Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Mural-İST Festivali’yle Yeldeğirmeni Mahallesi adeta bir ‘açıkhava sergisi’ne döndü.
Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Tunahan YURDAKUL / Sinem TEZER
Bugünlerde yolunuz Yeldeğirmeni’ne düşerse ya da Kadıköy’ün en eski semtlerinden birine bir yolculuk yapmak isterseniz karşınıza dev resimlerle süslenmiş binalar çıkabilir ve siz kendinizi bir anda Avrupa’nın tarihi bir şehrindeki küçük renkli kasabalarından birinde hissedebilirsiniz. Çünkü geçtiğimiz hafta Almanya, Fransa, İtalya ve Brezilya’dan gelen 4 sokak sanatçısı, binaların duvarlarını dev resimlerle süsledi. Yeldeğirmeni bir anda, yıllardır beklediği değeri sonunda görmüş olmanın sevinciyle açıkhava sergisine dönüştü.
Kadıköy Belediyesi, Türkiye’de ilk kez mahalle aralarındaki binaların büyük sağır duvarlarının resim tuvaline dönüştüğü Mural-Art yani Duvar Sanatı’na ev sahipliği yaptı. Büyük, boş ve çoğunlukla ürkütücü gözüken sağır bina cephelerinin, sokak sanatçılarının sihirli dokunuşlarıyla renklendiği etkinliğe Kadıköylüler de ilgi gösterdi.
24 -30 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Mural-İST Festivali kapsamında dünyanın dört bir yanından gelen dört sokak sanatçısı Yeldeğirmeni’nde dört bina duvarını tuval olarak kullandı, dev resimler yaptı, sanatı sokağa taşıdı.
Yeldeğirmeni Mahalle Yenileme Projesi kapsamında, Kadıköy Belediyesi’nin evsahipliği ve Çekül Vakfı’nın desteğiyle düzenlenen festivalde; İtalyan Pixel Pancho Nüshet Efendi Sokakta, Fransız Amose Karakolhane Caddesi’nde, Alman Dome ve Brezilyalı Cladio Ethos Misakı Milli Sokak’ta sanatlarını sergiliyorlar.
SELAMİ ÖZTÜRK ZİYARET ETTİ
Festivalin ev sahibi Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, 28 Eylül Cuma günü, çalışmaların yapıldığı sokaklara giderek hem sanatçıları ziyaret etti hem de duvar resimlerini gördü. Öztürk ilk olarak, Nüshet Efendi Sokak’ta İtalyan sokak sanatçısı Pixel Pancho’nun tamamlanan duvar resmini gördü. Beğenilerini ifade eden Başkan Öztürk, burada halkla görüştü, onlara Duvar Festivali’yle ilgili fikirlerini sordu. Kadıköylüler ise Belediye’nin Yeldeğirmeni’yle ilgili çalışmalarından ve sanat mekânına dönüştürülmesinden memnun olduklarını söylediler. Öztürk daha sonra, Plan ve Proje Müdürü Şule Onur ve festivale emek verenlerle birlikte Fransız sokak sanatçısı Amose ile görüştü. Çalışmasını henüz bitirmemiş olan Amos, Kadıköy’ün duvar festivali için çok uygun binalara sahip olduğunu belirtti.
Başkan Selami Öztürk ve beraberindekiler daha sonra Misakı Milli Sokak’ta çalışmalarını sürdüren Alman sanatçı Dome ve Brezilyalı sanatçı Cladio Ethos’u ziyaret etti.
İSKELE SOKAK’TA PARTİ
Mural-İST Duvar Sanatı Festivali kapsamında hafta boyunca workshoplar ve film gösterimleri de düzenlendi. Festival, 28 Eylül Cuma akşamı, İskele Sokak’ta yapılan bir sokak partisiyle son buldu. Partiye katılan Kadıköylüler, duvarları dilediğince boyadı, canlı müzikle eğlendi.
“KADIKÖY GRAFİTİ İÇİN ÇOK UYGUN”
Almanya, Fransa, İtalya ve Brezilya’dan gelen, her biri ülkesinde tanınan ve çok sevilen duvar sanatçılarını gelin birlikte tanıyalım.
-PİXEL PANCHO: 1984 yılında İtalya’nın Torino kentinde doğmuş. 2003 yılında Albertina Güzel Sanatlar Akademisi’ne kayıt olan Pancho, iki yılın ardından Valencia Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçiş yapmış. Bugün bir nevi imzası haline gelen robot çizimi ile onu tanımak kolay olsa da, Pancho’nun kompozisyonlarındaki karmaşıklık aslında sanatının detaylarındaki hayal gücüdür. Pancho çalışmalarına 2010 yılından beri doğduğu şehirde, Torino’da devam ediyor. Yüzünü göstermek istemeyen sokak sanatçılarından olan Pancho’nun eserini Nüzhet Efendi Sokak’ta görebilirsiniz.
-AMOSE: 1979 doğumlu Fransız Amose daha çok insan bedeni üzerine çalışmasıyla biliniyor. Çizimlerinde bedeni deforme ederek, farklılaştırarak kullanan Amose klasik çizimin yerine farklı şekiller, renkler kullanarak bir nevi insan bedenini baştan yaratıyor. Çalışmasını yaparken görüştüğümüz Amose, Mural-İST Festivali’yle ilgili ise şunları söylüyor:
“Türkiye’den böyle bir festivale katılım daveti aldığımda hemen kabul ettim çünkü daha önce bu ülkeyi ziyaret etmemiştim ve çok merak ediyordum. Farklı bir ülkede, diğer sokak sanatçılarıyla birlikte işler yapmak beni heyecanlandırdı. Genellikle insan vücudu ve uzun kollar benim resmimi oluşturuyor. Brezilyalı duvar sanatçılarını örnek alıyorum çünkü onlar çok yaratıcılar. Resimlerime büyük bir anlam ya da mesaj yüklemiyorum sadece estetik olarak bakıyorum. Kadıköy gerçekten grafiti için çok uygun bir yer. Burayı çok sevdim.”
-DOME: 1995 yılında keşfettiği sprey boya ile çalışmalarına başlayan Dome, 1975 Almanya doğumlu. 2002 yılında akademiden ayrılan Dome, çalışmalarına tek başına devam etmeye başladı. 2010 yılından itibaren çalışmalarında ağırlıklı olarak mürekkep kullanmaya başlayan Dome’un çizimlerinde çeşitli yüz ifadelerine rastlanıyor… Misakı Milli Sokak’taki bir binanın cephesini resimleyen Dome bu resminde İstanbul’u anlattığını söylüyor; az ya da çok bu şehrin kendisinde yarattığı duyguları… Resmini 7 günde tamamlamış. İnsanların tepkisini sorduğumuzda gülerek cevap veriyor: “Resmi görenler genelde beğeniyorlar ama bir şey anlamadıklarını da söylüyorlar.”
-CLAUDİO ETHOS: Sprey boya ile 15 yaşında tanışan Claudio Ethos, 1982 yılında São Paulo’da doğmuş. Devasa muralları ve bunlardaki karmaşık ama bir o kadar da göz alıcı detayları ona dünya çapında bir ün getirmiş. Özellikle Brezilya’daki çizimleriyle halk tarafından rahatça tanınabilen Ethos’u, São Paulo sokaklarında görmek bir rutine dönüşmüş. Çalışmaları İtalya, San Francisco, New York ve daha birçok farklı şehirde, ülkede de sergilenen Ethos’un bir eseri de artık Yeldeğirmeni Misakı Milli Sokak’ta!