık çığlığa. 90. dakikada gelen golle tüm statla birlikte Bingöllü çocuklar da havaya uçuyor.