CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı, “Özel İstihdam Büroları Ve Esnek Çalışma” konulu söyleşi düzenledi.
CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı, “Özel İstihdam Büroları Ve Esnek Çalışma” konulu söyleşi düzenledi. CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, “Tasarının işçiden yana olumlu bir yanı yok. Bu tasarı ile işverenin daha fazla kar edebilmesinin önü açılacak” dedi
Erhan DEMİRTAŞ
İşçi sendikalarının “kölelik büroları” olarak nitelediği ve iş güvencesini ortadan kaldıracağı eleştirisini yönelttiği özel istihdam büroları ve esnek çalışma kanun tasarısı TBMM komisyonunda kabul edildi. İşverenler açısından emek maliyetlerini düşüreceği ifade edilen düzenleme ile “işçiler de temel haklarından mahrum kalacak” yorumları yapılıyor. CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı, son dönemde çok fazla tartışılan tasarıyla ilgili “Özel İstihdam Büroları ve Esnek Çalışma” başlıklı bir söyleşi düzenledi. Kadıköylüleri bilgilendirmek için 24 Mart Perşembe günü Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde düzenlenen söyleşiye CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya konuşmacı olarak katıldı.
“TASARI İŞÇİDEN YANA DEĞİL”
Çalışma ve sendika alanında uzun yıllardır faaliyet yürüten CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, konuşmasına Türkiye’deki çalışma koşullarının olumsuz yanlarından bahsederek başladı. “Esnek ve uzaktan çalışma” tasarısının işçiden yana olmadığını söyleyen Akkaya, “Bu tasarı ile beraber işsizliliğin ve kayıt dışının azalacağını, aynı zamanda firmaların da ekonomik olarak büyüyeceğini ifade ediyolar. Tasarının işçiden yana olumlu bir yanı yok. Bu tasarı ile işverenin daha fazla kar edebilmesinin önü açılacak”dedi. Tasarının yasalaşması halinde işçinin kiralanması hatta işçinin bir eşya gibi alınıp satılacağını iddia eden Akkaya, “Bu tasarı işçiyi güvence altına almayacak. Aksine işçiler kısa süreli çalıştığı için, işsizlik maaşı alamayacak. Yıllık izin hakkından faydalanamayacak. Çok kolay bir şekilde işten çıkarılabilecekler” dedi.
Emeğin tam anlamıyla meta haline geleceğini söyleyen Akkaya’ya göre, işsizler de bu tasarı ile istismar edilecek. İş yeri kavramının da ortadan kalkacağını ifade eden Akkaya, “İşveren işçi ile değil özel istihdam büroları ile muhatap olacak. İşçi ile bürolar arasında iş sözleşmesi yapılacak. Emir ve talimatı ise işverenden alacak. Hizmet bedelini ise işverenden değil özel istihdam bürosundan alacak” diye konuştu. Türkiye’de 438 özel istihdam bürosunun kurulduğunu söyleyen Akkaya, tasarının yasalaşması halinde iş ve emek yaşamında büyük bir karmaşa yaşanacağını kaydetti.
“İŞ YERİ AÇILMALI”
Avrupa ülkelerinde özel istihdam büroları aracılığıyla işçilerin uzun yıllardır esnek çalıştırıldığı bilgisini paylaşan Akkaya, Avrupa ülkeleri ile Türkiye’deki sosyal yaşam koşullarının farklı olduğunu, bu nedenle esnek çalışma tasarısının Türkiye’deki çalışma yaşamına uygun olmadığını ekledi. Akkaya, tasarının olumsuz yönlerini ise şu şekilde sıraladı: “Bu uygulama ile işçinin sosyal güvence hakları tamamen ortadan kaldırılacak. Emek meta haline gelecek. İşçiler kazanç konusu olacak. İşçiler insan onuruna yakışmayacak koşullarda çalıştırılacak. İşyeri kavramı, iş güvencesi ve işçilerin örgütlenme hakkı ortadan kalkacak. Grev hakkı kullanılamaz hale gelecek. İşyerinde aynı işi yapan farklı statüde iki işçi grubu oluşacak.”
Cumhuriyet Halk Partisi olarak tasarının yasalaşmaması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Akkaya, tasarının yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi. Sendikaların da gerekli çalışmaları yapması gerektiği görüşünü paylaşan Akkaya, “Bu tasarı istihdam sorununu çözmez. Daha fazla istihdam için iş yeri açılmalı. 2002 yılından beri dumanı tüten fabrika kurulmadı” diye konuştu.
TASARIDA NELER VAR?
İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile özel istihdam bürosunun faaliyet alanı genişletiliyor, geçici iş ilişkisi kurma faaliyeti bu bürolara veriliyor.
Geçici iş ilişkisi, özel istihdam büroları aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir iş yerinde görevlendirme yapılarak kurulabilecek.
İş sözleşmesi devam eden işçinin hamilelik, askerlik, yıllık izin, hastalık gibi iş sözleşmesinin askıya alınması hallerinde özel istihdam bürolarına bağlı işçiler çalıştırılabilecek.
Kamu kurum ve kuruluşlarında, iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlikeli olan yer altında maden çıkarılan iş yerlerinde geçici işçi çalıştırılamayacak.
Geçici işçi, özel istihdam bürosunun hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans ve borç alamayacak.
Grev ve lokavt uygulamaları sırasında geçici iş ilişkisi kapsamında işçi çalıştırılamayacak.
Geçici işçiler, engelli işçi çalıştırma kontenjanlarının hesaplanmasına dâhil edilmeyecek.
Geçici işçi, iş yerine ve ilişkin kusurundan kaynaklanan zarardan işverene karşı sorumlu olacak.
Mevsimlik tarım işlerinde veya temizlik işleri, hasta, yaşlı ve çocuk bakımı hizmetleri gibi ev hizmetlerinde, süre sınırı aranmadan geçici iş ilişkisi oluşturulabilecek.
“İNSAN HAKLARINA AYKIRI”
Kadıköy’de sosyal güvenlik uzmanı olarak çalışan Şevket Tezel de tasarının işçilerin daha sömürülmesine olanak sağlayacağını söylüyor. Tezel, özel istihdam büroları ve esnek çalışma sisteminin, emek ve istihdam üzerinde oluşan baskının bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade etti. “Esnek çalışma tıpkı taşeron sistemi gibi işçisinin daha fazla sömürülmesi üzerine kuruludur” diyen Tezel, “Ama esnek çalışma taşeron sisteminden daha tehlikeli ve güvencesiz. Taşeron işçi sürekli işten çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyordu. Sözleşmesi sürekli yenileniyordu ve tazminat ve yıllık izinden faydalanamıyordu. Ancak Yargıtay bu konuda işçiden yana karar veriyordu. Özel istihdam bürolarına bağlı çalışan işçiler, taşeron işçilerin sahip olduğu haklardan bile faydalanamayacak. Esnek çalışan işçilerin tazminat, zam ve yıllık izin hakları olmayacak” dedi. Esnek çalışma sistemi ile işçilerin kiralandığını ifade eden Tezel’e göre, kiralık işçilik sistemi insan haklarına aykırı bir uygulama. Tezel, “Ayrıca bu sistemle sadece işçiler sorun yaşamayacak. İşverenin de ciddi sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum. İşyerine bağlılığı olmayan bir emekçi grubu oluşacak. Bu da üretimde problemlerin yaşanmasına neden olacak” değerlendirmesinde bulundu.