'Korku insanı yeniler'

 “Gece Seansı” adlı korku filmi çeken Kadıköylü yönetmen Hürdoğan Güvendiren, “Eskiden korku filmi izleyince yatağımın altını kontrol eder, ışıkları kapatmazdım, sonra korkmamaya başladım. Korku insanı olgunlaştırıyor” diyor

14 Temmuz 2016 - 12:57

Gökçe UYGUN
Evden kaçış oyunlarını bilirsiniz, son zamanlarda popülerleşti. Çeşitli senaryolarla hazırlanan bu gerçek zamanlı sanal gerçeklik oyunlarında, bir saatliğine bir mekâna kapatılan oyuncu/müşteriler, bir saatlik zaman zarfında mekâna yerleştirilen şifreleri çözerek çıkmaya çalışıyorlar.
Peki ya bu ‘oyun’ bir gün bir şekilde ‘gerçeğe’ dönüşürse? İşte, ‘Gece Seansı’ filmi tam da bunu anlatıyor. Evden kaçış oyunlarına tutkun iki eski dost, tüm varlıklarını ortaya koyarak bu iş için müstakil bir ev tutuyorlar. Evin keşfedilmemiş bir odasını bulmalarıyla, farkında olmadan laneti serbest bırakıyorlar. Eve gelen son Gece Seansı müşterileri için de gerilimli ve korku dolu anlar başlamış oluyor…
Gece Seansı’nın yönetmeni Hürdoğan Güvendiren, Kadıköylü bir yönetmen. 1983 doğumlu, 2000’de Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk dersleri aldı. 2001’de TÜRVAK Sinema Televizyon Eğitim Merkezi – Yapım Yönetim bölümünde hem kamera önünü hem de kamera arkası öğrendi. Bir çok yapımda oyunculuk, asistanlık, yönetmenlik yaptı. Sinema filmi, tanıtım filmleri, klip ve reklam projelerinde bulundu. Ardından da Dokuz Film’i kurdu.

KORKUYA YAKIN OLMAK…
Korku sinemasına ilgi hep vardı. Ortağı, sanat yönetmeni/sahne tasarımcısı Malike Başkan ile geçen sene bu zamanlar Kadıköy’de “Kaçan Kaçana - Voodoo Evi” adlı bir oyun evi açtı. İçinde hep sinema filmi yapma isteği olan Güvendiren, korku evindeki konseptte ‘psikopat’ karakterini canlandırıyor. Yani oyunu oynamak için içeri giren oyuncu/müşterileri korkutan kişi rolünde! Hal böyle olunca insanların korkularını yakından gözleme fırsatı bulmuş. Ve aklında film projesi oluşmuş. Devamını kendisi anlatıyor; “İçeride insanların en büyük korkusu ‘ya bu adam gerçekte karşımıza çıksaydı!’ oluyor. İşte biz bu senaryoyu gerçeğe dönüştürdük ve film yaptık. Film için yabancı bir dil yarattım ben. Filmde dinlerin çarpışması var. Zaten artık seyirci de değişik şeyler bekliyor, 3 harflilerden (cinler) illallah geldi. Biz bulmaca, gerilim ve korku sentezi bir film yaptık.”

BAĞIŞ YAPANA GALA DAVETİ
Gece Seansı’nın hazırlık aşaması, plastik makyaj çalışması, çekimi, kurgusu ve müziği hep Hürdoğan Güvendiren ve ekibin kendi maddi imkânlarıyla, banka kredileriyle karşılandı. Ancak filmin seyirciyle buluşabilmesi için grafik tasarım, miksajı ve tanıtım çalışmaları aşamasında desteğe ihtiyaç var. Bunun için de kitlesel kaynak toplama sistemi olan Fongogo’da bir kampanya açtılar. İsteyen herkes maddi katkı sunabilecek. Bağış yapanlara da galaya katılma imkânı, imzalı afiş gibi hediyeler sunulacak.

KORKU İNSANI YENİLER…
Hürdoğan Güvendiren’e “Zaten yeterince korku dolu zamanlar yaşadığımız şu günlerde seyirci neden korku filmine gitmeyi tercih etsin ki?” diye soruyorum, yanıt veriyor; “Yanlış anlaşılmasın benzetmem ama insanların yanı başında bombalar patlıyor, korkunç bir acı, korku yaşıyorlar. Burada seyirci korunaklı bir sinema salonunda korkmanın tadını yaşayacak. Ayrıca korku insanı yenileyen, tazeleyen bir durum çünkü adrenalin pompalanıyor vücuda. Kimi insan korku filmine ‘ay ben korkarım’ diye gitmiyor. Siz hiç ‘Ay ben çok gülerim, komedi filmine gitmem’ diyeni gördünüz mü? (gülüşmeler) Gir, izle, kork, o sinema koltuğunu korkudan bir sık, yanındakine bir sarıl…”

KADIKÖY, SİNEMA DEMEK BANA…
■ Maltepeliyim ama Kadıköy çocukluğumun geçtiği yer. Burada film izlerdik. Süreyya Sineması, Reks… Sürekli film izlediğim bir muhitte film çekmek çok hoş denk geldi.
■ Bu filmle Hollywood tarzı bir durum var. Mesela Alien filmini izledikten sonra Alien müzesine gidip o deneyimi yaşama imkânı vardır. Burada da izleyici mesela hemen şurada Reks’te filmi izleyip, oradan kısa bir yürüyüşle buraya korku evimize gelip filmde gördüğü deneyimin benzerini yaşayabilir. Yani bir anlamda film gerçek oluyor…

ARŞİV