İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 31. İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival İstanbul’un en özel mekânlarında, aralarında Gregory Porter, Arlo Parks, YolanDa Brown, Joshua Redman, Chris Isaak, Baptiste Trotignon ve Modern Art Orchestra gibi güncel müzik ve cazın önde gelen isimlerinin yer aldığı programıyla müzikseverlerle buluşuyor.
Festival, 3 Temmuz Çarşamba günü Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde Avusturyalı grup Saint Privat’nın izleyenleri Fransa’nın güney sahillerine götüreceği, Nilüfer Verdi ve Nino Varon’a Yaşam Boyu Başarı Ödülleri’nin sunulacağı Festival Ödül Gecesi ile başlıyor. Festivalde, 40’a yakın konserde usta isimlerden yeni seslere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı müzikseverlerle buluşturacak. 16 günlük festival maratonu boyunca keşifler ve klasiklerin yan yana durduğu, cazın yanı sıra rock, pop, blues, reggae, funk ve farklı türlere de yer veren çok çeşitli bir seçki ile herkese hitap eden bir konser bulmak mümkün.
FESTİVALİN YENİSİ: PERA’DA BİR CAZ AKŞAMI
İstanbul’a imzasını atan mimar Alexandre Vallaury’nin tarihi Union Française binasındaki Minoa Pera, İstanbul caz sahnesinin çiçeği burnunda mekânı Pera 77 ve şehirdeki iyi müziğin adresi Salon İKSV, Go Ons’un sponsorluğunda ve Estonya Büyükelçiliği Ankara’nın işbirliğiyle aynı gecede Kristjan Randalu Absence Trio, Can Çankaya Trio ve Dilek Sert Erdoğan’ı ağırlayacak. Bu konser 17 Temmuz Çarşamba akşamı saat 20.00’de yapılacak.
YEŞİLLE CAZ BİR ARADA
Festivalin gelenekselleşen etkinliklerinden Parklarda Caz’ın ücretsiz konserleri ve Caz Vapuru bu yıl da cazı doğayla ve İstanbul'un eşsiz manzaralarıyla buluşturacak.
Festivalin en sevilen etkinliklerinden Parklarda Caz ile İstanbullular bu yaz da açık havada müzikle buluşuyor ve parkları bir günlüğüne festival alanına çeviriyor. Gösteri Eş Sponsorları Tchibo ve Eduscho’nun destekleriyle gerçekleştirilecek ücretsiz Parklarda Caz konserleri 6 Temmuz Cumartesi günü Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde, 7 Temmuz Pazar günü Beşiktaş Cüneyt Arkın Sanatçılar Parkı’nda,13 Temmuz Cumartesi günü Küçükçekmece Göl Kenarı Amfi Tiyatro’da ve 14 Temmuz Pazar günü Şişli Habitat Parkı’nda müzikseverlerle buluşacak. Parklarda Caz’ın bu yılki konukları arasında Duckshell ve Brass Riot’ın yanı sıra 2024’ün Genç Caz grupları yer alıyor. Balkanlar ve Güney Amerika’nın sesleriyle ska, punk ve hip-hop’ı bir araya getirerek “sunshine-punk” ismini verdikleri özgün müzikleriyle Macar grup Duckshell, 6 ve 7 Temmuz günlerinde Parklarda Caz’ın konuğu olacak. Müzikte yeniliğin sınırının olmadığının en neşeli kanıtlarından olan grup, iki gün üst üste caz ve cümbüşü İstanbul parklarına getirecek. 13 ve 14 Temmuz günlerinde ise Avrupa sahnelerinin son yıllardaki en sevilen gruplarından Brass Riot sahnede olacak. Sürprizli melodileri, enerjik saksafon soloları, akılda kalıcı davul ritimleriyle punk, caz ve elektronik müziğin yepyeni bir karışımını icat eden grup, iki saksafon ve bir davul setiyle dinleyen herkesi parklarda dansa çağıracak. Her sene olduğu gibi bu sene de Genç Caz+ grupları festival izleyicisiyle buluşacak. 2024’ün Genç Caz+ grupları Zekeriya Şahiner Quartet, Blue Kiss Collective, Alân, Boba Quartet, Mojo 5 ve Zozeï Parklarda Caz konserlerinde İstanbullularla buluşacak. Ayrıca 19. Nardis Genç Caz Vokal Yarışması kazananlarından Begüm Çelebi de 7 Temmuz Pazar günü Beşiktaş Cüneyt Arkın Sanatçılar Parkı’nda festivalin konuğu olacak.
CAZ VAPURU KALKIYOR!
Festivalin en sevilen etkinliklerinden Caz Vapuru bir kez daha izleyiciyi Boğaziçi’nde caz ve swing’le bir araya getirecek. 14 Temmuz Pazar günü saat 11.00’de Kabataş İskelesi’nden kalkarak Anadolu Kavağı’na kadar Boğaz boyunca yol alacak ve her bölümü farklı bir sahneye dönüşecek olan Caz Vapuru'nun konukları, İstanbullu swing topluluğu Brassist, cazın erken dönem örneklerini Ragtime ve Dixiland’e özgü dramatik üslubuyla birleştiren Karambola, Rus caz grubu The Big Rhythm olacak. Cazın kalbinin Beyoğlu’nda attığı bir dönemin temsilcisi Lale Plak’tan Hakan Atala ile Erdal Akkaş ve eklektik performansıyla Shangri La’nın DJ setleri vapuru bir dans pistine çevirecek.