Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı orta gelirli vatandaşlar için “Yeni Evim” konut kampanyasını başlattı. Bakan Murat Kurum, resmi sosyal medya hesabından orta gelirliye yönelik yeni konut finansman modeliyle hayata geçirilen kampanyaya ilişkin merak edilen 15 sorunun yanıtını paylaştı.
KAMPANYANIN DETAYLARI
Kampanya 81 ilde geçerli olacak, ilk etapta 100 bin konutun satışı planlanıyor. Konut bedelinin yüzde 10’u peşin alınacak, dileyen daha fazla da ödeyebilecek. Kampanyada sıfır evler olacak. Emlak Konut Genel Müdürlüğü’nün ürettiği projeler; GYODER, İNDER, KONUTDER, İMKON ile Türkiye Müteahhitleri Birliği’ne bağlı olan şirketlerin projeleri ve 81 ilin tamamındaki firmaların ürettiği büyük ve küçük ölçekli tüm konut projeleri; teknik ve mali kriterleri karşıladıkları takdirde bu sürece dâhil olacak. 0.69’dan başlayan vade farkı ile 15 yıl vadeli, hane gelirinin yüzde 40’ını geçmeyecek taksit bedelleri belirlenecek.
BİR YIL İKAMET ŞARTI
18 yaş üstü, bankalar tarafından kredi alması uygun görülen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kampanyadan yararlanabilecek. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Muğla’da konut sahibi olmak isteyen vatandaşlarda bir yıl o ilde ikamet etme şartı aranacak. Diğer illerde bu şart geçerli olmayacak. Eşlerden birinin üzerinde konut varsa yararlanamayacak. 18 yaşını geçmiş, SGK kaydı bulunan biri, hanede ev varsa bile başvuruda bulunabilecek. Ölüm, boşanma gibi mücbir sebepler dışında 5 yıl boyunca satılamayacak. Yine son 1 yıl içinde konut satışı yapan da projeden faydalanamayacak.
BAŞVURULAR NASIL OLACAK?
16 Ocak itibariyle projeye başvurular alınacak. Konut almak isteyen bulduğu daireyle banka veya katılım bankalarına başvuracak. Banka hem projenin hem de kişinin kriterlere uygunluğunu denetleyecek, uygun olan projeler için kredi tahsis edecek. Herhangi bir başvuru ücreti alınmayacak. 81 ilde bitmiş konutlar, belirli bir oranda tamamlanmış ve devam eden konutlar ile bankalarla garantörlük sözleşmesini imzalamış yeni başlayacak projeler kampanyaya dâhil olacak. 16 Ocak itibariyle konut üreticisinden konutunu bulan vatandaşlar kurasız konut kredisi alma hakkı elde edebilecek.
Hisseli tapusu olan, kooperatif ortaklığı bulunan, bağış yoluyla tapusu olan vatandaşlar kampanyadan faydalanamayacak. Ancak kırsal kesimde konutu bulunan veya devre mülk sahibi olan vatandaşlar kampanyaya başvurabilecek.
KAPSAMI SINIRLI OLACAK
Peki iki bakanlığın başlattığı kampanya son yıllardaki konut ve barınma sorununu çözecek mi? Prof. Dr. Ali Hepşen ile konuştuk. Orta gelir grubu için açıklanan bu kampanyanın aslında dar gelirlilerin konut sahibi olma sürecinin bir devamı niteliğinde olduğunu ifade eden Hepşen, şöyle devam etti: “Genel olarak kişiler barınma ihtiyaçlarını karşılarken talep gösterdikleri konutlarında finansal açıdan erişilebilir olmasını beklerler. Aslında konut niteliğindeki gayrimenkuller gelecek dönemler için bir güvence, bir yatırım aracı ya da gerektiğinde teminat olarak gösterilebilen bir mal özelliğine sahiptirler. Konut sahibi olma olgusu bazı toplumlarda sosyal güvencenin değişmez bir parçası olarak kabul edilmektedir. İnsana yakışır ve uygun fiyatlı konut ise, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi için esastır. Ancak, bu tür konutların sağlanması ülkemizde giderek daha zor hale geldiğinden konut piyasalarının düzgün çalışmasını sağlamak kritik önem taşıyor. Hükümetin bu anlamda konut piyasasına yönelik açıkladığı kampanyalara bu açıdan yaklaşmak daha faydalı olacaktır.”
Açıklanan bu paket ile orta gelir grubundaki vatandaşların konut sahibi olmalarının teşvik edileceğini belirten Hepşen, “Yılın başından bu yana özellikle barınma ihtiyacının temel insani ihtiyaçlarımızdan biri olduğu düşünüldüğünde, genel anlamda satın alma ya da kiralama eylemi ile bunu gerçekleştirmek mümkün. Gerek sadece ilk konut sahipliği anlamında olması gerekse de yeni konutları kapsaması bakımından kampanyanın kapsamının nispeten sınırlı olduğunu düşünüyorum.” dedi.
“YETERLİ DEĞİL”
Orta ve alt gelir grubunun barınma ihtiyacının karşılanabilmesi için sadece satış odaklı kredi faiz oranı ve vade kampanyalarının yeterli olmayacağını vurgulayan Hepşen, “Çözüm için kiralık konut piyasasına yönelik inşaatın güçlendirilmesi, bunun kamu-özel sektör işbirliği kapsamında üretimi ve finansmanı destekleyici modeller ile bütüncül çözümlerin sunulması düşünülmelidir. Diğer taraftan, bu iş birliği yatırımlarının finansman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi noktasında da gayrimenkul sertifikası gibi farklı sermaye piyasası araçlarının değerlendirilmesi mutlaka gerekmektedir.” diye konuştu.
“Amaç barınma sorunun çözümü ise mutlaka kiralık konut piyasası özelinde daha aktif düşünce yapısına ihtiyaç gerekir.” Diyen Hepşen, şunları söyledi: “Bu kapsamında üretilecek konutlar için öncelik üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi hedeflenmelidir. KÖİ modellerinde de belirtildiği üzere öncelikle maliyet unsurlarından biri olan arsa temininin ve altyapı maliyetlerinin kamu tarafından bedelsiz olarak sağlanması planlanmalıdır. Yüklenici karı dahil üretim maliyeti proje dahilindeki özel sektör kuruluşu tarafından karşılanmalıdır. Proje kapsamında üretilecek konutların 15-20 yıl gibi uzun dönemli kiraya konu edilmelidir.”