Sansüre ve çok sayıda cezaya yol açacağı gerekçesi ile eleştirilen sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. AKP ve MHP'li 72 milletvekili tarafından dezenformasyonu önlemek iddiasıyla sunulan ve 40 maddeden oluşan teklif sadece gazetecileri değil sosyal medya kullanıcılarını da ilgilendiren önemli değişiklikler içeriyor.
Muhalefet partilerinin Anayasa'ya aykırılık, sansüre ve çok sayıda hak mahrumiyetine yol açacağı için geri çekilme önergesi verdiği fakat reddedilen kanun teklifine göre internet haber siteleri de süreli yayın tanımı kapsamına alınacak, basın kartları yeniden düzenlenecek.
Önümüzdeki haftalarda Genel Kurul’da görüşüldükten sonra yasallaşacak ve 1 Ocak 2023 tarihinden sonra yürürlüğe girecek kanun teklifi ile birlikte nelerin değişeceğini derledik.
HABER SİTELERİ KANUN KAPSAMINDA
Kanun teklifi ile 'internet haber sitesi', 'İletişim Başkanı', 'İletişim Başkanlığı', 'Basın Kartı Komisyonu', 'medya mensubu', 'enformasyon görevlisi' gibi ifadelerin tanımı düzenleniyor ve internet haber siteleri de süreli yayın kapsamına alınacak.
İnternet haber sitelerinde, faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi, yer sağlayıcısının adı ve adresi, kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve "iletişim" başlığı altında bulundurulması zorunlu olacak.
Bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilecek.
İNTERNET SİTELERİ KAPATILABİLECEK
Basın duyurularının ve yargı organlarınca verilen yayın yasağı kararları için beyannameler artık Cumhuriyet Başsavcılığı yerine Basın İlan Kurumu'na verilecek. Basın İlan Kurumu (BİK) yayımın durdurulmasını hemen talep edebilecek. Yayım durdurma müeyyidesi internet haber siteleri bakımından uygulanmayacak fakat verilen süre içerisinde eksikliklerin giderilmemesi ya da gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmemesi halinde internet sitesi kapatılabilecek.
İnternet sitelerinde yayınlanan içerikler gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 2 yıl boyunca muhafaza edilmek zorunda olacak.
İnternet haber sitelerinde zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorunda olacak.
BEŞ TÜR BASIN KARTI OLACAK
Teklifle basın kartı başvurusu, niteliği ve türleri de değiştirildi. Buna göre, basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığı'na yapılacak ve bu kart, resmi nitelikte bir kimlik belgesi olarak kabul edilecek.
Beş tür basın kartı olacak ve basın kartı alabilecekler arasına, “Medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla, sendikalar ile kamu yararına faaliyette bulunduğu Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticileri” de eklendi.
Basın Kartı Komisyonu 9 üyeden oluşacak ve 2 üye İletişim Başkanlığı’nı temsil edecek. Dokuz üyelik komisyonda sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek bir üye olabilecek. İletişim fakültesi dekanları ve veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından üyeler yine İletişim Başkanlığı tarafından seçilecek.
ÜÇ YILA KADAR HAPİS CEZASI
Teklifle “halk arasında korku ve panik yaratmak saikiyle kamu barışını bozma" gibi gerekçelerle “halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” biçiminde yeni bir suç tanımlaması yapılıyor.
Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenmesi planlanan teklifte “sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse”, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.
Eğer suç “failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenirse verilen ceza yarı oranında artırılarak uygulanacak. Bu madde ile birlikte sosyal medya kullanıcıları hakkında da yaptıkları bir paylaşım nedeniyle dava açılıp ceza verilebilecek.
BÜYÜK BİR SANSÜR TEKLİFİ”
DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren’e kanun teklifi ile ilgili görüşlerini ve neden karşı çıktıklarını sorduk.
* Sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne neden dezenformasyon yasası deniyor? Ve siz teklife neden karşı çıkıyorsunuz?
Birincisi bunu biz demiyoruz, teklifi getiren iktidarın kendisi diyor. Dezenformasyon, yanlış bilgi, çarpıtılmış bilgi, bizim dilimizdeki yalan haber, asparagas gibi bir şey. Teklif, sosyal medyayı zapturapt altına almayı amaçlıyor. Yani aslında iyice daraltılmış olan basın ve ifade özgürlüğü alanını tamamen imha etmeyi planlıyorlar.
İktidarın basın ve ifade özgürlüğünü daraltıcı, imha edici her hamlesine karşıyız. Bu gazeteci olarak değil, yurttaş olarak da yapmamız gereken bir şey. Yapılmak istenen şu: "İnternet siteleri bizim denetimimizde olsun." Daha vahimi "sosyal paylaşım platformları da bizim denetimimize olsun. İstemediğimiz hiçbir görüş paylaşılmasın." Meclis’e gelen büyük bir sansür teklifi.
* Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra gazetecileri ve sosyal medya kullanıcılarını neler bekliyor olacak?
Bu teklif yasalaşırsa bırakın gazeteciliği herhangi bir sosyal medya paylaşımı bile suç haline gelecek. Hatta o sosyal medya mecrasının engellenebilecek. Ama bunların hiçbir manası yok. Gazetecilik devam edecek, yurttaşlar düşündüklerini söylemeye devam edecek