'İyi okur olmak için haftada bir KİTAP'
Sekiz yıldır Göztepe’deki Oyuncak Müzesi’nde “Kitap ile Sohbet” etkinliğini yürüten Yasemin Sungur, iyi bir okurun yılda 52 kitap bitirmesi gerektiğini söylüyor
Kaan DERTÜRK
Oyuncak Müzesi, sekiz yıldır her salı günü eğitmen Yasemin Sungur’un hazırlayıp yönettiği “Kitap ile Sohbet” etkinliğine ev sahipliği yapıyor. İki sınıf olmak üzere 50 üyenin katılımıyla faaliyetlerine devam eden kitap kulübü, sene başında belirlenen kitap listesine sadık kalıp okuma yapıyor. Sonrasında kitapların konuları ve kahramanları üzerine yapılan sohbette katılımcılar kendi hayatlarıyla bağ kurup farklı deneyim ve tatlar katıyorlar hayatlarına.
Kitap kulübü üyeleri sadece okumakla kalmayıp, okumuş oldukları hikâyelerde geçen tarihi mekânlara, yöresel yerlere de geziler yapıyor. Hatta Orhan Bahtiyar’ın “İdeon” adlı romanını okuma listesine alan kitap kulübü üyeleri Bahtiyar eşliğinde romanın geçtiği Kaz Dağları’na dört günlük bir gezi gerçekleştirmişler.
“FLORYA’DAN GELEN ÜYEMİZ VAR”
Yasemin Sungur, kitap sevgisini, okuduğu kitapları konuşma zevkini insanlarla paylaşmak amacıyla sekiz yıl önce Kitap ile Sohbet etkinliğini başlattığını söylüyor. Okulların açıldığı haftadan, kapanışına kadar aktif olan kulüp içinde edebiyat üzerine çalışmalar kolektif bir şekilde yapılıyor. Uzun yıllardır kendisiyle birlikte olan kemik bir üye grubunun olduğunu, bu yıl yoğun katılımdan ötürü yeni bir sınıf daha açtıklarını belirten Sungur, kitap kulübüne Avrupa Yakası’ndan Florya, Avcılar ve Bahçeşehir’den gelen birçok katılımcının da olduğuna dikkat çekiyor.
BİBLİYOTERAPİ TEKNİĞİ
Sungur, ayrıca psikolojik danışmanlık ve eğitmenlik konusunda eğitimlere sahip. Aldığı bu eğitimleri Kitap ile Söyleşi grubuna yansıtıp, Bibliyoterapi (bireylere problemlerini çözmede veya kendilerini daha iyi tanıyıp anlamalarında edebiyat eserlerinden yararlanma) tekniğini kullanıyor. Katılımcıların kitapların rehberliğinde analiz ve çıkarımlarla edebiyat penceresinden hayatlarına baktıklarını söylüyor.
İYİ BİR OKUR OLABİLMEK İÇİN
Hem eğitmen kimliğiyle hem de Kitap ile Söyleşi kulübünde edindiği tecrübeler doğrultusunda Sungur, iyi bir okur olabilmek için muhakkak haftada 1 kitap bitirilmesi gerekliliğini vurguluyor. Bir yılda 52 kitap okuyan birinin ancak “iyi okur” sıfatını alabileceğini söyleyen Sungur, iyi okurun mutlaka düzenli bir okuma rutinin olması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Gündelik yaşamında kitap okumak için telefonu, televizyonu, bilgisayarı, kapatıp özel bir vakit ayırmak gerekiyor. Bu aşamada ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor. Anne ve babanın elinde kitap gören çocuk ailesine özenip düzenli olarak kitap okuma alışkanlığı kazanacaktır.”
Kitap kulübü üyeleri sadece okumakla kalmayıp, okumuş oldukları hikâyelerde geçen tarihi mekânlara, yöresel yerlere de geziler yapıyor. Hatta Orhan Bahtiyar’ın “İdeon” adlı romanını okuma listesine alan kitap kulübü üyeleri Bahtiyar eşliğinde romanın geçtiği Kaz Dağları’na dört günlük bir gezi gerçekleştirmişler.
“FLORYA’DAN GELEN ÜYEMİZ VAR”
Yasemin Sungur, kitap sevgisini, okuduğu kitapları konuşma zevkini insanlarla paylaşmak amacıyla sekiz yıl önce Kitap ile Sohbet etkinliğini başlattığını söylüyor. Okulların açıldığı haftadan, kapanışına kadar aktif olan kulüp içinde edebiyat üzerine çalışmalar kolektif bir şekilde yapılıyor. Uzun yıllardır kendisiyle birlikte olan kemik bir üye grubunun olduğunu, bu yıl yoğun katılımdan ötürü yeni bir sınıf daha açtıklarını belirten Sungur, kitap kulübüne Avrupa Yakası’ndan Florya, Avcılar ve Bahçeşehir’den gelen birçok katılımcının da olduğuna dikkat çekiyor.
