"Yeni bir denetim mekanizmasına ihtiyaç var"

E-skuter kullanımının yarattığı sorunları WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in Ulaşım ve Yol Güvenliği Yöneticisi Tolga İmamoğlu ile konuştuk. İmamoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yerel yönetimlerle koordineli bir şekilde yeni bir denetim mekanizmasını hayata geçirmesi gerektiğine işaret ederken, “Aksi takdirde giderek artan e-skuter talebi ve kullanıcı sayısına bağlı olarak yaya yol güvenliği ve erişimi kentlerimizde daha da tehlikeye girecektir” diyor

22 Aralık 2022 - 09:42

Yaklaşık beş yıl önce ulaşımda kullanılmaya başlanan e-skuter özellikle Kadıköy’de çok sayıda insanın kullandığı bir ulaşım aracına dönüştü. E-skuter kiralayan şirket sayısının artmasıyla birlikte hem İstanbul genelinde hem de Kadıköy’de bu araçların da sayısı çoğaldı. Ancak altyapıdan kaynaklanan sorunlar ve yasal mevzuattaki eksikler skuter kullanımında yeni sorunları da beraberinde getirdi. Bu sorunların başında kaza ve park problemleri geliyor. Özellikle kaldırıma gelişi güzel park edilen skuterler yayaların ve mahalle sakinlerinin günlük hayatını olumsuz etkiliyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığı’nın birlikte hazırladığı yönetmelik geçtiğimiz 2021 yılının Nisan ayında Resmî Gazete’de yayımlanmıştı. Üç bakanlığın hazırladığı yönetmeliğin amacı “Paylaşımlı elektrikli skuter işletmeciliğini düzenlemek, ulaşımın çevre üzerindeki egzoz emisyon ve karbon salınımı gibi olumsuz etkilerini azaltarak çevresel değerleri korumak. Kısa mesafeli seyahatlerde şahsi araç kullanımı yerine paylaşımlı e-skuter kullanımının yaygınlaştırılmasıyla e-skuterlerin diğer ulaşım türleri ile entegre etme” amacını taşıyordu.Peki yönetmelik ne kadar işe yaradı? Kullanıcılar ve firmalar kurallara uyuyor mu? Daha güvenli bir ulaşım için neler yapılmalı? WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in Ulaşım ve Yol Güvenliği Yöneticisi Tolga İmamoğlu ile bu soruların cevaplarını konuştuk.

-Skuter kullanımı yaygınlaştı ancak yıllar içinde bir kaos da hakim olmaya başladı. Son tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğlence ve boş zaman aktivitesi olarak kullanılmaya başlayan ancak ilerleyen zamanda kentsel hareketliliğin tamamlayıcı bir öğesi haline gelen skuter kullanımının diğer ulaşım türleriyle uyumlu hareket edebilmesi, kullanıcıların güvenliğinin sağlanabilmesi ve kentsel mekân kullanımının verimli olabilmesi için skuter kullanımının yasal zeminin oluşturulmasına ihtiyaç duyuldu.

Bu bağlamda, Ulaştırma ve Altyapı, Çevre ve Şehircilik ile İçişleri Bakanlıkları tarafından 14 Nisan 2021 tarihinde “Elektrikli Skuter Yönetmeliği” yürürlüğe girdi. Lakin geldiğimiz noktada, 2021 Nisan’ından bu yana Elektrikli Skuter Yönetmeliği, sadece e-skuter işletmeciliği için yetki belgesi ve izin süresi, UKOME karar esasları, e-skuter sayıları ve istisnaları, yetki belge sahibi sorumlulukları gibi işletmeciler ve yerel yönetim arasındaki iş modelinin tanımlanmasına ve hukuki zemininin hazırlanmasına yarar sağladı. Yönetmeliğin diğer başlıkları olarak sıralayabileceğimiz, güvenlik, çevresel değerlerin korunması, hareketliliği artırmak gibi direk olarak bütün kentlileri ilgilendiren maddeler sadece yazılı metinde kaldı.

-Neden kâğıt üstünde kaldı?

Bunu biraz daha açarsak yönetmelik dahilinde: “E-skuter nerelerde kullanılabilir? E-skuter kullanırken nerelere dikkat edilmesi gerekir ve de e-skuter park ederken nelere dikkat edilmesi gerekir?” başlıkları altında verilen maddelerin hiçbiri hali hazırda kullanıcılar tarafından uygulanmaz iken, ne işletmeciler tarafından, ne yerel yönetimler tarafından, ne de  yönetmeliğin denetim mekanizması görevini atadığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bu hususlar dahilinde bir iyileşme ve gelişme kaydedilmedi.  Her geçen gün daha da büyüyen bir sorun devam ediyor.

Somut bir örnek vermek gerekirse, 16 yaşından küçük sürücüler 2-3 kişilik gruplar halinde tek bir skuter üstünde, sırt çantaları hariç farklı yük ve eşyalarla, hız sınırının 50km/s’den yüksek olduğu ana arterlerde yol güvenliğini tehlikeye atacak şekilde bu paylaşım sistemlerini kullanıp, yayalarla çatışmalara yol açacak şekilde kaldırım üstüne parklanma yaparak, yolculuklarına devam edebiliyor. Yukarıda söz ettiğim, hemen hemen her gün karşılaşabileceğimiz bu somut örnek bize hem mevcut yönetmeliğin eksikliklerini hem de yönetmeliğin maddelerinin denetim eksikliğinden ötürü uygulanmadığını gösteriyor.

