Yerel yönetimlerin geleceği tartışıldı

Bu yıl 2. kez düzenlenen ‘Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu’nda yerel yönetimlerin tüm sorunları masaya yatırıldı.

17 Nisan 2013 - 14:51
Bu yıl 2. kez düzenlenen ‘Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu’nda yerel yönetimlerin tüm sorunları masaya yatırıldı.
 
Okan Üniversitesi’nin Tuzla Kampüsü’nde bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen “Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu”na; İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu, Düzce Valisi Adnan Yılmaz, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Türk ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan’ın yanı sıra belediye meclis üyeleri, belediye temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, “Üniversite-sanayi işbirliğine çok önem veriyor, sektörün ihtiyaçlarına yönelik programlar açıyoruz. Aralarında yerel yönetimlerin de olduğu, Türkiye ve dünyayı ilgilendiren tüm sorunları üniversitemizin akademik ortamında konunun tarafları, akademisyenler ve öğrencilerimizle birlikte tartışıyor, çözüm önerileri geliştiriyoruz” diye konuştu. Okan, Türkiye’nin hızla kentleştiğini belirterek bu doğrultuda yerel yönetimlerin yetkilendirilmesi gerektiğini söyledi.
 
BAŞKAN ÖZTÜRK DE KONUŞTU
Yerel yönetimlerle ilgili çalışmaların, reformların ve dünyadaki gelişmelerin konuşulduğu sempozyumda, “Kentsel Dönüşüm, Yerinde Dönüşüm, Mülkiyet Sorunları, Yerel Demokratik Platformlar, Katılımcılık, Metropollerde Ulaşım, Altyapı Sorunları ve Çözüm Önerileri, Sosyal Belediyecilik, Sosyal Faaliyetler, E-Belediyecilik, Belediyelerde Örgüt Kültürü ve Örgütsel Davranış, Mekansal Dönüşümlerin Çevre ve Kent Estetiğine Etkileri ve Eko-Belediyecilik ve Kentsel Doku” konuları ele alındı. Toplantının “Kentsel Dönüşüm / Yerinde Dönüşüm, Mülkiyet Sorunları” oturumunda bir konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, kentsel dönüşüm konusunda, ‘’Biliyorsunuz kanser tedavisinin bazı türleri vücuda zarar veriyor ama sonuçta tedavi ediyor. Kentsel dönüşümde de böyle… Ufak imar artışları radyoterapidir. Elbette kente yük olacaktır ama kanserin öldürücü riskinin yanında radyoterapi gereklidir” örneğini verdi.
Öztürk, Kadıköy’de 30 bin 500 bina olduğunu, bunun 20 bininin yenilenmeyi beklediğini anımsatarak, “Ancak bu süreçte oluşan artı değerin nasıl paylaşıldığı ve kimin cebine girdiği önemli. Planlamadan doğan artı değeri kamu veya yurttaş lehine kullanmak gerek. Örneğin Göztepe’deki Meteoroloji arazisine yapılan 48 katlı 4 binayı düşünün… Oraya 6 emsal verip de hemen yanındaki çürük binalarda yaşayanlara ‘sana yüzde 10 arttırım yapmam’ demek, kent değerlerini birileri için ihya edici birileri için engelleyici kullanmak demektir!” yorumunu yaptı. Farklı kurum ve bakanlıkların plan yapma yetkisi olmasını eleştiren Öztürk, şöyle devam etti: “Hükümetin bu konuda önlem alması, STK ve üniversitelerin de hükümeti bu konuda uyarması gerek. Biz yerel yönetimlerin bakanlığı yaptığı planlara müdahale hakkı olmuyor. Kararların katılırım/katılmam o ayrı mesele ama en azından Büyükşehir’in yaptığı planlara karşı söz söyleme, yargıya gitme hakkımız var. Bir de şunu anımsatmak istiyorum. Bizi Meteoroloji’deki binalardan dolayı çok eleştiriyorlar. Oysa biz de bu binaların yapılmasını istemedik ve hatta dava açtık. Bunun için mücadele eden de biziz, tabiri caizse vatandaştan fırçayı yiyen de biz! Oysa Büyükşehir Belediyesi’nin olduğu yerde ilçe belediyesinin plan yapma yetkisi yok. Biz sadece onların verdiği hakkın aynen uygulanıp uygulanmadığını kontrol ediyoruz.”
 
 
 

ARŞİV