BİBLİYOTERAPİ TEKNİĞİ
Sungur, ayrıca psikolojik danışmanlık ve eğitmenlik konusunda eğitimlere sahip. Aldığı bu eğitimleri Kitap ile Söyleşi grubuna yansıtıp, Bibliyoterapi (bireylere problemlerini çözmede veya kendilerini daha iyi tanıyıp anlamalarında edebiyat eserlerinden yararlanma) tekniğini kullanıyor. Katılımcıların kitapların rehberliğinde analiz ve çıkarımlarla edebiyat penceresinden hayatlarına baktıklarını söylüyor.
İYİ BİR OKUR OLABİLMEK İÇİN
Hem eğitmen kimliğiyle hem de Kitap ile Söyleşi kulübünde edindiği tecrübeler doğrultusunda Sungur, iyi bir okur olabilmek için muhakkak haftada 1 kitap bitirilmesi gerekliliğini vurguluyor. Bir yılda 52 kitap okuyan birinin ancak “iyi okur” sıfatını alabileceğini söyleyen Sungur, iyi okurun mutlaka düzenli bir okuma rutinin olması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Gündelik yaşamında kitap okumak için telefonu, televizyonu, bilgisayarı, kapatıp özel bir vakit ayırmak gerekiyor. Bu aşamada ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor. Anne ve babanın elinde kitap gören çocuk ailesine özenip düzenli olarak kitap okuma alışkanlığı kazanacaktır.”
BAHTİYAR İLE YAZARLIK ÜZERİNE
Oyuncak Müzesi’ndeki Kitap ile Söyleşi etkinliğine zaman zaman konuk yazarlar da katılıyor. Etkinliğin geçen günlerdeki konuğu Ateş Kırmızısı – Bir Fausta Zonaro Romanı adlı dördüncü romanını çıkaran Kadıköylü yazar Orhan Bahtiyar ve kitabın illüstrasyonlarında imzası olan Can Ersal’dı. Katılımcıların sorularını yanıtlayan ve kitap imzalayan Bahtiyar ile biz de kısa bir söyleşi yaptık.
■ Radikal bir kararla yazarlığa geçiş yapmanıza neden olan ne?
Mutsuzdum. Yaptığım iş beni mutlu etmiyordu. Hayatımızın ellerimizden kayıp gittiğini biliyordum. Ve ben de buna istinaden bir seçim yaptım. 2010 yılında yazarlık hayatıma başladım. 2011 yılındaysa ilk kitabım İdeon – Tanrıların Yolu çıktı.
Mutsuzdum. Yaptığım iş beni mutlu etmiyordu. Hayatımızın ellerimizden kayıp gittiğini biliyordum. Ve ben de buna istinaden bir seçim yaptım. 2010 yılında yazarlık hayatıma başladım. 2011 yılındaysa ilk kitabım İdeon – Tanrıların Yolu çıktı.
■ Yazar olarak kitaplarınızda nasıl bir yol belirliyorsunuz?
Yapılmayanı yapmak, anlatılmayanı anlatmak, gösterilmeyeni göstermek istiyorum. Özel hikâyeler seçiyorum. Kimsenin bilmediklerini, duymadıklarını yazıyorum… Zonaro çok bilinen bir ressam değil. İtalya’da keza yeni yeni tanınıyor. Özel bir karakter olduğu için tarihi kurgu ile zenginleştirdim. Tarihi kurgu yaparken ezoterizm ve semboller kullanırım. Fantastik öğeler katarım. Bunu yapmaya devam -edeceğim. Bu benim için oldukça keyifli.
Yapılmayanı yapmak, anlatılmayanı anlatmak, gösterilmeyeni göstermek istiyorum. Özel hikâyeler seçiyorum. Kimsenin bilmediklerini, duymadıklarını yazıyorum… Zonaro çok bilinen bir ressam değil. İtalya’da keza yeni yeni tanınıyor. Özel bir karakter olduğu için tarihi kurgu ile zenginleştirdim. Tarihi kurgu yaparken ezoterizm ve semboller kullanırım. Fantastik öğeler katarım. Bunu yapmaya devam -edeceğim. Bu benim için oldukça keyifli.
■ Yazmak için ne gerekir? Genç yazarlara neler tavsiye edersiniz?
Bu işin sırrı çok okumak ve çok yazmaktan geçer. Yazar olma hedefi olan kişi mutlaka çok fazla okuma yapmalı, çok fazla yazma çalışması yapmalı. Bunun yanı sıra kabiliyet olmazsa olmaz. Yazarlık için kabiliyet ayrı bir gereklilik. Çalışmalar yaparak, var olan kabiliyet geliştirilebilir. Büyük yazar olmak içinse hem kabiliyet hem çok okumak hem de çok yazmak gerekir.
Bu işin sırrı çok okumak ve çok yazmaktan geçer. Yazar olma hedefi olan kişi mutlaka çok fazla okuma yapmalı, çok fazla yazma çalışması yapmalı. Bunun yanı sıra kabiliyet olmazsa olmaz. Yazarlık için kabiliyet ayrı bir gereklilik. Çalışmalar yaparak, var olan kabiliyet geliştirilebilir. Büyük yazar olmak içinse hem kabiliyet hem çok okumak hem de çok yazmak gerekir.
Ateş Kırmızısı - Bir Fausto Zonaro Romanı
Yazar: Orhan Bahtiyar
Basım Tarihi: Mart 2016
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: İnkılap Kitabevi
Basım Tarihi: Mart 2016
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: İnkılap Kitabevi