“OLUMLU BİR GELİŞME YAŞANMADI”

-Kullanıcılar tam olarak sürece adapte olabildiler mi? Hala çok fazla hata yapıldığını görüyoruz.

Yönetmeliğin çıktığı Nisan 2021’den günümüze kullanıcı davranışlarında olumlu bir gelişme olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Yukarıda bununla ilgili somut örneği sizlerle paylaştım. Aksine artan kullanıcı sayısına bağlı olarak, skuter işletmesinin yapıldığı şehirlerde parklanma en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yaya erişimi, şehrin her noktasına bırakılan skuter ile engelleniyor. Talebin yoğun olduğu noktalarda kaldırımlar artık savunmasız yol kullanıcı olarak tanımladığımız yayaların, yolcuların, engelli vatandaşların,

bebek arabalı ebeveynlerin hareketliliğinden hizmet etmek yerine, skuter parklanma alanı olarak işgal edilerek kullanılıyor. Bu durum yol güvenliğini doğrudan etkiliyor. Yayalar bazı noktalarda kaldırım yerine yol platformu üzerinde hareketlilik göstermek zorunda kalıyorlar. Bu da olası yaya ve motorlu taşıt çatışma riskini artırıyor. Bunu diğer bir ifade ile bütün vatandaşların vergisi ile yapılan altyapı artık bazı noktalarda özel işletmeciliğe terk edilmiş. Bu sorunun iki temel sebebi var. Birincisi kentsel tasarım ve altyapısal olarak parklanma alanlarının tahsis edilmemesi, ikinci olarak de düzenleme ve düzenlemeye paralel denetim mekanizmasının uygulanmamasıdır.

 -Yetkili kurumlar kendi görevlerini yapabildi mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yukarıda bahsetmiş olduğum sorunu tespit eden yönetimlerden. İBB, 2022 yazında elektrikli skuterler için mikromobilite park alanları çalışması başlattı. Skuterlerin en yoğun kullanıldığı ilçe olan Kadıköy pilot bölge seçildi. Bu proje kapsamınca, Kadıköy’de 52 elektrikli skuter park alanı yapılacak. Bu girişim, ilk bakışta sorunun çözümü gibi görünse de açıkça belirtmek isterim ki düzenleme ile bu alanlar işletmeciler ve kullanıcılar için mecburi parklanma alanları olarak tanımlanmaz ve de denetim mekanizması işletilmez ise, hali hazırdaki bu dağınıklık ve yaya çatışmalarına sebep olan kaotik durum devam edecektir. Çözüm veriye dayalı olarak skuter talebinin yoğun olduğu bölgelerde mecburi parklanma alanlarının tahsis edilmesi, bunu yönetmelikte yapılacak düzenleme ile bütün işletmeciler ve kullanıcılar için zorunlu hale getirmeliyiz.

YAYA VE YOL GÜVENLİĞİ…

-Skuter kullanımının denetiminden hangi kurumlar sorumlu?

E-skuter işletmeciliği yetki belgesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan alınıyor. Yönetmelik dahilinde belirlenen esaslara göre yetki belgesi almaya hak kazanmış işletmeciler işletmenin yapılacağı şehirdeki UKOME ve İl Trafik Komisyonu’ndan izin alarak faaliyetlerine başlarlar. Buraya kadar olan süreç iş modelinin hukuki zeminini oluşturmaktadır. Bizlerin vatandaşlar olarak her gün karşılaştığımız yaya erişiminin engellenmesi gibi durumlarda denetim ve ceza mekanizması gene yönetmeliğin 7. Bölümünde, 21. Madde’nin 3. Fıkrasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’na verilmiştir. Kolluk kuvvetlerinin mevcut personel sayısı ve iş yükünü göz önünde bulundurmadan bu kadar esnek bir ulaşım türünün denetiminin sadece metin üzerinde yazılı olarak kalması çok doğaldır. Yeni bir denetim mekanizması, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yerel yönetimlerle koordineli olarak geliştirme ve tahsis etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde giderek artan e-skuter talebi ve kullanıcı sayısına bağlı olarak yaya yol güvenliği ve erişimi kentlerimizde daha da tehlikeye girecektir.

-Kullanıcılar neler yapmalı sizce?

Yaya erişimini ve yol güvenliği tehdit eden mevcut dağınıklık ve çatışma sorununu sadece kullanıcı odaklı çözmemiz Türkiye’deki yol kullanıcılarının trafikteki davranış ve kültür birikimini göz ardı etmek olur. Hali hazırda kent içi hareketlilik anlamında birçok ihlal yapan bir yol kullanıcı kitlemiz var. Bunlara yayalar da sürücüler de dahil ve bu nedenle ülkemizin en önemli sorunlarından biri de yol güvenliğidir. Mecburi parklanma alanları tahsis edilmeli, bu yönetmelik ile düzenlenmeli, yeni bir denetim mekanizması ile bu denetlenmeli ve kullanıcı davranışlarının değişimi işletmeciler tarafından da farklı teşvikler ile de değiştirilmelidir. Örnek: Zorunlu alanlara bırakan kullanıcılar için açılış ücreti talep edilmemeli ya da belli bir süre için ilk kullanımda ücret alınmamalıdır. Bu çok bileşenli ve paydaşlı mekanizma hayata geçirilmediği sürece bu dağınık ve çatışmalara yol açan şehir silüeti bozan sorun devam edecektir.

 


ARŞİV