Yüreği kimsesiz çocuklarla atıyor

Kadıköylü Terzi Hüseyin Gülsen kimsesiz çocukların topluma kazandırılması için çalışıyor

13 Şubat 2015 - 11:23
 Mustafa SÜRMELİ

Kendisi de çocuk yurdunda yetişen, Kadıköylü Terzi Hüseyin Gülsen, 1974 yılından bu yana yaşadığı Kadıköy’de imkânları ölçüsünde kimsesiz çocukların topluma kazandırılması için çaba gösteriyor.

Terzi Hüseyin Gülsen Hasanpaşa’daki dükkânında mesleğini sürdürüyor, ama filmlere konu olacak türden yaşam hikâyesini hiç unutmuyor. “Yetiştiğim çocuk yurdunu nasıl unuturum. Her zaman ziyaret ediyorum. Oradaki kardeşlerimizin, yavrularımızın yanında olmaya gayret ediyorum. Çünkü onların ne hissettiğini, yaşayan biri olarak çok iyi biliyorum. Bir oğlum bir kızım var, ama yurttakiler de benim yavrularım” diyerek onlara kol kanat germek gerektiğini söyleyen Hüseyin Gülsen, Kadıköylülerin desteğiyle Tekirdağ’da kimsesiz çocuklar için sosyal çalışmalar yapıyor. Gülsen bir yandan da hayatını kitaplaştırmak için şu sıralar anılarını kaleme alıyor.


AĞAÇLAR KADIKÖY’DEN
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile yaptığı görüşmede Tekirdağ’da kimsesiz çocuklar için ağaçlandırma yapılmasını arzu ettiğini kendisine ilettiğini söyleyen Gülsen, Başkan Nuhoğlu’dan, yer belirlenir belirlenmez ağaçları gönderme sözü almış. Tekirdağ’daki yetkililerin uygun yeri belirlemesinin ardından Kadıköy Belediyesi’nin bir kamyon dolusu ağaç gönderdiğini söyleyen Gülsen, “Tüm yetkililerimize teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Her şey kimsesiz, bakıma, sevgiye muhtaç çocuklarımız için” diyerek hayalini kurduğu projenin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.
Ağaçların, Tekirdağ’da çocukların faydalandığı Barbaros Kamp yerine dikileceğini belirten Gülsen, yakında yurtta kalan çocuklar için de sanatsal faaliyetler düzenlemeyi düşündüğünü de ifade ediyor.

YURT YAŞAMI VE TERZİLİĞE ADIM ATIŞ
63 yaşında olan Terzi Hüseyin Gülsen zorluklarla, anne, baba, aile özlemiyle geçen yıllarını ve terzilik mesleğiyle tanışmasını ise şöyle anlatıyor: “Daha bebekken babamı kaybetmişim. Hatırlamıyorum.  Annem ve kardeşimle hayatın zorluklarıyla karşı karşıya kalmışız. Yardımlarla annem ailemizi bir arada tutmaya çalışmış. Çaresiz annem daha iyi, güvende yetişmem için beni 6 yaşında çocuk yurduna verdi. O günleri hatırlıyorum. Çok zor günlerdi.”
Yurt yaşamı sırasında ilkokuldan mezun olarak, terziliğe çırak olarak adım atan Gülsen, kaldığı yurdun folklor ekibiyle katıldığı törenlerde de büyük başarılar elde eder. Aile özlemiyle geçen sıkıntılı dönemlerinde hem kendini hem de terzilik bilgisini geliştiren, İstanbul Terzilik Tekamül Enstitüsü’nden de mezun olup terzilik diplomasını da alan Gülsen’in yurt hayatı 18 yaşında biter ve meslek sahibi olarak topluma katılır. Derken askerlik görevini de tamamlar. Ardından terzilikte uzmanlaşmak amacıyla yıllar önce diplomayla mezun olduğu İstanbul Terzilik Tekamül Enstitüsü’ne uzmanlık eğitimi için başlar. Okuldaki başarısıyla hocalarının da takdirini kazanan Hüseyin Gülsen, onların yönlendirmesiyle Kadıköylü bir terzi ile ortak olur. Böylece Kadıköy’deki meslek hayatı 1974 yılında başlamış olur.

ARŞİV