“Yerelden uzaklaşmak demokrasiden uzaklaşmaktır”

“Kent ve Demokrasi” panelinde konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu merkezi yönetimlerin demokrasiye zarar verdiğine dikkat çekti

25 Şubat 2019 - 12:44

TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu’nun 22 Şubat Cumartesi günü düzenlediği panelde, kentlerin nasıl yönetilmesi gerektiği tartışıldı. Kocaeli’deki TMMOB Mimarlar Odası Taş Bina’da gerçekleştirilen “Kent ve Demokrasi” paneline Prof. Dr. H. Tarık Şengül ile birlikte konuşmacı olarak katılan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu yerel yönetimlerde katılımcılık ve demokrasi konusuna vurgu yaptı.

Panelde açılış konuşmasını yapan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü ve MMO Şube Başkanı Murat Kürekçi, yerel seçim anlayışlarını sıralayarak seçimlerde “Halkın yönetimde söz, yetki ve karar sahibi olduğu,  kentsel dönüşüm, kentleşme politikaları ve imar planlarının kâr ve rantsal çerçeveden tümden çıkartıldığı, hizmetlerin kentliye eşit sunulduğu, konforlu, hızlı, ucuz ve daha güvenli toplu ulaşımın hedeflendiği, bütüncül planlama anlayışının uygulandığı, parti ve aday anlayışının” sandıktaki tutumlarını belirleyeceğini söyledi.

“KATILIMCILIK LAFTA KALIYOR”

Panelde ilk sözü alan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, katılımcılık kelimesini tüm siyasi partilerin kullandığını belirterek “Peki bu süreçlere ne kadar katılabiliyoruz” diye sordu ve şöyle devam etti: “Neden katılımcılık aslında bunu da sormamız gerekiyor. Bulunduğunuz bölgede insanlarla konuşursanız, tartışırsanız farkına bile varmadan ihtiyaç olan bir sürü projeyi tespit etmiş olursunuz.” dedi.

Kentlerde en önemli sorunların başında yapılaşmanın geldiğini söyleyen Nuhoğlu, bu süreçlere halkın dâhil edilmesiyle yoğunluk artışı sorunun çözüleceğini belirtti. Kadıköy’den örnek veren Nuhoğlu “Kadıköy’de biz tüm süreçlerde halkı bilgilendirdik. 2014-2019’da 1 cm karelik bir artış dahi olmadı, yapılması istenenlere karşı çıktık, durdurduk. Halkla yan yana gelince bir şeylerin karşılığını aldık.” diye konuştu.

Yerel seçimler öncesi katılım süreçlerine halkın katılımına dikkat çeken Nuhoğlu şöyle konuştu: “Mevcut adayların belirlenmesinde halkın ne kadar etkisi oluyor. Bölgenizde, mahallenizdeki çıkacak meclis üyesini belirleyebiliyor musunuz? Referandumla beraber başkanlık sistemi oluştu ve parlamento etkisini kaybetti. Muhalefette de önseçim geleneği atama geleneğine dönmeye başladı. Bu yöneticileri seçemiyorsanız bunlar Ankara’dan atanıyorsa bu adayları denetleyebilir misiniz? Bu adayların size karşı sorumlulukları mı atayanlara karşı mı sorumlulukları ön plana çıkar? Bence atayanlara karşı olan sorumlulukları ön plana çıkar. Katılımcılık süreci sadece kelimelerde kalır. ”

 “YERELDEN UZAKLAŞILMAMALI”

“İyi bir yönetim istiyorsanız mahalledeki muhtarlarınızdan, sendikalara, meslek örgütlerine, derneklere kadar koordinasyonlu bir şekilde çalışmak zorundasınız” diyen Nuhoğlu, örgütlü veya örgütsüz tüm kesimlerin yönetime katılabileceği mekanizmalara sahip olunması gerektiğini belirtti.

2014-2019 yılları arasında Kadıköy’de hayata geçen projelerden örnek veren Aykurt Nuhoğlu “İnsanları bir şeklide süreçlere kattığınız zaman görüyorsunuz ki her sorunun çözümü insanların kafasında var. Demek ki sorun çözmenin temelinde yatan şey konuşmak ve dinlemek.” dedi.

Tüm siyasal partilerin yerelden uzaklaştığına dikkat çeken Nuhoğlu şunları söyledi: “Yerelden uzaklaşmak demek demokrasiden uzaklaşmak demektir. İnsan haklarından, evrensel değerlerden uzaklaşmak demektir. Ankara’dan siz buradaki bir mahallenin sorunlarını göremezsiniz. Buradaki mahallenin sorunları burada yaşayanlar ve meslek örgütleriyle sorunları çözmek mümkün. Geleceği yaşamak kader değil. Aslında kendi geleceğimizi kendi tercihlerimizle belirliyoruz. Çok fazla tartışacağız ve birbirimizi dinleyeceğiz. Size bir sürü proje anlatabilirim ama bizim en değer verdiğimiz şey insan. Eğer siz insanlarla beraber olursanız çok şeyi çözersiniz. İnsanlarla konuşursanız bütün zenginlikler yanınızda olur.”

“KENTLER DEMOKRATİK YÖNETİLİYOR MU?”

Nuhoğlu’nun ardından konuşan Prof. Dr. H. Tarık Şengül, “Kentler gerçekten demokratik şekilde yönetiliyor mu?” sorusunu sordu. Devletin kentleri kontrol etmek istediğini belirten Şengül, “Kentlere yönelik küçük ölçekli planlar 1980 sonrası değişti, artık dışa açık büyümeyle birlikte kentler büyük ölçekli yatırımları almaya başladı. 3. Havaalanı denilen yer 40 milyar dolar bir alan, ülke yılda 800-850 milyar dolarlık gayri safi milli hâsıla üretiyor. Böyle kentler küçük ölçekli aktörlere bırakılır mı? Bırakılmaz. Kentlere çöktüler. Yaratılan büyük kaynağı kimseye vermek istemiyorlar.” dedi. Mega projelerin hiçbirinin yerel yönetimlerin yetkisinde olmadığının altını çizen Şengül, Kadıköy Belediyesi’nin Haydarpaşa Restorasyon projesindeki tutumunu hatırlatarak  “Kadıköy Türkiye’nin yüz akı bir belediyedir. Merkezi yönetimin karşısına yürekli bir biçimde çıkarak ‘onaylamıyorum, dava ediyorum’ dedi ve engelledi. Bayağı mahkemeye gitti mücadele etti.” dedi.


ARŞİV